Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Ağustos '08

 
Kategori
Siyaset
 

Okulları sallayıp, Japonya'yı sollayacaklar!..

Bu lâfı benim uydurduğumu sanıyorsunuz değil mi? Hayır!.. Bunları Maliye Bakanı sayın Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı sayın Mehmet Şimşek söylediler. Ben kulunuz da, belki ilgilenen olur diye, hasbelkader sizler içün yazıyorum…

Devlet Bakanı sayın Mehmet Şimşek, Gaziantep Ticaret Odası (GTO)'da açıkladı: “Göreceksiniz, '2050' yılında Japonya'yı, İtalya'yı, Almanya'yı ve Fransa'yı geride bırakacağız, ben buna yürekten inanıyorum…” dedi.

Bu sözleri, sokakta rastladığınız bir adam söylese, ihtimaldir ki çoğu kişi; “Beyefendi ateşiniz filan yok değil mi? İyi olduğunuzdan emin misiniz? Caddede yürürken, bir balkondan başınıza saksı filan düşmedi inşallah…” falan diye soracaktır, kim bilir?

Sayın Bakanım ne güzel söylüyor: İnsanın iştahı açılıyor, akşama kadar onun ağzından çıkacakları dinleyesi ve pembe hayaller göresi geliyor değil mi? Yemin olsun, ben de böyle düşünmediysem Arap olayım…

Ancak; biraz yalnız kalıp da, dinç kafayla ülke gerçekleri aklıma gelince, hınzır beynime türlü türlü sorular geldi:

1- Daha '2050'ye tam “42 yıl” var… Ben kulunuz, o vakit geldiğinde sadece '100' yaşında olacağım! O orta yaşımın bahar günlerini görmesine görürüm de; ancak, küçük bir ayrıntı var: Biz dev adımlarla ekonomide ilerlerken; bu Japonya, Almanya, İtalya ve Fransa yerlerinde mi sayacaklar, bizi mi bekleyecekler, yoksa, şaşkın ördekler gibi, 'gerisin geri' mi yüzecekler de, biz onları geçeceğiz!?

2- Altın yumurtlayan tavuklarımız olan KİT'lerin çoğunu sattık ve şimdi eloğlunun folluklarına yumurtluyorlar. Borsamız yabancıların, madenler ve enerjinin çoğu yabancıların, bankalar yabancıların!.. İMF ve Dünya Bankası'na, Devlet Tahvilleriyle kendi insanımıza olan borcumuz desen, paçalarımızdan akıyor!.. Peki, bu kalkınma finansmanını nereden ve nasıl bulacaksınız!?

Tam ben bu hınzır soruların yanıtlarını ararken, sayın Maliye Bakanımızın “Gazeteport”tan bir açıklaması geldi. Diyordu ki: “Öyle okullar var ki İstanbul Boğazı yanında. Çoğunun zati öğrencisi de kalmamış. Gidin de bir görün! Buraları satıp, gelecek paralarla yeni okullar yapacağız…” demiş. İlk topun ağzında da, İstanbul Kabataş Erkek Lisesi, İzmir ve Ankara'da çok değerli arsaları olan tarihi okullar varmış. Önce onları satacaklar, yerlerine de 'lüks oteller' yapacaklarmış…

Hah tamam, şimdi oldu işte!.. Böyle akılcı (!) finansmanlar bulununca, yatırımlar da yapılır, Japonya Almanya Fransa'dan sonra, Amerika'yı bile sollar geçeriz alimallah!.. Zati bizim “sollamalarımız” dünyaca meşhurdur! Onun için trafik kazalarında hiçbir ülke elimize su dökemiyor ve dökemez de!.. Hele bir de arabanızın arkasına; “Sollama toz olursun, geçme pişman olursun!” yazdınızsa, sıkıysa biri sizi geçsin artık, mümkün mü!?

Demokrasiye geçtiğimizden beri ise, tüm seçimlerde bunun tam tersini yaparız ama… Sandıklara gider gider, orada “Sollamayız” da, hep “Sağlarız” nedense!? Seçtiklerimiz de ne yapsınlar; milletimizin “Sağladığı” tüm siyasi yetkileri ve imkânları tepe tepe kullanırlar, tıkanınca ve sıkışınca da hep; “Sallamaya” başlarlar…

Bence fazla kafa yormaya değmez! Bu iki büyüğümüzün açıklamaları da, bu kısır döngünün sonucu yapılan son açıklamalardır!.. Belki başka görüşte olanlarınız vardır ama; benim adım Hıdır, tüm diyeceklerim de budur!..

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara