- Kategori
- Gündelik Yaşam
Önemsiz ya da ufak görünen detayların hikayesini hiç düşündünüz mü?

Hayat iğnenin ucuna takılmış bir ipten ibarettir. Sıkıca düğümlenmesi gerekir,yoksa birleştirmeye ve onarmaya uğraştığınız herşey küçük bir ipin kaçmasıyla, kocaman bir söküğe dönüşür.
Küçük şeyler önemli midir? Bence evet. Bazen ufak bir ayrıntı hayatımızı değiştirebilir. Ya da hayatı gizemleştirir. Ben daha çok bu yönüyle ilgileniyorum sanırım. Hayatın gizemi. Ayrıntıları seviyorum. Bunu daha önce hiç yazma gereği duymamıştım. Kim bilir okunmasından ya da bilinmesinden hoşlanmayacağımı düşünüyordum belli ki!
Küçük bir bahçede dolaşırken yere atılmış kırık bir saç tokasının ya da boş bir sigara paketinin nasıl kişilikte ya da fiziksel özellikte bir insana ait olabileceğini hiç düşündünüz mü? Evet kulağa saçma gelebiliyor, fakat yaşamın gizemine bakışım bu yönde. Evet tabi ki evrende bir çok düşünülmesi gereken gizem, sır ve sorular var. Bu yönden düşünmek ya sizi farklı kılar ya da etrafınızdakilerin sizi deli sanmasına neden olabilir. Buna aldırmıyorum. Ben o kırık saç tokasının nasıl kırıldığını, ve o bahçeye nasıl ulaştığını merak ediyorum. Bazen kendimi orada oturmuş bunu düşünürken buluyorum. Boş sigara paketinin sahibi belki bir kadın belki bir çocuk, belki de bir baba,dede, bir işçi, belki de bir öğretmendi.
Bir taş parçasının üzerinde duran şu kertenkeleye bir bakın. Şimdi hangi yöne gideceği konusunda tahminde bulunmak müthiş birşey. Ya da önünde duran kurumuş bir yaprak parçasını süzüp süzmediği konusunda kendinizle bahse girmek. İşte bu ayrıntılar yaşamı 'benim için' zevkli kılıyor.
Pekala bahçedeki kırık saç tokasına geri dönelim. Düşünüyorum.. Saç tokasını? kırmız etekli, beyaz çoraplı ve eteğiyle gayet uyumlu olan kırmızı ayakkabılı ve üzerinde kiraz desenli hırkalı küçük bir kız olabilir miydi sahibi? Peki bahçede oynarken tokası yere düşmüş ve bir başka gizemli kişi üzerine basıp küçük kızın tokasını kırmış olabilir mi? Bu sadece benim düşüncelerimden ve tasarımımdan ibaret ama bunu bahçedeki bankta oturup, kırılmış tokaya bakarken katman katman düşlemek! İşte benim tuhaf ama bir o kadar da kendimi alıkoyamadığım alışkanlığımdır. Detayların hikayesini düşünün! Basit bile olsa bu iyi hissettiriyor.
Saygılarımla!