Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '14

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Önce eğitim, sonra idam!

Önce eğitim, sonra idam!
 

Önce eğitim, sonra idam!


Birkaç aydır ana haber bültenlerinde, gazetelerin baş sayfalarında hatta sosyal medyadaki kişisel sayfalarımızda ikinci sayfa haberleri kendine yer buluyor... Hem de yoğun bir şekilde! Falanca ildeki tacizi algılayamadan filanca ildeki tecavüz haberi midemizi bulandırıyor... "Bizim başımıza gelse ne yaparız?" diye düşünemeden körpecik çocukların tecavüze uğradığını, boğulduğunu hatta diri diri yakıldığını öğrenip çocuklarımız için kaygılanıyoruz... Çocuklarımızı yabancılara karşı nasıl davranacakları konusunda eğitmek suretiyle önlem almaya çalışırken en yakını tarafından hayal dahi edemeyeceğimiz muamelelere maruz kalan körpecik bedenlerden haberdar oluyoruz... Bütün bunlar olurken önce değerlerimizi, sonra sistemi ve derken yasalarımızın ön gördüğü cezaları sorguluyoruz... Ve nihayetinde enterasan bir şekilde suçu cezalarda buluyoruz...

Hayatta ne yaparsak yapalım olayları toplumdaki rollerimize göre algılarız. Ben de öyle yapıyorum... Ve hangi role bürünürsem bürüneyim tecavüzcüleri, sapıkları insan olarak düşünemiyorum... Bu insanların kanunlar zorlanarak en şiddetli şekilde cezalandırılmalarını canı gönülden istiyorum... Ama idam dahil en ağır cezanın bile işe yaramayacağını da biliyorum... Gerçekten böyle olaylarda verilecek en ağır ceza dahi mağdur yakınlarının ve toplumun yüreğini bir nebze serinletmekten öteye gidemeyecek... Maalesef bu, bir gerçek!

Yukarıdaki satırları okuyup sinirleri bozulduğu için okumayı bırakanlar olabilir... Ama azıcık daha sabrı olanlara cezaların neden işe yaramadığını, neden çözümün cezalarda olmadığını kendimce izah etmek istiyorum...

Diyelim ki eğitim sistemimizde hiçbir değişklik yapmadan sadece cezaları artırdık, bu tarz suçları işleyenleri en ağır cezalarla cezalandırdık. Geride kalan ve içinde pislik barındıranlar bir gecede bu pisliklerden arınabilecek mi? Tabii ki hayır! Bu tarz suçlarda belki bir azalma olabilir... Ama cezalar aracılığıyla bu tecavüzcü ve sapıklardan tümüyle kurtulmak mümkün değil. Gerçekten bu insanlar içlerindeki pisliği sadece bir süreliğine bastıracaklar... Ve daha uygun bir zamanda, daha sinsi bir planla devam edecekler pislikerine... Örnek olarak idam cezasının uygulandığı ülkelere bakabiliriz... Bu ülkelerde hâlâ bu tarz haberler var, maalesef... Yani idam çözüm değil! Öte yandan idam cezası olmadığı hâlde bu tarz olayların çok aza indirgendiği ülkeler de var... Ve bu daha ilginç aslında... Anlayacağınız sorun ya da çözüm cezalarda değil!

Bence günü birlik çözümlerden sıyrılarak şapkamızı önümüze koyup düşünmeliyiz... Durum çok vahim... Ve hiç kimse suçu kendinde bulmuyor. Ne aile, ne eğitim kurumları, ne din kurumları, ne de toplum... Oysa suçu insan işlese de insan toplumda yetişir...

Bu noktada bir konuya daha değinmek istiyorum. Bu tarz olayların ardından suçluların ailesi evlatlarını redderek işin içinden sıyrılıyorlar. Vicdanlarını temizlediklerini var sayıyorlar belki de... Onlar da acı çekiyor olsalar bile evlatlarını redderek işin içinden çıkamamalılar! Sonuçta o çocuğu onlar yetiştirdi. Her ne kadar suç bireysel olsa da sıradan bir suç olmadığı için aileler de bundan mesul olmalı... Bu biraz ilkel gelebilir ama ebeveynlerin kendilerini sorgulamalarına vesile olacağını düşünüyorum. Ayrıca idam kadar da ilkel değil.

Tabii bundan önce kişiler aile kurmaya karar verdikleri zaman, devlet eliyle eğitime alınmalı...  Aynı şekilde başta okullarımız olmak üzere eğitim verilen bütün ortamlarda bu tarz eğitimler verilmeli. Sivil toplum örgütleri eften püften şeylere gösterdikleri öz veriyi bu tarz olaylara da göstermeli... Medya sadece haber yapmakla yetinmeyip bir algı oluşturulmasına vesile olmalı...

Bütün bunlar yapıldıktan sonra sıra cezalara gelebilir ancak... Ancak o zaman tıbbi müdahale, müebbet ve hatta idamdan medet umulabilir... Sonuç olarak önce eğitim, sonra idam diyorum... Aksi olursa kendimizi kandıracağız. Ve olan gene çocuklarımıza, Mertlere-Gizemlere, olacak...  

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..