- Kategori
- Güncel
Ölüm hep bana mı düşer ustam!

Kader değil, cinayet!
Yerin taa derinliklerinde,
Her yanı kömür karası
Solgun yüzünde yorgun baksa da gözleri
Öylesine hasret kalsa da güneşe
Kazma sallar, nasırlı elleri
Çocukları şeker de yiyebilsin
Sevdikleri gülebilsin diye.
Yüzlerce Can
Üzerlerinde İşçi tulumları
Başlarında madenci şapkası
Ellerinde sefer tasları;
Annesi ve eşince hazırlanan
İçinde kuru soğan, acı yavan
Akşam sofrasından arta kalan
Hani Allah ne verdiyse
Katık yapılan
Yerin derinliklerine indiler.
Karnın yardılar kazma ile küret ile,
Kara toprağın.
Yemek vakti toplandılar
Güneşe çok uzakta.
Açtılar sefer taslarını.
Paylaşmak için “YARİN YANAĞINDAN GAYRİ HER ŞEYİ “
İştahla kaşıkladılar
Kömür karası elleriyle
Doyurdular aç karınlarını
Bir tek ölüm yoktu paylaşılacaklar listesinde.
Ve 13 Mayıs öğleden sonrası
Güneşin çocukları,
Karanlıkta kaldılar.
Bir deri bir kemik olmuş,
Kömür karası bedenleri
Yorgun baksa da,
Solgun yüzünde,
Derinleşen çukurunda
Kocaman gözleri
Bir ok gibi fırlamış yayından.
Manisa -Soma maden ocağında
Teni kara bahtı kara CAN’lar
Ölüm paylaştılar
Yerin metrelerce altında.
Daha öncesinde olduğu gibi
Kader dediler.Yazgı dediler,
Elden ne gelir dediler.
İşte bu yüzden çok büyük isyanım.
Yapılacak bir şey yok diyenlere,
Aymazlıklara,
Ülkeyi ustaca yönetiyorum diyenlere
Kömür işçilerini kaderine terk edenlere
İsyan ediyorum.
GÜNEŞ TOPLUYORUM
EN KIZILINDAN.
AVUÇLARIM GÜNEŞ DOLU
SIKILI YUMRUKLARIMLA.
FIRLATIYORUM MADEN OCAKLARINA.
Ölümler yaşanmasın, karanlıklar aydınlansın diye.
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 6 kez görüntülenmiştir