Ölümünün 70. yılında Mehmet Akif Ersoy

Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal marşının yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 70. yılında rahmetle anıyoruz.

Yoktan var olan bir ulusun marşının yazarı, o dizeleri yazarken , Türk ulusunun gerçek duygularını mısralara yansıtması ne kadar da güzeldir. Toplamda on kıta olan istiklal marşı ‘ında vatan , bayrak, millet, din sevgisini, bağımsızlığın önemini kendine has ulupla çok güzel anlatmıştır.

1873 yılında Fatih’in Sarıgüzel semtinin Nasuh mahallesinde dünyaya gelmiştir. Asıl adı Mehmet Ragif’tir. Babası Tahir Efendi, annesi Buharalı Mehmet Efendi’nin kızı H.Emine Şerife Hanımdır. Ailesi sade, orta halli bir ailedir.

Mehmet Akif okul dönemi, Mülkiyenin İdadi bölümünden üç sene okuduktan sonra diploma aldı. Daha sonra yüksek kısmına kaydoldu. Ama bir sene sonra (1887-1888) babası vefat etti. Aynı yıl evleri yanınca Mülkiyeye gündüzlü öğrenci olarak devam etmesi imkansız hale geldi.O yıl Mülkiyenin Baytar Mektebine yatılı olarak okumaya başladı. Okulu birincilikle bitirdi.(22Aralık 1893)

Dört yıl Rumeli, Anadolu ve Arabistan’ın çeşitli bölgelerinde görev yapmıştır.

Bu seyahatler sayesine toplumu daha yakından tanıma ve gözleme fırsatı bulmuş olup, bu dönem incelemelerini şiirlerinde gerçekçi bir şekilde yansıtır. Daha sonraki seyahatlerde M.Akif'in düşünce ve şiir tarzının temelini oluşturur.

Mehmet Akif Ersoy siyasetin içinde tam aktif olmamasına rağmen, dönemin o çöküş sebeplerini araştırmış ve bir çıkış yolu bulmak için hep çabalamıştır.

1.Dünya savaşı 1918 yılında sona erdikten sonra imzalanan Mondros Mütarekesi ile galip devletler yurdu parçalamak için dört koldan saldırırken Âkif, vatan müdâfaasının önemini anlatmak için hutbelerle halkı, istiklâlini muhâfaza etmek için savaşmaya çağırdı. 1920 tarihînde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı’nı yazdı. Meclis, 12 Martta bu marşı kabul etti. Zaferden sonra İstanbul’a geldi.

1926 yılından itibaren Mısır Üniversitesi’nde Türkçe dersleri verdi, fakat bu sırada siroza tutuldu. Önceleri hastalığının öneminii anlayamadı ve hava değişimiyle geçeceğini zannetti Fakat hastalığın önüne geçilemedi. 27 Aralık 1936 târihinde vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır .En ünlü eseri Safahat, 1911; diğerleri ise, Süleymaniye Kürsüsünde, 1911; Hakkın Sesleri, 1912; Fatih Kürsüsünde, 1913; Hatıralar, 1917; Âsım, 1919; Gölgeler, 1933.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.