Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Ömer El Beşir'e ne yapmalı?

Ömer El Beşir'e ne yapmalı?
 

El Beşir'in Anıtkabir'de bir önceki ziyaretinde imza attığı skandal.


Hakkında tutuklama kararı çıkarılmış ve ülkesinde gerçekleşen katliamdan dolayı sorumlu tutulan El Beşir bir kez daha Türkiye'ye geliyor. Gidebileceği ülke sayısı zaten çok sınırlı, o ülkelerden biri de Türkiye.

Daha önce Türkiye'ye iki kez gelmişti zaten kendisi, şimdi bir kez daha. Twitter'dan Mirgün Cabas'ın yazdığı gibi, "Ömer El Beşir gideceği ülke sayısı sınırlı olduğundan canı sıkıldıkça Türkiye'ye mi geliyor?"

El Beşir'in Anıtkabir'de imza attığı skandal henüz hafızalarda taze. Kapüşonu kapalı korumasına imzalatmıştı defteri ve kendisi bir kenarda durmuştu. AKP hükümetinin bu tarz şeylere dikkatli olmasını zaten beklemiyorum, Suudi Arabistan kralının ayağına kadar gidip, sağına ve soluna oturup, fotoğraf çektirdiklerini unutmadık sanırım.

El Beşir niye geliyor peki? Kısaca bir İslam Konferansı Örgütü'nün toplantısına katılmak için. El Beşir'in gelişi Türkiye'nin davetiyle gerçekleşmiyor dendi, organizatör başkaları dendi. Fakat bir lideri ülkeye alıp, almamak bizim elimizde değil mi? Sudan'ın devlet başkanı böyle bir konferans için, örneğin New York'a gitse, ülkeye girişi serbest bırakılır mı?

İşin içine "din" olgusu girdiği zaman kazanılan hassasiyet niyeyse diğer insanlık suçlarını unutturuyor. Ne İran'a, ne de Sudan'a bir laf edebiliyoruz. İran'ın halkına uyguladığı baskılar, Sudan'daki katliam... El Beşir'in suçlu bulunduğu konular neymiş? Darfur'da en az üç yüz bin insanın boğazlanması, iki milyon insana karşı da soykırım uygulanması...

Bu rakamlar bizim için sadece rakam anladığım kadarıyla. Hiçbir şey ifade etmiyor. Zira krallar gibi karşılıyor, yaptığı hiçbir şeye ses çıkarmıyor, krallar gibi de uğurluyoruz kendisini her seferinde. Avrupa'ya da kafa tuttu cumhurbaşkanımız, göğsümüz kabardı.

Ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ziyaret ettiği Ahmedinejad da ülkemize gelecek. Geçtiğimiz sefer geldiğinde, İstanbul'da kendisini alkışlayan kalabalık acaba ne için alkışlamıştı? Fotoğrafa bakıp bakıp "yazık" demekten başka elimizden ne gelebilirdi?

İnsanların eğitiminde ileri bir noktadaymışız gibi Pakistan'a eğitim sistemi tavsiyelerinde bulunuyoruz. İmam Hatip modelini bir örnek olarak sunuyoruz kendilerine. Fakat, halkta genel bir kanı var: "Bu müslüman, öyleyse bu iyi biri.."

Hayır, Ömer El Beşir iyi biri değil ve hayır, Ahmedinejad da iyi biri değil. Bunlar böyle diye, gidip oralara Amerikan müdahelesi olsun diyemez kimse. Irak'ta düştükleri batağı görüyoruz. Ülkeyi mahvettiler. Türkiye'nin verdiği doğru bir karardı o dönem bana göre, Irak'a asker göndermemek... Bütün uğradığımız zararlara rağmen, yine bana göre bir insanlık suçuna ortak olmadık en azından.

Gazze'de yaşananlara karşı İsrail'e kafa tutan Tayyip Erdoğan'ın, Darfur'da olanlara dair Ömer El Beşir'e de kafa tutması beklenir, ama bu bir samimiyet meselesi. Belki şu anki durumda olabilecek bir şey değil, ama eğer ki Filistin, İsrail'e saldıran taraf olsaydı Tayyip Erdoğan aynı şekilde kafa tutacak mıydı? Hayır!..

Bu yüzden olaya "insaniyet" değil, "din kardeşliği" açısından yaklaştığını düşünüyorum, o dönem de desteklememiştim ve halen de bu görüşümün arkasındayım. Zira, Ömer El Beşir'in Darfur'da katlettiği insanlar da müslüman olmayanlar...

Türkiye'den Ömer el Beşir'i yakalayıp, teslim etmesi isteniyor. Bana göre olması gereken kendisinin Türkiye'ye hiç alınmamasıdır. Türkiye Doğu'ya mı yaklaşıyor değerlendirmelerinin cevabı bence kesinlikle evettir. Amerika'nın sözünden çıkmayan, AB ne isterse yapan bir Türkiye ne kadar kötüyse, gitgide muhafazakarlaşan, teokratik ve otoriter devletlerle ilişki kurmaya başlayan bir Türkiye de o kadar tehlikelidir. Komşularla ilişki kurmak tabii ki güzel bir şey, ama bunu yaparken komşuları demokrasiye, özgürlüklere heveslendirmek daha da güzel. İran'la ilişki kurarsınız ama bir yandan da o baskıcı rejimi savunmamalısınız, ya da baskıcı rejim sanki çok iyi bir modelmiş gibi davranmamalısınız. Protokol kurallarının dışına çıkmadan kurulacak bir ilişki daha iyi olur, Sultanahmet'lerde namaz kılacak vakti bol olan Ahmedinejad ülkemize geldiğinde Anıtkabir'e gitmemişti örneğin, çalışma ziyareti diye bir şey bulunmuştu formül olarak da...

Neyse, fazla uzatmayalım, sözün özü, gidiş iyi bir gidiş değil.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara