Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '17

 
Kategori
Güncel
 

Önleyici darbe

Önleyici darbe
 

Net Gazete


ABD Afrin kantonunda 15000 askeri hızlı kursla eğitiyor. Niyet çok açık ve net. 1 Mart tezkeresinin geçmemesi üzerine ABD Ortadoğu'da kendine PYD ve YPG yi ortak seçti. İki tane de hava üssü kurmuş. Menbiç ve Azez'de onlarla çarpışağımız kesindir. Eğer hükümet kararında samimi ve iddialıysa. Trump'ın bu konuda bir politika değişikliğine gideceğini hiç sanmıyorum, çünkü PYD Türkiye tarafından yok edilirse, bu bölgede kendilerini temsil edecek hiç bir yapı kalmayacak. Türkiye' ye güvenmek konusunda, ABD nin hiç istekli olduğunu sanmıyorum. Gerçekleri görmek gerekir. Eğer güvenseydi şimdiye kadar YPG ye yangından mal kaçırır gibi ağır silahlar ve modern bir ordu kuracak şekilde destek olmazdı.

PYD nin ise Akdeniz'e açılmak en büyük isteği. Bunu Suriye Rejiminden toprak kopararak Rusya ile savaşarak yapamazlar. En bariz düşman onlar için Türkiye. İskenderun ve Hatay'a yüklenecekler. Nedendir bilinmez Türkiye'yi bugüne kadar gösterdiği sabırdan ötürü hem onlar, hem de onları eğitenler dişlerine göre bir düşman olarak görüyor.

Hiç kimse(ABD, Avrupa, vs.), bu aşamada, Türkiye'nin çok kesin kararlı olarak, kuzey Suriye'de böyle bir oluşuma son vermesini beklemiyor. Çünkü eğer Türkiye Afrin ve Kobani'ye yüklenirse, yurtiçindeki terör örgütlerini devreye sokacaklar.

ABD büyükelçiliğinin Nixon ve Nihat Erim resmini yayınlanamasının işareti, hükümetedir. Daha çok başbakan ve cumhurbaşkanınadır. Yayınlanan resimdeki kişilerden birisi istifa etmiş, diğeri suikasta kurban gitmiştir. Bu mesaj açıkça ya istifa et, ya da öl mesajıdır.

İpler gerilmektedir. Türkiye'nin burada yapacağı en büyük politika değişikliği Rusya ile tam mutabakat, ki Ruslar eğer bir yüklenirlerse, iyi abanırlar. Türkiye'nin hırpalanması 1917 deki gibi Rusya'nın istikrarına tehlike ve tehdittir.

Türkiye'de çıkacak muhtemel bir iç savaş, Suriye'ye benzemez çünkü Türkiye'de oluşabilecek bir iç savaş Türkiye'de yaşayan, Avrupa hayranı eliti haricinde, hiç kimse göçmen konumuna düşmek ve Avrupa'da hiç bir Türk ayağına çelme takılmasını, çoluk çocuğunun ikinci  vatandaş muamelesi görüp, Avrupa'nın kölesi olmak istemez.

ABD şunu iyi görmelidir ki, eğer Suriye'de PYD yi kendi kara ordusu gibi görüp davranırsa, karşısında, bölge ülkelerini ve Rusya'yı görecektir. Öte taraftan ABD ye bilenmiş bir Çin, ABD nin Ortadoğu'da sıkışmasını kendine fırsat görecektir. Bölgedeki araplar, türkmenlerr, şiiler sünniler, ateist bir yapıyı temel edinmiş bir kürt devletini asla desteklemeyecektir. İran, Rusya, Türkiye, Suriye' yi karşısına alıp bölgede kendi durumunu iyice zayıflatacaktır. Bu arada eğer Suudi Arabistan ve Katar rejimlerine de güvenmesi ABD açısından, ahmaklık olur. Zira bu iki ülkede eğer ABD planında başarılı olduğu takdirde, sıranın kendilerine geleceğini çok net bilmektedirler.

Trump yönetimi inşallah kendileri için bu açmazı görürler ve sonuçta Ortadoğu'dan ABD nin tamamen izole edilmesi tehlikesini sezerler.

Lakin Türk milleti yarın öbürgün kıyametin geleceğinin kesin olduğu gibi, Afrin ve Kobani(Ayn El Arap)ninde ortadan kaldırılıp, bu bölgelerde, yerel halkların söz sahibi olacağı merkezi Suriye devletini destekleyecektir. Desteklemekle kalmayacak, konut projelerinde elde ettiği tecrübelerle hızlı şekilde yapılanma ve altyapısına da destek verecektir. ABD nin ise, Afrin'in yok edilmesinde verdiğimiz her şehidin faturasının kendisine kesileceği gerçeğini hele son günlerdeki haber ve fotoğraflardan sonra unutmaması gerekir.

