Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '07

 
Kategori
Kültürler
 

Opium War/ Afyon savaşı...

Opium War/ Afyon savaşı...
 

Kah.Sof.Yorum: Aslında bir film olarak halkla tarih arasında hafıza köprüsü kurduran, gerçeklerin farklı bir pencereden ele alındığı, güncele > ışık tutabilecek bir yapım...

Yönetmeni: Jin Xie Yapım: Japonya-Çin / 1997 Süre: 150 dk. Oyuncular: Bob Peck, Simon Williams, Bao Guoan

Son derece görkemli sahnelerle bezeli epik bir yapım olan The Opium War, 19. yüzyılda Hong Kong’un İngilizlere devredilmesine yol açan olaylar zincirini konu ediniyor. 1838 yılında İngiliz tüccarların Çin halkına büyük miktarlarda haşhaş sattığı ve onları sefalet içinde bir hayata mahkum ettiği sırada tonlarca haşhaş denize dökülerek imha edilir ve iki ülke arasında büyük bir savaş başlar...

Filme konu olayın içeriğine gelince...

XIX yüzyıl ortalarında yapılan ve Batılı devletlerin Çin'de bizim tarihimizdeki kapitülasyonlar benzeri ticari ve hukuki ayrıcalıklar kazanmaları ile sonuçlanan iki savaş.

1839 yılında Çin hükümetinin, İngiliz tüccarların gerçekleştirdiği yasadışı afyon ticaretini durdurma girişimi ve bir İngiliz denizcinin yargılanması konusunda doğan hukuki anlaşmazlığın doğurduğu gerginlik sonucu I. Afyon Savaşı patlak verdi. Küçük ama güçlü İngiliz kuvvetleri kısa sürede zafer kazandılar. Vikipedi

1842'de imzalanan Nanjing ve 1843'te imzalanan Bogue Ek Antlaşmaları ve Çin'in önemli bir miktarda tazminat ödemesi, ticaret ve yerleşim amacıyla beş limanın ve İngilizlere bırakılması ve İngiliz yurttaşlarının İngiliz mahkemelerinde yargılanmaları konuları karara bağlandı. Öteki Batılı devletler de hemen Çin hükümetine istekte bulunup benzer ayrıcalıklar elde ettiler. Vikipedi

"Ok Savaşı" olarak da bilinen II. Afyon Savaşı, ticari ayrıcılıklarını arttırmak isteyen İngilizlerin Ok adlı gemideki İngiliz bayrağının indirilmesini bahane ederek 1856 yılında başlattıkları savaştır. Bir Fransız misyonerinin öldürülmesini bahane eden Fransa da İngiltere yanında savaşa girdi.

Savaş sonucunda İngiltere ve Fransa 1858 yılında Çin hükümetini Tianjin Andlaşması'nı imzalamaya zorladır, ancak Çin andlaşmayı onaylamayı reddedince savaş yeniden başladı ve 1860 Pekin Sözleşmesi'yle Çin, Tianjin Andlaşması'na uymayı kabul etti.

Bu andlaşmaya göre yabancı elçiler Pekin'de yerleşebilecek, birçok yeni liman ticaret ve yerleşim için Batılılara açılacak, yabancılar Çin'in iç bölgelerine seyahat edebilecek ve Hıristiyan misyonerlere hareket serbestisi tanınacaktı. Ayrıca 1858'de Shang-hai da yapılan görüşmelerle Çin'e yapılan afyon ihracatı yasallaştı. Vikipedi

Çin'in XIX. yy.da ve XX. yy'ın başında Batılı devletlerle yaptığı Tianjin benzeri egemenlik ve toprak bütünlüğünden büyük ödünler verdiği andlaşmalar "Eşitsiz Andlaşmalar" olarak da anılır.

Kah. Sof. Yorum: Tarihsel boyutu...

Çin ile Batı arasındaki ilk çatışma, Afyon Savaşı..!

Avrupa ile Çin arasındaki ilişkiler, Marco Polo'nun keşifleri ile başlayıp artarak hız kazanmıştır.

Takip eden dönemde <17 yy="">> Avrupa’nın misyoner faaliyetleri tepkiye neden olmuş, bu durum Çin’in Avrupa’ya karşı kapanmasına sebep olmuştur. Ticaret uzun bir dönem yok denilecek seviyeye inmiştir.

