- Kategori
- Siyaset
Olmadı başbakan sana hiç yakışmadı.

resim alıntıdır.
Seçim meydanları sizin olsun demiştim sayın başbakana, gördünki seçim meydanlarında anlatacağı icraatleri vardır kötü gidişe çözümleri anlatır diye toplanan vatandaşlar AKP-CHP kavgası dinletmeye, diğer yandan ise açık ve net bir şekilde sayın başbakanın ve AKP milletvekillerinin hakaretlerine maruz kalmaktadırlar.
Sayın başbakan ülkede hala kriz yok diye inat etmekte, sanayiciyi esnafı işini bilmemezlikle suçlamaktadır, ülke esnafına Almanyadaki fenerden yardım paraları gelmiyor ki işlerini düzeltsinler şirketler kursunlar, tok açın halinden anlamaz ülkedeki halkın sefalete sürüklenmesinin ardından birde ekonomik kriz aş pişen mutfakta daha vahim sonuçlar doğurmuştur.
Acaba ülke vatandaşının düştüğü durumu görmemesi için iktidarın gözlerimi bağlanmıştır, altı yıl önce bugünkü iktidar mutfağı bize teslim edin diye seslenirken ülke halkı mutfağı dürüst gördükleri bugünkü iktidara teslim etmiştir, durum sanıldığı kadar iç açıcı olmamakla beraber şu son altı yıl içinde mutfaklardaki tencerelerde tamtakır bırakılmıştır.
Kendi tenceresi dolu kaynayan iktidardakiler vatandaşın kredi kartı ile alışveriş yapmalarınada sahtekarlık diye nitelendirmişlerdir, bu nasıl bir ikiyüzlülüktür vatandaşın aç olduğunu bile bile sanki ülke vatandaşı zevkisefada yaşıyormuş görüntüsü verebiliyorlar, arkasından kriz teğet geçti diyebiliyorlar.
Evet krizin teğet geçtiği yerler belli ki etkilenmeyenler umursamıyor ve sefalet içinde yaşayan ülke halkını görmüyor umursamıyor, ben bu davranışı dürüstlükle bağdaştıramıyorum, büyük düşün diyen zihniyet galiba bir dilim ekmeği bir fırın ekmek olarak algılıyor.
Ekonomik krize sonut çözümler bulmak yerine geçici çözümler üretmek vatandaşa başınızın çaresine bakın der gibi bir anlam ifade etmektedir, sosyal devlet anlayışı, yardım isteyen vatandaşa devlet kapısında tekmeyi vurmak değil, muhtaç olduğu yardımı yapabilmek elinden tutabilmektir.
Biz hanlar hamamlar saraylar yaptık demekle olmaz vatandaşın yediği bir ekmeğin yarısını alıp han hamam saray yapmayı hiç bir iktidar denememiş yapmamış bu günkü yaşanan sefaletide ülke vatandaşına yaşatmamıştır.
Sevgili Selda Bağcanın bir şarkısını hatırlatıyorum , YUH YUH SOYANLARA, SOYUP KAÇIP DOYANLARA YUHH. diye devam eder şarkı, kim bilir kimlere hitab etmiştir.
Sayın başbakan ülkede hala kriz yok diye inat etmekte, sanayiciyi esnafı işini bilmemezlikle suçlamaktadır, ülke esnafına Almanyadaki fenerden yardım paraları gelmiyor ki işlerini düzeltsinler şirketler kursunlar, tok açın halinden anlamaz ülkedeki halkın sefalete sürüklenmesinin ardından birde ekonomik kriz aş pişen mutfakta daha vahim sonuçlar doğurmuştur.
Acaba ülke vatandaşının düştüğü durumu görmemesi için iktidarın gözlerimi bağlanmıştır, altı yıl önce bugünkü iktidar mutfağı bize teslim edin diye seslenirken ülke halkı mutfağı dürüst gördükleri bugünkü iktidara teslim etmiştir, durum sanıldığı kadar iç açıcı olmamakla beraber şu son altı yıl içinde mutfaklardaki tencerelerde tamtakır bırakılmıştır.
Kendi tenceresi dolu kaynayan iktidardakiler vatandaşın kredi kartı ile alışveriş yapmalarınada sahtekarlık diye nitelendirmişlerdir, bu nasıl bir ikiyüzlülüktür vatandaşın aç olduğunu bile bile sanki ülke vatandaşı zevkisefada yaşıyormuş görüntüsü verebiliyorlar, arkasından kriz teğet geçti diyebiliyorlar.
Evet krizin teğet geçtiği yerler belli ki etkilenmeyenler umursamıyor ve sefalet içinde yaşayan ülke halkını görmüyor umursamıyor, ben bu davranışı dürüstlükle bağdaştıramıyorum, büyük düşün diyen zihniyet galiba bir dilim ekmeği bir fırın ekmek olarak algılıyor.
Ekonomik krize sonut çözümler bulmak yerine geçici çözümler üretmek vatandaşa başınızın çaresine bakın der gibi bir anlam ifade etmektedir, sosyal devlet anlayışı, yardım isteyen vatandaşa devlet kapısında tekmeyi vurmak değil, muhtaç olduğu yardımı yapabilmek elinden tutabilmektir.
Biz hanlar hamamlar saraylar yaptık demekle olmaz vatandaşın yediği bir ekmeğin yarısını alıp han hamam saray yapmayı hiç bir iktidar denememiş yapmamış bu günkü yaşanan sefaletide ülke vatandaşına yaşatmamıştır.
Sevgili Selda Bağcanın bir şarkısını hatırlatıyorum , YUH YUH SOYANLARA, SOYUP KAÇIP DOYANLARA YUHH. diye devam eder şarkı, kim bilir kimlere hitab etmiştir.