Sonuç olarak: ABD mevcut politikasına devam ettiği sürece Ortafoğu'dan kendini izole ettiğinin şartlarının altına imzasını atmaktadır. Kendisi için en önemli anlaşma Westfalya Barış görüşmelerinden çıkan, modern Avrupa'nın kuruluşunu simgeleyen, güç dengesine dayalı sistemi destekleyen Türkiye ile ilişkilerinin güçlendirmesi gerekmektedir. Rusya ile iyi ilişkiler kuracağını söyleyen Trump, bu iyi ilişkilerin temelininTürkiye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıyla oluşacağını bilmelidir.

Türkiye İncirlik üssüne şimdilik izin veriyor. Nedeni ise üste bulunan 70 atom bombasından 15 nin kendi kullanımına bırakıldığı içindir. Yani yine Türkiye bölgesinde Westfalya tarzı güçler dengesini korumak adına 15 bombalıkta olsa nükleer güce sahip bir ordusu olmaktadır. Yoksa ABD ye bayıldığımız için değildir.

Lakin ABD şunuda bilmelidir ki, Türkiye "önleyici darbe" ( Bismarck'ın Viyana düzeni) olarak kuzey Suriye ve Irak'ta girişeceği operasyonlarda ne kadar zayiat verirse ,o kadar da fazla kalacağı kesindir. Esad, aç kominist ABD uşağı bir bölge yerine, Rusya ve İran ile anlaşmış bir Türkiye'nin, geçici de olsa topraklarında kalmasına ve yeni düzene geçinceye kadar, ne sünni ne de şii kökenli bir yönetimin gelmesi yerine nasrani bir yönetimin gelmesine sıcak bakacaktır. Çünkü ABD ve CIA nin kendi kuzey topraklarında cirit atması ne onların, ne Rusya'nın, ne İran'ın ne de kendisinin işine gelir.

Burada içinde Türkiye'nin de bulunduğu yeni bir Westfalya düzeni Suriye'nin refah temelli kuruluşu diğer sünmi devletlerde de Suudi Arabistan, Katar... sempati yaratacaktır.

Konuya İran açısından bakacak olursak da Trumpın İran'a 2017 den itibaren zor günler yaşatacağı izlenimi vermesi, İran'ın da Türkiye, Rusya, Suriye'nin yanında olacağı olasılığını güçlendirmektedir.

Maalesef 2017, Türkiye için sıcak savaş yılıdır. Ancak bu savaşı vermesi gerekmektedir. Vermediği takdirde, ülke içinde iç savaş başlama ihtimali fazladır. Ancak kuzey Suriye ve Irak'ın onlar için kaybetme noktasında Türkiye açısından tehdit edilmesi, onlarında acil olarak, bazı suikastlardan sonra o coğrafya ya gitme arzusu göstermesini beraberinde getirecektir.

Türkiye'nin yapacağı tarihi hata şu olur. Osmanlı ordusunun Viyana'yı kuşattığı zaman, aman tarihi eserler, şehir yok olmasın diye kuşatmayı sürdürmesi, savaşı kaybettmesine yol açmıştır.

Sivil ölümler kaygısı ile, ne kadar ağırdan alırsa o kadar kendi askerini kaybedeceği aşikardır. Şehit cenazelerinin, olası sayısı, aman sivillere zarar vermeyelim düşüncesiyle doğru orantılı olacaktır.

Kuzey Suriye ve Kuzey Irak'ta, çok sert bir vuruş gerekmektedir. Sivillere tahliye için zaman tanımalı, ancak o zamandan sonraki sivil ölümlerinin Türkiye'nin sorunu olmadığı çok açık ve net  dünyaya ifade edilmelidir.

Yavaş ve sert olmayan müdehale, zamanı uzattığı gibi şehit sayısınıda arttırcak ayrıca, yurtiçindeki, içinde bulunduğu durumu vizyon sahibi olmadan eleştirenlerinde daha güçlü muhalefet zemini bulup, ve milletin kafasını karıştırmalarına neden olacaktır. Böylece Türkiye'nin başarısız olması ve karşı tarafada güç gösterisi yapma fırsatı verecektir.

Zaten, dikkat ederseniz, sivil kayıplarını Türkiye'den başka dikkate alanda yoktur. Lakin bu demek değildir ki, olası harekatta gördüğün her iki ayaklıyı indir aşağıya. Bu oradaki halkında tepkisini çeker. Demek istediğim sivillere öyle bir hak tanınmalı ki, çatışma bölgesinde kalırsa öleceğini bilmeli, bu ölümdende kendisini sorumlu tutması Türk askerini sorumlu tutmaması sağlanmalıdır.

 

 
Toplam blog
: 116
: 735
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1994 Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede Genel İktisat Polit..