- Kategori
- Felsefe
Öldürme içgüdüsü
öldürme içgüdüsü herkeste var.Kusu avucunuza alinca.O his aklinizdan gecmistir.Hakimiyet sizdedir
Hani öyle bir an gelir ki dişlerimizi sıkarız.... Yumruğumuzu sıkarız, suratımız gerilir, gözümüz döner. Boğazlamak isteriz, hatta öldürme senaryosu kurarız onu öldürmek isteriz…..
Hep bir rakibimiz vardır. Merak etmeyin onun beyninden de aynı şeyler geçer. Sizden farklı değildir. Aynı toplumuz. Birçok öldürme vakası böyle bir hiddette oluşuyor.
İnsanın insanı öldürme vakası çok görülür bizde.
280 milyon Müslüman insanın yaşadığı Endonezya' da ölüm vakası Türkiye' den çok daha daha azdır.
Her insanın içinde vardır.
Çok eski çağlardan beri. Savaşçı ırklarda daha fazladır. Mesela bizde, bazen öyle bir an gelir ki öldürme arzusuna kapılırız. İntikam alma. Bizim canımızı acıtmıştır onun da canı acısın. Öldürmek çok basit bir oyuncak gibidir.
Savaşçı olmak. Öldürme duygusunun eğitilmemişidir. Bazı halklar, ırklar bu tür duygularını eğitmiştir.
Hayatın katılığı ve yıllarca savaşlarla geçirmek içgüdüsel olarak ırktan kalma kandan geçme duygudur.
Bazen, avucunuzun içindeki bir kuşun boynunu sıkma bastırma düşüncelerimiz geçer. Çok sevsek de içimizde var. Aklımıza gelir o yumuşak canlıyı sıkmak.
Bir sinema filminde genelde zayıf tarafı severiz ve adam haklı olması gerekir. Adam haklı ise rakibini en vahşi şekilde öldürdüyse bütün sinema içindeki insanlar bunu alkışlar. Hatta düşmana yapılan işkencenin çok az kısmını görme arzumuz vardır. İşte öldürme içgüdümüzü okşayan bir filmde toplumsal içgüdümüzü kamçılar.
Öldürme içgüdüsü hayvansı bir duygudur. Hayvanlar ile oyun oynarken oyun olduğunu o da anlar ısırmış gibi yaparken bazen hayvan ölçüyü kaçırır ve sizi ısırır. Çünkü onun içgüdüleri törpülenmemiştir. Bir eğitim almamıştır. Japonya Moğol kökenli insanlarda savaşçılık duygusu bizimle aynıdır. Amerikan filmlerinde öldürmek ise suni yapılmıştır. Çünkü Amerikayı oluşturan insan grubu, Avrupayı dolandırıp Amerikaya kaçmış kişilerdir. Amerika kültür devrimini sonradan gerçekleştirmiştir. Irksal olarak öldürme içgüdüsü değil çıkar içindir. Bizdeki ise içgüdüseldir. Bu kadar medeni bir zamanda kan davalarının olması bu yüzdendir.
Kurban verme, İslamiyet kuralları bizim için daha uygundur. Öyle bir zaman gelir ki Araplardan ve birçok ırktan daha çok ileri gideriz.
Öldürme içgüdüsü zorlanmayı sever. Katı şartları sever. Ve ölmeyi göze alır çok kolay ölür. Şehitler verir ve unutur.