- Kategori
- Deneme
Ölürsem yazıktır sana doymadan

Ölürsem yazıktır sana doymadan
Dün önümden kolkola girmiş yoksul ve çok yaşlı bir çift geçti.
Ayaklarında lastik terlikler.
Sanki adım atmıyorlar, ayaklarını sürüklüyorlardı.
Dedenin çorabı topuğundan delinmiş, elinde baston.
İkiside gözlüklü.
Nine başörtülü.
Koluna girmiş dedenin.
Çok yavaş yürüyorlardı.
Hiç bir yere yetişmeleri gerekmiyordu.
Zaten mecalleri yoktu.
Tam önüme geldiklerinde beraberce bir şarkı mırıldandıklarını duydum.
"Ölürsem yazıktır sana doymadan"
Şaşırdım...
Çok etkilendim...
Kulaklarıma inanamadım...
Kalakaldım...
Öylece arkalarından bakakaldım...
Boğazım düğümlendi...
Müthiş bir sahneydi.
Şimdi ne zaman bu şarkıyı duysam onları hatırlayacağım...
"Ölürsem yazıktır sana doymadan"