On dört yaş meselesine eklentidir!

“Şimdi merak ettiğim bir şey var!” ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=138543) başlıklı yazımda on dört yaşa çekilmesi görüşülen evlilik yaşı ve değiştirilmesi düşünülen tecavüz suçları yasaları ile ilgili soru işaretlerimi, kaygı ve düşüncelerimi ifade etmiştim.

Bir yoruma yanıt yazarken aniden bir başka tarafını da düşünüverdim!

Yanlış bilmiyorsam on sekiz yaşın altındaki gençlerin evlilikleri için geçerli bir neden ve ebeveynlerinin rızası gerekmektedir.

Kız çocukları için on dört yaşa çekilmesi bir süre sonra eşitlenme düşüncesini getirecektir gündeme elbette.

On dördünde evlenip, on beşinde anne baba olmalarının ardından da, bu sorumluluğu gördüğünüz gibi alabiliyorlar, demek ki oy kullanma sorumluluğunun da bilincinde olabileceklerdir tezi savunularak oy kullanma yaşı da on dört olsun, hadi bilemedin on beş olsun diyeceklerdir!

Adolesans döneminin gençlerin sağlıklı karar verme yetisini henüz kazanmadıkları, ergenlik süreçlerinin en sıkıntılı ve kaygan dönemi olduğunu düşünürsek, ki bu yaşlarda çeteleşme, aşırı uçlarda gezinme eğilimleri vardır kişiliklerini bulma çabaları sonucu, rahatlıkla kendilerine titr veren her bir gruba dahil olabilirler!

Örneğin yasa dışı örgütlerin üyeleri, yöneticileri dışında, adolesans dönemi hali hazırda devam eden gençlerdir…

Bir çok tarikatın da gençleri hedef kitle görmeleri ve son yirmi yılda özellikle bu yönde yatırım yapmalarının altındaki gerçek de budur!

O nedenledir ki, yatılı Kuran kursunda ölen gençlerin yaş ortalaması 12- 17 arasındaydı!

Bir gün, oy kullanma yaşının da düşürülme fikri ortaya atılabilir!

Bir taş ile kaç kuş…

Gülgün Karaoğlu

Ekim,19/08