Önemli olan insanların değil, Rabbimiz'in hoşnutluğu..

İnsanların hoşnutluğunu gözeterek yaşamak, ne kadar zor.. 

Öyle ya... düşünsenize yüzlerce, binlerce insan kişiliği, karakteri var.. Her birinin hoşnutluğuna göre yaşamak maharet ister. Oysaki Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, O’nun dilediği gibi yaşamak çok daha keyifli ve özgürce.. 

Samimiyetle Allah’a yönelmek çok önemli.. 

Bugün birçok insan Allah’a inandığı halde; O’nun değil etrafındaki insanların hoşnutluğuna önem veriyor. 

Ancak, Allah tüm gizli halleri bilendir. 

Rabbimiz; “sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilendir” (Neml Suresi, 74) 

Oysa ki; Kuran ahlakını yaşayan insanların bu hayattaki tek amaçları; O’nun istediği gibi yaşam sürüp, ebedi saadete ulaşmak. 

Gerçek mümin, Allah’tan başka hiç kimseden korkmaz.  

Dolayısıyla onlar için insanların değil, Allah’ın hoşnutluğu önemlidir. Allah’ın sonsuz bağışlayan olduğunu bildikleri için de, sadece Allah’tan bağışlanma dilerler. Yalnız burada, hemen şu açıklamayı da yapma gereği duyuyorum; Allah’ın hoşnutluğunu gözeten kişi zaten, insan ilişkilerinde de çok dikkatli, Allah’ın razı olacağı tavır içerisinde olur. 

İnsanın samimiyetle bağlanması gereken varlık, , sadece ve sadece Rabbi’dir. 

Samimiyet sözde değil, özde olur. Yani sadece samimiyim demekle, samimiyet olmaz. 

Yüce Allah çok bağışlayıcıdır. Daha önce kendi yolunda olmayıp, adeta gaflet perdesine bürünmüş olan bir insanı samimiyetle kendisine yöneldiğinde mutlaka bağışlar.. 

Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, yönelip dönenleri bağışlayıcıdır. (İsra Suresi, 25) 

Yarın ahrette O’nun karşısına çıktığımız zaman, bugün hoşnut etmeye çalıştığımız kimse olmayacak.. 

O gün geldiğinde herkes, tek başına hesap verecek.. 

O gün başı dimdik, Rabbinin karşısında olanlar, bugün içi titreyerek Allah’tan korkup sakınanlar olacaklar. 

İçtenlikle O’na yönelip tövbe ettikten sonra, insanların ne düşündüklerinin hiç önemi yok. 

Sözün özü; 

Doğru yol; Rabbimizin yoludur.  

Önemli olan, ben karşımdaki insanı nasıl hoşnut ederim değil… Ben Rabbim’i nasıl hoşnut ederim düşüncesine sahip olmak.. 

Koşullar ne olursa olsun Allah’a güvenmenin verdiği huzur, cesaret inanılmaz güzel duygu..  

‘’…İnananlar yalnız Allah’a güvensinler.’’ (Tegabun- 13) 

O isterse susuz çölleri bahara eriştirir. Ama ya O bizi terk ederse? 

( 12-03-2011) 

Sevgi ve ışıkla.