- Kategori
- Güncel
Olmadı Müjdat Bey olmadı...

...
Öncelikle umarım bu yazım yayınlanır, zira her hangi bir hakaret yoluna başvurmayacağım, art niyetlide olmayacağım yazımımda. Ne zaman söylediğini bilmiyorum bir yerde okudum geçenlerde. Şöyle demiş Müjdat Gezen, namı değer Darbükatör Bayram; AİLESİ BOT ALAMADIĞI İÇİN BU SOĞUKTA OKULA TERLİKLE GİDEN ÖĞRENCİLERİN ÜLKESİNDE ÜMRE TURU DÜZENLEYENELRİN RUH SAĞLIĞINDAN ENDİŞE EDERİM. Ey be pes Müjdat Bey, ey be pes..!!!
Bunu derken, yılda Hac ve Ümre için harcanan parayla, diğer turzm alternatifleri olan, kumar turzmi, Safari, Dubai, Havai, Amerika, Afrika, Avusturalya, Avrupa vs. buralara düzenlenen turları irdeledin mi hiç..? Yılda Hac ve Ümreye 300 milyonun biraz üzerinde ya da altında bir harcama yapılıyor. Oysa sadece kumar turizmi bunun beş on katıdır. Dahada mühimi bu açıklamayı tamda senin sevmediğin tiplerden biri şöyle anlatsaydı ne diyecektin: AİLESİ BOT ALAMADIĞI İÇİN BU SOĞUKTA OKULA TERLİKLE GİDEN ÖĞRENCİLERİN ÜLKESİNDE YILBAŞLARINDA SABAHA KADAR İÇEN, BARLARI, PAVYONALARI DOLDURMAK SÜRETİYLE MİLYARLARI CÖMERTÇE HARCAYANLARIN RUH SAĞLIĞINDAN ENDİŞE EDERİM. İlk tepkiyi sen verirdin değil mi..? Ne yobazlıkları kalırdı ne bağnazlıkalrı ve eğlence sektöründe de gereğinden fazla bir harcama yapılıyor bu ülkede. Senin bir hassasiyetle bu söylemi dile getrip getrmediğin rakamalrın analttığından belli oluyor. Ben bunu okurların insiyatifine bırakarak, esasen söylediğin sözleri okuyunca neden rahatsızlık duyduğuma dair bir temsili hikayeyle bitireceğim.
Kimdir Ümreye gideneler? Bunu ortaya koyarkende istisnaların olabileceği gerçeğinide söyleyeyim. Yani defaatlerce Hacca giden, komşusuna, eşine, dostuna ve hatta öz oğluna faydası dokunamayıp Ümreye giden, riya ve enaniyet içinde olan insanlarda yok değil. Lakin her meselede olduğu gibi bu meseleyede genel bakmalıyız. Ve nasıl ki bar müdaviminin içkisine laf söyleyemeyeceğimiz gibi, Mabed yolcusunun yol harçlığına, çıkındaki azığa laf etmemeliyiz. Bu konularda bir hassasiyet dile getreceksek ince eleyip sık dokumak süretyle genelemeden ve art niyet gütmeden, beli bir kesimi kasttetmeden yapmalıyız bunu.
Gelelim temsili hikayeye; Adı Hayriye o Erzurumun İspir İlçesinin Rüzgarlı köyünden bir Anadolu Anası. Üç çocuğu var onun, ikisi erkek biri kız, ve ahırda 6 sı sağılan biri dana dörtte yavruları olan küçük bir sürüsü var onun. bu sürüye saman, yulaf, arpa sunan yirmi dönümlükte bir otlağı, çayırı, tarlası var. Binbir güçlükle okuttu çocuklarını Hayriye Ana, büyüğü Öğretmen oldu küçüğü Avukat. Sonra hayatında ilk defa süt parasını biriktrecek oldu, yıllardır hayalini kurduğu Hac ca gitmek için. Tam parayı dektleştrmişti ki bide ne görsün bizim küçük kız büyüdü serpildi genç kız oldu. Çeyizinde başaldı onun. Danteli, yazması. örtüsü tenceresi, tavası ütüsü derken düğün vakti çoktan geldide geçti. Bunuda başardı hayriye Ana, küçük kızınıda baş göz etti. Artık Köroğlu Ayvaz misali kalakaldı kocasıyla. Ama birde büyük hayali vardı ölmeden o mukkaddes toprakalra gidecek, Hac olmazsa bile Ümreyle oralara yüz sürecekti.
Daha bir aşkla sever oldu ineklerini, onalrdan aldıkalrıyla tam üç evlat büyütmüştü. Şimdide hayallerini umutlarını büyütüyordu. Ne kadarda güzeldi Sarıkız ne kadarda güzeldi Kınalı, ne kadar güzeldi tırpanını bilediği masat, ne kadarda güzeldi çimen biçtiği orak, ne kadarda güzeldi umutlar. Ümre parasını tam üç yılda biriktirdi Hayriye Ana, tam tamına sekizbin lira. Ama o yazda gidemedi ne Ümreye, ne Hac ca. Can dostu kapı komşusu Fadime nine amaliyat olmuştu. Kenardada bir tek liraları yoktu.. Çıkardı koynundan umudunu Hayriya Ana, hiç tereddüt etmeden verdi komşusuna. Neden sonra aradan iki yıl daha geçti, Fadime Nine de iyileşti borcunu ödedi. Ve bir sabah bavulunu hazırlarken Hayriye Ana gözlerine inanamadı hatta Ümreyede değil Hac ca gidiyordu........
Bu bir temsili hikayedir belki ama Anadoluda yaşayanalr bilirki bu hikayelerden onbinlercesi yaşamaktadır..
Binbir güçlük ve umutla biriktirilen Anadolu insanın hayaline laf ettiği için bir özür borcu var Müjdat Gezenin. Umarız bu erdemi gösterir
saygılarımla