- Kategori
- Ben Bildiriyorum
İyimser Nasıl Olunur?

İyimser Nasıl Olunur? Nazan Şara Şatana
Aslında hepimizin içinde biraz iyimserlik vardır. İyi olarak doğarız. Zamanla üstümüze yapışan, aklar ve karalarla şekilleniriz. Karalar çoksa iyimser halimizde her geçen gün hafta ve yıllarla birlikte değişir. Aklar fazla ise iyimser halimiz devam eder bu da gülümsememize öyle bakmamıza sebep olur ki karaları çok olanın asık suratlı, sert bakışlı aksi tavrından farklı, görünür ve düşünürüz.
İyimser olmak körü körüne inanmak değildir elbette.
Evler barklar yıkılmış oh ne iyi yeniden olur demek hiç değildir.
Mantık çerçeveleri içinde iyi düşünmek gereklidir ki bu da iki ye ayrılan hatta bazen üçe dörde beşe bile ayrıla bilinir yollarla mevcuttur veya vardır.
Nasılları sıralayabiliriz.
Savunma mekanizmamızın güçlü olması gerekir bu birinci kuraldır. Bu da hemen olacak bir olay değildir.
Bunun için kendinize yatırım yapmış olmanız gereklidir.
Nedir bu yatırımlar: İyi bir eğitim, sağlıklı bir beden, okuyan, gören, tartışan bir beyin.
Üzücü olayları bastırmak değildir burada yapılacak olan, acı da olsa üstesinden ya da altından nasıl kalkılacağını hesabının yapılmasıdır burada da asl olan.
Gerçekleri görmek ve net, seçilir haliyle bakmak şarttır. İyi bakacağım, kötüye yormayacağım muhakemesi içinde flu bakmanın bir anlamı yoktur.
İstenilende bu değildir zaten!
Ben iyimser bakacağım ve kötü olaylarda üzülmeyeceğim demek hiç değildir tam tersi üzüntü gizlenmez sadece yapılacak olan durumu hakkınca incelemek çözüme ulaştırmak.
Engellerden kaçayım ben iyi olanı görmek istiyorum demek sadece devekuşu gibi başımızı toprağa gömmekten başka bir şeyde değildir ki bu hiç iyimserlik anlamına gelmez.
Aslında yapılması gereken biraz önce söylediğim çeşitli yollar vardır.
Gerçekçi olmak en başta gelendir bu yollar içinde. Tabi ki sorunların ve zorlukların farkında olacağız ve elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Bunun için tabiri caizse başımızı taştan taşa vuracağız ve mutlaka bir çözüm yolu bulacağız çünkü gerçekliliği kabul ediyoruz.
Haaa diyelim ki olmadı. Bunu da kabul etmemiz gerekir. Uğraştık hatta çokta emek verdik lakin olmadı. Ne yapalım o zaman denediğimiz yollarla olmadıysa ya başka yolları da deneyeceğiz ya da iyi ki yaşadım bu da bana ders olsun diyeceğiz başka bir sayfayı çevireceğiz.
Yapmamız gereken yaşamdan keyif almak bundan sonrasında. Rabbim o kadar güzellikler nasip etmiş ki kullarına bunların farkında olmak sıkıntılı zamanlardan sonra ferahlatan rüzgarlar gibi olmalıdır. Sevgiyi biliyorsak, sevmenin erdemini keşfetmişsek sıkıntıları atlatmak daha kolay olacaktır. Allah’a havale edilen her şey neticesine kavuşacaktır. Bunu biliyoruz hamdolsun. Sevgimizi o kadar yoğun olarak göreceğiz ki, ışıltımızı her tarafa saçacağız.
Nedeni kendimize güvenmemiz gerektiğini bilmemizden ve dahi güvendiğimizden olur. Bize güvenmeyenlerin bizim için yaptıkları haksız konuşmaları da dikkate almayacağız. Onların bize güvenip güvenmemelerini düşünmeyeceğiz bizim düşüneceğimiz kendimize olan güvenimiz olacaktır.
Kendine güvenen insanlar yeniliklere de açık olurlar. Yaşamlarını değiştirmekten korkmazlar. Onlar için bu o kadar da önemli bir şey değildir. Karşılaştıkları olayları kendi gelişimleri için fırsat bilirler ki bu da müthiş edinimlerin olmasına yol açar. Kendine sağladığı bu inanılmaz yatırımlarla tartışmalarda kavgaya dönüşmeden olumlu hale getirmesini bilirler. Asl olan barış olduğunu çok iyi bilirler çünkü…
İnsanları anlamaya çalışlar. Bu sadece insan anlamayla kalmaz, bilinmeyenleri de araştırırlar, doğanın lehine işler yaparlar, yürekleri kocaman vicdanları derya deniz olduğu için acizlere, çocuklara, yaşlılara yardım ederler buna mecbur oldukları için değil öyle olmasını istedikleri için zevkle yaparlar.
İnsanları eleştirmezler. Her zaman haklı olanın kendileri olmadığının idraki içindedirler çünkü böyle bir haklılık hiçbir zaman yoktur. İnsanları yargılamayı sevmezler, buna gerekte duymazlar ayrıca.
Böyle bir insanın ne üstün bir karaktere sahip olduğu aşikardır.
Elbette çok sevilen olacaktır,
Elbette işinde ve hayatında başarılı olacaktır.
Böyle olabilmek ne güzel.
Nazan Şara Şatana