Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Önyargısız olmak

Önyargısız olmak
 

Neden bazıları bunu anlayıp değerlendirmiyor, önyargılı olmanın objektif bir yaklaşım olmadığını kabul etmiyor, bilemiyorum. ............


Sizin de dikkâtinizi çekmiştir. Toplumda ‘önyargılı’ olma hususunda bir saplantı oluşmuş. ‘Bazı’ insanların en küçük hataları bile abartılıyor. Hemen her şeyi ince elenip sık dokunuyor. Hamasi sözlerden geçilmiyor. İnsanı sinir edecek boyutlara vardırıldığı da oluyor. Hatta aptallaştırıyor.

Hatta bazı kişilerin etkinlik alanları sürdükçe onlara duyulan ‘takıntı’ daha da öteye gidip ‘kişisel saplantı’ hastalığına dönüşüyor.

Netice?

Önyargıyla baktığımız, sıcak yaklaşmadığımız kimse daha da güçlenerek bilinçli biçimde yoluna devam ediyor.

Toplum ise önyargılı olanlara prim vermiyor, yaptıklarını tasvip etmiyor.

Neden bazıları bunu anlayıp değerlendirmiyor, önyargılı olmanın objektif bir yaklaşım olmadığını kabul etmiyor, bilemiyorum.

Örneğin, “Bu adam çok berbat biri!” denmişse, ‘evet ben onun yaşam performansına karşıyım.’ denilebiliyor.

Ve şöyle devam ediyor: Dolayısıyla ne yazılarını okurum, ne kendisi ile görüşürüm. Yaşamı benim ilgi alanımda değil. Onun konuşmalarını da yapmacık buluyorum. Çoğu uydurma. Ben çok dinlemedim, ancak sohbetlerinde renk olmadığını söylüyorlar, onlara katılıyorum. Esasen suratı da çok sevimsiz, konuşurken şekilden şekle giriyor, bazen de dişlerini sıkıp sinirli bir görüntü sergiliyor.

Devrinin bittiğini düşünüyorum. Keşfedebileceğim biri değil. Doğrusu bu ya, düşüncelerimi herkesle paylaşmaya çalışırım....

Ancak ne yalan söyleyeyim, bütün bu anlatılanlar onunla yüz yüze görüşene kadardı!

Bir gün tesadüf bu ya bir ortamda bahsedilen kişi ile beraber olduk.

Yaklaşık bir saat süren sohbetimiz sonunda bütün düşüncelerimin değiştiğini fark ettim. Çünkü ikna oldum. Ona ters köşe yapmak istedim, ama beceremedim. Değindiği konuları algıladım. Yerden göğe kadar da hak verdim. Bizim atladığımız, üzerinde durmadığımız noktaları gerçekten iyi yakalamış. Alt yapısı çok iyi. Onu yaratıcı buldum. İşin ilginç yanı, epeydir de bu durumdaymış. Benim en çok ilgimi çeken şey de bu yanı oldu. Gerçeklerle ilgili olarak korkmadan çat çat konuşuyor, ama etraf hakkında en küçük bir serzenişte bulunmuyor, dedikoduya girmiyor.

Bireyler ‘kendin olmak nedir’ sorusuna yanıt arıyorlarsa onu yakından izlesinler diyorum.

Konuşmalarımız sırasında öyle noktalara değindi, öylesine ‘açık’ oldu ki!.. Ne diyeceğimi şaşırdım. Demek ki böyle olunabiliyor, insan bu kadar samimiyetle dostuna bu şekilde açılabiliyormuş.

Aktif yaşamında bilinçli bir çaba vardı.

Kusura bakmayın, ama birlikte değindiğimiz konularda beni gerçekten solladı, ezdi geçti. Onun bayağı güçlü ve metin bir insan olduğunu sonradan anladım.

Bunu üstü kapalı bir şekilde ortaya koyduğunu fark ettim. Müthiş bir şeydi. O anın beynimden uzun süre silineceğini düşünemiyorum. Galiba bunu algılayacak , geleceği sorgulayacak seviyede değilmişim.

Yineleyelim. Biz önyargılı bir toplumuz. Bunun veri tabanımızda ki bilgiden kaynaklandığını öğrenemedik.

Ama artık daima ileriye bakmamın zamanı geldi .

Sevgili okurlar!

Sizlere önyarısız bir yaşam diliyorum. Biliyorum bunu başaracak güçtesiniz.

Ahmed F. Yüksel

https://twitter.com/sufafy

https://twitter.com/AhmedHulusi

http://www.ahmedhulusi.org/

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..