- Kategori
- Siyaset
Ömer Bey’in adaleti… Eş durumunda yeni perde

Eş durumu atamalarında yeni perde açıldı. Görünen o ki, devletin “özel” memurları için “güzel” bir çalışma yapılacak ve konu bu şekilde kapatılacak. “Yukarıdan” gelen baskı sonlanacak ve “çimenler” fillerin ayağında yine helak olacak.
Böyle iş olmaz sayın bakan! Kıyameti koparır sonra, biri yerken ona acıyla bakan. Adınıza yakışın sadece “adil” olun. Yeterince hukuksuzluk var zaten ortada; bari bu noktada “Hakk’ın sözünde” durun! Sadece asker eşleri değil çocuğu olan ve sadece hakim eşleri değil helalinden ayrı kalan! 3-5 çocuktan bahsederken, yalnızca onlara mı yıktı yükü sayın başbakan? Eşi “özel” olmayana hak mıdır bu yapılan?
Her tarafı haksızlık, her tarafı hukuksuzluk olur bu uygulamanın. Şu acımasız “yeni yapılanma” uykusundan uyanın ve insani duyguların kılavuzluğunda bir şeyler yapın. Tamam yine de yapılanın, “evrensel standartlar ışığında” güzel bir şeyler yapın ama böyle olaylarla isim bırakmayın.
Farkında mısınız sizinle her şey değişti (!) Eğitim sistemi, kafayı yedi, delirdi. “afilli” isimli projelerimiz oldu, her tarafımız “çağdaş” yaklaşımlarla doldu (!) Ama neylersiniz ki çare olmadı; tam aksine ülkeye sıkıntı yüklü geniş zamanlar kaldı.
Size bir öneri: Zorunlu hizmet bölgelerinde öğretmen tutmanın yolu böyle dayatmalardan geçmez. O işin yolu basit; öğretmeni orada tutmak için, o bölgede çalışanlara “her anlamda” daha iyi olanaklar sağlarsınız “mecbur kalmadıkça” kimse bir yere gitmez. Böylece hem sizin kafanız ağrımaz, hem de eğitim ortamı yara almaz. Sizin “kasmanıza” gerek kalmaz, “zor” bölgeler katiyen boş kalmaz! Bu haliyle, İyi bölgelerde çalışmayı elbette herkes ister; ailesi var insanların ve çocukları; herkes evladını daha iyi koşullarda büyütmek ister.
Şimdi açıkça cevap verin: Bu şartlarda kim eşini Şemdinli’ye göndermek ister? Öyle yerlere “yüksek” tanıdıkları olanlar da mı gider? Yoksa bir büyük onayla “büyükler” utanmadan hak mı yer, “büyük” tanıdığı olan çaktırmadan rahat yere mi döner? Ve son olarak; bu sorulara tüm detaylarıyla cevap veren bir bakanla, bu kötü yazar, ölüme bile gider.
Sesinizi duyar gibiyim: “O bölgelerdeki yavrularımız öğretmensiz mi kalsın?” diyeceksiniz, millet sizi “şirin ve hak savunan” biri gibi bilsin isteyeceksiniz. Ama biz, öğretmenlerimizin sizden daha fazla o çocuklarımızı düşündüklerinin bilincindeyiz! Zaten sizin bu sorunuzun ve gerekçenizin cevabını yukarıda verdim; bence inat etmeyin, incitmekten vazgeçin.