Olayları Değil, Kendinizi Gözünüzde Büyütün.

Sürprizler olmalı insanın hayatında ve o sürprizlerin telaşı içinde vakit geçirmeli.

Güzel olmalı sürprizler hani heyecanlanmalı, gülümsemeli vay canına bile denmeli.

Telaş olmalı elbette hem bir sürpriz olacağını anladığında hem de sürpriz ile karşılaşıldığında.

Bir hikâye olmalı yaşam, mutlu başlayan mutlu biten.

Var mıdır böyle bir yaşam.
O zaman da pek tadı tuzu mu eksik kalır.
Düşünün mutlusunuz hep mutlu bir çeşit Pollyanna modelindesiniz. Lay lay lom.

Gerçi şöyle de düşünebiliriz ve şükrederiz.
Polyannacılık, kaybedilen herhangi bir şey için üzülmek yerine elindekilerle yetinme ve mutlu olma davranışıymış.

Eee bu çok güzel. Tabi yapabilene…
Peki sonra?
Ya sonra?
Yok olmadı sanırım.

Adrenalin olmalı derim her zaman hayatımızda.
Elbette uçuk hali ne bize ne de yaşımıza yakışan şekli olur.
Hareket bir biçimde hayatımızda olmalı ki bu bizi dinç tutar, gençlikle daha çok sonralarda veda edilir.

Elbette problemlerimizin olduğunun bilincinde olacağız, problemsiz hayatın olmayacağını da biliyoruz sadece onlarla nasıl yaşanılabiliniri sorgulamamız gerekir ki en iyi çözümü bulabilelim. Problemlerin bir çözümü vardır ve bunu çözmek neden bizim elimizde olmasın ya da neden öyle düşünüp hareket etmeyelim. Güç olacaktır bu doğru.

Ancak halledemeyeceğimiz zorluk ta olmadığına inanırsak neticelendirmeyeceğimiz mesele kalmaz. Olumsuz olan her olayı aklen, fikren, gönül yoluyla, düşünerek olumlu hale getiremeyeceğimizi kim söyleyebilir ki?

Bunlar bizi kızdırmaz mı, kızdırır. Offf yeter dediğimiz hallerde de olur lakin kısa sürer. Sebebi kendimizi tanımakla iletilidir ve dahi biliriz ki mesele ne kadar zor ne kadar büyük olursa olsun halledebiliriz. Kendimize güvenmek ilk ve esas olanıdır.

“Yapabilirim”
İşte bu kadar bundan sonrası güçlü olacaktır, zorluklar çokça, sıkıntılar ardı ardına belki.

Netice – neticelenecektir.

Olayları gözümüzde büyüttükçe dev olur, küçültelim minik bir kum tanesi olarak görelim, inanın ki halletmemiz hiç te düşündüğümüz kadar zor olmayacaktır.

İlk başta küçümsedik, önemliler sınıfına koymadık. Sadece şuna dikkat etmek gerekir. Unutmamaya, zamanla yarışmaya, sinirlere hâkim olmaya ve matematik yapmaktan asla vazgeçmemeye…

Çorap söküğü başlamıştır.

Rabbim kimseyi içinden çıkılmaz hallere düşürmesin.


Nazan Şara Şatana