Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölümün Resmi

Ölümün Resmi
 

Son zamanlarda başta medya olmak üzere pek çok kişi öldürülen teröristlerin fotoğraflarının gazetelerde yayınlanmasını, haberlerde gösterilmesini istemekte…

Ölümü fotoğraf karelerinde görmeyi niye bu kadar çok istemekteyiz.Bu merakımıza hiçbir zaman anlam veremedim, verebileceğimi de sanmıyorum. Ayrıca, ölüm fotoğraflarına bakmak ayrı bir yürek ister.

Yaşamımın çeşitli dönemlerinde ölümü farklı şekillerde gördüm.Ölümün, insanın insana kıymasının ne denli acı olduğuna şahit oldum.Gördüklerimden biri Hitler’in Nazi Almanya’sında ,Gestapo’ların Yahudileri öldürmeden önce yaptığı işkenceleri gösteren II.Dünya Savaşı Belgeseliydi (1969’da BBC televizyonunda)

Diğer’i1 Mayıs 1977’de ya da diğer adıyla Kanlı 1 Mayıs.Taksim’de İşçi Bayramı’na katılan insanların üzerine ateş açılmasıyla başlayan ve katılımcıların umarsız bir şekilde ezilmekten ve kendilerine yağdırılan kurşunlardan kaçmak için gösterdikleri aşırı çaba.

Fakülte yıllarımda gözümün önünde farklı görüşteki bir gencin diğer gençler tarafında ölümüne dövülmesine şahit oldum istemeden.

1993 yılın da yaşadığım olay, en az iki gün boyunca uyku uyumamama neden oldu. Kapalı ve karlı bir kış günü yanılmıyorsam öğlen saatlerine doğru işyeri çok kuvvetli bir deprem olmuşçasına sallandı. Ne oluyor diye birbirimizin yüzüne şaşkın şaşkın bakarken dışarıda bulunan görevli arkadaş nefes nefese içeri girdi. A.P.İ.M dedi. A.P.İ.M (Ankara Posta İşleme Merkezi) işyerimizin tam karşısında bulunmaktaydı.Bunu duyan bir arkadaş bizden önce oraya gitti.Arkasından da biz. Karşılaştığımız manzara dehşet vericiydi. Bahçesine askeri uçak düşmüştü. (Düşen uçak Eşref Bitlis’in bulunduğu uçaktı) trafoya çarpmamak için elinden gelen gayreti harcamış ama bahçesine çakılmıştı. Bahçenin her tarafında irili, ufaklı uçağın parçaları bulunmaktaydı.Hangisi uçaktan kopan bir parça hangisinin ceset olduğu ayırımına varmak bile mümkün değildi. Bu manzara karşısında ben dondum kaldım.Olay yerine gelen polisler ve diğer yetkililer tarafından olay mahallinden uzaklaştırıldık. O akşam eve döndüğüm de televizyon da “Eşref Bitlis’in Güneydoğuya gitmek için bindiği uçak öğlen saatlerin de A.P.İ.M bahçesine düşmüş olayda görevli bir bekçi ağır şekilde yanmış ve uçak mürettebatından kimse kurtarılamamıştır.” haberine ayrıntılı olarak yer verildi. Ama benim A.P.İ.M’in bahçesinde karşılaştığım manzara hiç de teknik arızadan dolayı düşen bir uçak enkazına benzememekteydi. Öyle olmadığı da zamanla ortaya çıktı.En azından yüksek sesle söyleyemeseler bile fısıltı halinde gerçek kulaktan kulağa dolaştı.

Diyeceğim o dur ki bazı meraklılar ölümün fotoğrafını görmek için can atmasın. Bu fotoğrafların yayınlanmasını isteyen ve istemekte olan kişileri, kusura bakmasınlar ama leş’in çevresinde dönen akbabalara benzetiyorum.

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..