Çin’in batıya açılması 19. yüzyılın ortalarında başladı. Bu yıllarda Portekiz, İngiltere, Fransa, ABD ile ticari, siyasi münasebetler başladı. Bunlardan İngilizler, Hint pamuklukları ve afyonunu, çay ve ipekle değiştiriyorlardı. Avrupalılar sadece Kanton Limanından ticaret yapabiliyorlardı. Bu durum İngiltere'nin menfaatlerine tersti...

İngiltere'ye çayın büyük bir bölümü Çin’den geliyordu. Çay ithalini karşılamak için İngiliz tüccarları, Çin’e kaçak afyon sokuyorlardı. İngilizler afyonu o dönemde sömürgesi altında bulunan Hindistan’dan elde ediyordu.

Çin’de afyon kullanma alışkanlığı yayılmaya başlayınca, hükümet afyon ticaretini yasaklayarak sıkı önlemler aldı. İngiliz yetkilileri, bu duruma ticaret serbestliği engellendiği için tepkide bulununca, 1839 yılında Çin hükümetinin, bir İngiliz denizcinin yargılanması konusunda doğan hukuki anlaşmazlığı> sonucu "Afyon Savaşı" patlak verdi. Vikipedi

Birinci Afyon Savaşı sonucunda, 1842'de imzalanan Nanking ve 1843'te imzalanan Bogue Ek Antlaşmaları ve Çin'in önemli bir miktarda tazminat ödemesi, ticaret ve yerleşim amacıyla beş limanın İngilizlere bırakılması ve İngiliz yurttaşlarının İngiliz mahkemelerinde yargılanmaları konuları karara bağlandı.

1842’de imzalanan Nanking anlaşmasının önemi ise Hong-Kong’un İngiltere’ye verilmesi ve beş limanın İngiliz ticaretine açılmasıdır. Yani kiralama, iyi niyetli ticari bir yaklaşım sonucu gerçekleşmiş durum değil...

Devamında Çin, 1844 Temmuzunda Amerika Birleşik Devletleri’yle Vanghia ve Ekimde de Fransa’yla Vuampoa anlaşmalarını imzalayarak bu devletlerin de benzeri imtiyazlar elde etmelerine engel olamadı. Fayda..? Ayaklanma, yabancı düşmanlığı ve saire derken;

Ok savaşı:1856 Ekim’inde Kanton polisi, bir Çinliye ait ve mürettebatı da Çinli olan, fakat İngiliz Bandırası taşıyan “Arrow (Ok)” adlı bir gemiyi kaçakçılık ve korsanlık nedeniyle tutukladı. Bu olay üzerine "Ok Savaşı" olarak da bilinen İkinci Afyon Savaşı başladı.

İkinci Afyon Savaşı ticari ayrıcılıklarını arttırmak isteyen İngilizlerin Ok (Arrow) adlı gemideki İngiliz bayrağının indirilmesini bahane ederek başlattıkları savaştır. Bir Fransız misyonerinin öldürülmesini bahane eden Fransa da İngiltere yanında savaşa girdi. Vikipedi

Savaş sonucunda İngiltere ve Fransa 1858 yılında Çin hükümetini Tianjin Anlaşması’nı imzalamaya zorladılar, ancak Çin anlaşmayı onaylamayı reddedince savaş yeniden başladı ve 1860 Pekin Sözleşmesi'yle Çin, Tianjin Antlaşması'na uymayı kabul etti.

Bu antlaşmaya göre yabancı elçiler Pekin'de yerleşebilecek, birçok yeni liman ticaret ve yerleşim için Batılılara açılacak, yabancılar Çin'in iç bölgelerine seyahat edebilecek ve Hıristiyan misyonerlere hareket serbestîsi tanınacaktı.

Ayrıca 1858'de Shang-hai’da yapılan görüşmelerle Çin'e yapılan afyon ihracatı yasallaştı. Çin'in 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başında Batılı devletlerle yaptığı Tianjin benzeri egemenlik ve toprak bütünlüğünden büyük ödünler verdiği antlaşmalar "Eşitsiz Anlaşmalar" olarak da anılır.

Kah. Sof.Yorum: Bu durumun nihayeti Rio Tinto'dur...

1873 yılında Jardine Matheson firması tarafından kurulmuştur.

Şirkette en büyük hisse Rothschild ailesine aittir ve İngiliz kraliyet ailesinin de hissesi bulunmaktadır.

Jardine Matheson 1800’lü yılların başından itibaren Türkiye’den Çin’e “afyon” ticareti yapan bir firmadır.

