- Kategori
- Şiir
Omzundan indir yüreğine öfkeyi

Omzundan İndir Yüreğine Öfkeyi
Çağlayarak alanlarda karışıyor insanlığın özü, sözüne.
O gün geldiğine göğsümü yakan bu sızıyı
Dolduracağım emperyalizmin ağzına kan revan içinde.
Şimdi şakaklarıma düşen kırağılar üşütür ellerimi
Nefesime uzat nefesini ki__
__omuzdaşından indirsin yüreğine öfkeyi.
Haydi uzat boynunu sonbahar rüzgârlarına, okşasın içindeki isyanı..
Vakit hayli geçkin, tam başımın üstünde ıslık çalıyor bir baykuş.
Ansızın çığlığı geceyi yırtılıyor / dudaklarının orta yerinde isyan.
Tanımadığım sesler vuruyor belleğime balyoz gibi, / ürperiyorum...
Belki de kendi sesimdi, / uçuruma düştüğü an, parçalanan,
Mum alevlerinin en ateşli dansında firari duygular
Yarım kalmış bir türküyü tamamlamaya hazırlanmakta gece
Denizlere karışan dingin ırmaklarda _____
____serinliyor emekçinin pembe duyguları.
Ki mavi sularda hesapsız sevişen / bahar rüzgârları içimden geçen,
Çok uzaklardan en güzel şarkılarıyla sesleniyor kardeşim.
İndim maden ocağına
Kara elmas diyarına
Yeryüzü sıcak olsun diye dost..
Bir kar tanesinin eriyişinden var ediyorum / alanlara dökülen insan selini.
Ki korkuyorlar kasalarını vatan sayanlar
Yokluğun varlığı alt edişinin korkularıyla__
_____ salıyorlar üzerimize öfkeyi, kurşun, kurşun bir mayıslarda,
Makine millerindeki pervanenin, ölüme kanatlanışında
Bir ipek böceğinin kozadan çıkışı misali uyanıyor ezilenler
Şimdi gül kokan emekçi ellerimizde___
____ kızıl bir sevda balyozlaşır yoksul mayıs günlerine,
Gün olur sağ kalır da o günleri görürsem eğer
Dilimde fazla söz olmayacak / ay ışığı serince inerken sulara
Nefesime omuz başımdan yükselecek ilkbahar rüzgârları misali
Ve seni o gün bulacağım dağlarında yurdumun, ey özgürlük..
Abdullah Oral