- Kategori
- TV Programları
Ozan Akbaba, İlyas Çakırbeyli Tiplemesinin İçine Girmiş…

Ozan Akbaba
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz…
Bu hafta izleyenleriniz olmuştur mutlaka. Sizlerle bir hayretimi paylaşmak istedim.
Bir sahne vardı ve çok etkilendim.
İlyas silahı Tipi’nin başına dayamış, ateşleyecek. Kamera yüzünü yakın plan alıyor ve o anda Ozan Akbaba gerçekten İlyas olmuş, çocukluktan beri tanıdığı birlikte birçok acıyı ve sevinci yaşadığı Tipi ağabeyinin içlerindeki hain olduğunu öğreniyor, işlediği cinayetleri biliyor, yaptığı hainlikten alınan zararları biliyor ve onu öldürmesi gerektiğini de biliyor ve ona bakıyor.
İşte olay bu.
Öyle bir bakış ki izleyiciler ekrana kilitlendi adeta.
Gözlerine ne ağlaması için ilaç sürüldü ne göz yaşartıcı sprey kullanıldı. Nedeni?
Gözlerdeki kin, öfkeye yavaş yavaş gözyaşları hâkim olurken aynı zamanda kızarmaya başladı. Bakışlarından korkmamak mümkün değildi. Dudakları titriyor, yüzündeki kasları istem dışı hareket ediyordu.
Tipi’yi Murat Ağabeyini öldürmesi gerekiyor fakat birlikte çektikleri eziyetler gözlerinin önünden gitmiyor, verdikleri sırt sırta mücadeleler aklından gözlerinin önüne seriliyor.
Burada bir ayrıntı daha var ki bu da çok önemli.
Tipi karakteri ben değildim demiyor. Elbette iki kişinin oynadığı bir sahne ve Ozan Akbaba’nın karşısında yine kuvvetli bir oyuncu var. Konservatuvar mezunu devlet Tiyatrosu oyuncusu, yönetmen, yazar Savaş Özdemir.
İnanılmaz bir paslaşma lakin Ozan rolün içine filan girmemiş, İlyas olmuş ve kıymetli ağabeyine kıyamayan, inanmakta zorluk çeken ve dahi onu öldürmeyi kendine yakıştıramayan sert karakterin duygusallığını yaşayan bir halde ve sonunda silahı sehpaya koydu.
“Hainsen al kendini vur dedi.”
Bu nasıl bir sahneydi.
Kutluyorum Ozan Akbaba. Gerçekten kutluyorum. Kırk bin kere Maşallah sana da yeni doğan oğluna da güzeller güzeli eşine de Allah’ım seni bağışlasın.
Yaptığın işin hakkını vereceksin.
Gerçi ben Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da hangi oyuncu için aksini söyleyebilirim ki.
Bir başka yazımda bir oyuncu arkadaşımızı daha yazacağım ki o da beni her bölümde hayrete düşürüyor.
Ozan Akbaba’nın Kafkas Dansını izlemiştim. Ben anne tarafından Şeyh Şamil’in soyundan geldiğim için kan çekiyor misali çok severim bu muhteşem folklorik oyunu ve her zaman heyecanla izlerim.
Ozan Akbaba İç mimar ve Çevre tasarımı bölümünden mezun olmuş bir oyuncumuz.
Düşünün, rol çözümleyebilen bir oyuncu…
Elbette çok yetenekli,
Elbette bu işi gerçekten çok seviyor.
Çok iyi bir gözlemci olduğu çok belli.
O kadar doğal oynuyor ki, abartmadan, tiyatroda oynar gibi oynamıyor o anı yaşıyor, o oluyor ve tiplemeye can veriyor.
Ben izlemeye devam edeceğim.
Birbirinden değerli oyuncularla o dünyanın içine giriyorsunuz ve heyecanla takip ediyorsunuz.
Nazan Şara Şatana