1837 paniğinde diğer afyon tüccarları Russel ve Perkins firmalarının zor duruma düşmeleri ve Rothschildler’e başvurmaları üzerine, Jardine Matheson, Russel Co ve Perkins Co birleştirilerek Rothschild aile­sine ait J.P. Morgan denetiminde afyon karteli oluşturuldu. Vikipedi

O yıllarda afyon tica­reti serbestti ve en gözde ticari işti. 1839 yılında Çin ile İngiltere arasındaki Afyon Savaşı’nın Çin’in mağlubiyeti ile sonuç­lanması üzerine Hong Kong İngilizlere bırakıldı.

Burada, Rothschildler’in kontro­lündeki Hong Kong Shangai Bank Corporation (HSBC) afyon ticaretini fi­nanse etmeye başladı. Jardine Matheson firmasının afyon ti­caretinden kazanılan parası ile kurulan Rio Tinto, bu gün dünyanın en büyük maden firması olup, tek başına dünya maden üre­timinde % 12, 5’lik (27 milyar dolarlık) pay ile birinci sıradadır. Vikipedi

Rio Tinto’nun Arkasındaki Güçler, "Galip TÜRKMEN, Eti Holding Başmüffettişi"

Alman ve İngiliz firmalarının ortak­lıklarının arkasında, Rothschild, Oppenheimer ve Goldschmild ailelerinin Frankfurt kökenli aileler olmaları yatmak­tadır. Daha sonra İngiltere’ye göçen bu ailelerin soyağaçları 1600’lü yılların ba­şında Oppenheimer ailesinde birleşmekte­dir. 1700’lü yılların sonunda Rothschildler daha güçlü olmuşlardır. Ancak bu ailelerin bir çok gelişmiş devletten daha fazla eko­nomik gücü elde etmeleri ve korumaları pek mümkün görülmemekte ve bu şirket­lerdeki İngiltere kraliyet ailesinin payının varlığı, bu ailelerin arkasında Birleşik Krallığın (İngiltere) olduğunu düşündür­mektedir. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın ve Büyükelçiliklerinin bu firmaların işini takip etmesi bu düşünceyi kuvvetlendir­mektedir. Rio Tinto’ya karşı Avustralya’da ciddi bir muhalefet vardır ve bunlara göre; Rio Tinto, İngiliz egemenliğinin “Amiral Gemisi”dir.

1970’li yılların başında Rusya’ya bor sevk edildiği gerekçesi ile Çanakkale çıkı­şında bor yüklü gemilere el konulur. ABD kanalıyla yapılan bu el koyma işinin Rio Tinto’nun isteği üzerine olduğu açıktır. Rio Tinto’nun, Bilderberg, Mont Pelerin, RIIA/Chatham House ve CFR’yi finanse eden kuruluşlar arasında olduğu çeşitli yayınlarda yer almaktadır. ABD, Türk borlarına Rusya’ya gidiyor diye el koyar­ken, aynı yıllarda hammaddesi bor olan fiberglas tesisleri, ABD’de yerleşik Owens Corning firması tarafından SSCB ülkele­rine kuruluyordu.

Kah. Sof. Yorum: Genel ortak kabul, 100 milyon ve üstünde Çin vatandaşının "Afyon Savaşları" diye bilinen dönemin kurbanı olduğudur...

Hon Kong'un devri yapılırken, Çinlilerin, İngiliz-Amerikan-Fransız ve sair devletleri hakkındaki fikirlerinin ne olduğunu bilmek pek olası değil ama sevecenlik olduğunu düşünmekte zorlanıyorum...

Daha da acı olanı; bu dönemin insanlarının, Amerika-Kanada ve sair ülkelere köle ticareti durdurulduğundan, gereken iş gücünü teminde "Göçmen" statüsünde götürülmeleri olmuştur...

İnsan bu olduğu sürece yaşanan acılar boyut farklılaştırarak devam edecektir, kuşkum yok!

Yaşadığımız dönemin acılarını "eskinin mirası ve geleceğe görev olarak bırakan ve devam ettirenleri, eylem ve planlarını" yok saymak adına > mücadele edenleri kendi kişiliksiz hayatları ile baş başa bıraksak da içimizde yaşıyorlar, hem de çok iyi yaşıyorlar, yaşatılıyorlar...

Saygılarımla

 
Toplam blog
: 72
: 1708
Kayıt tarihi
: 09.08.07
 
 

"Beklentiler denizinde boğulmaktansa, gerçekler ve gerçekleşenler nehrinde yıkanarak arınmayı tercih..