- Kategori
- Kültür Turizmi
Önce Memleket...

Gezmeli insan gönlünce doymalı memleketine, her bir taşın altında aramalı tarihini ve bakmalı her bir kapının ardına. Ege’nin güneşinde yatmalı, denizinde kollarını açmalı,
Trakya’nın ayçiçeğinde koşmalı, çalgısında oynamalı
Akdeniz in şelalelerinde dolaşmalı, tarihini koklamalı
Karadeniz’in yeşilini görmeli, yaylalarına çıkmalı
Doğu’nun kebabını yemeli, taşında gezinmeli
Güneydoğu’nun baharatlarını tatmalı, insanlarına sarılmalı
Bütün memleket bizim, taşıyla toprağıyla bizim. Her insanın mutlaka bir kere görmesi gerekir. Yurdum insanının hangi şartlarda yaşadığını haberlerden öğrenemezsiniz. Her insan ayrı bir uğraş, ayrı bir emek ile yaşamaktadır. Gittiğiniz zaman sizi kırk yıllık ahbabı gibi karşılar, üstüne birde çay ikram ederler. Dışarıdan yargılamak doğru değil, bizim insanlarımız dürüstler, ahlaklılar, misafirperverler. İçlerine girdiğiniz zaman her yörenin tadı ayrıdır. Her yörede kendinizi bulursunuz. Dağı, taşı benim dersiniz oralı olmanıza gerek yok çünkü zaten siz memleketlisiniz.
Yaylasında kalırsınız, manastırına gidersiniz, ilk namazın kılındığı camisinde tarihi arasınız, ağacından bir dal koparırsınız, çamurunda batarsınız, taş evlerine dokunursunuz, size hitap eden bir iz ararsınız, kısacası bu memleket bizim, önemli olan her insanın yaşayabilmesi görebilmesidir.
Bu memleket bizim, hiçbir insan kendi memleketini tanımadan diğer ülkeleri tanıyamaz…