Öpüjem

Hani vardır ya…

- gel seni bi öpüyim janim abim.

- selami sen çok içtin bak. Hadi eve gidelim artik...

- gel abim be… Öpüjem seni

- akilli ol olm dur iki dakka adam gibi...

- bi kere be abijim. Bi kereden bişey olmaz. Öpüjem janım abijim...

- de git olm bi ya... İçince sapitiyon ya… Hasta oluyom. bi daha seninle içersem iki olsun...

-assss…

Sarhoş muhabbeti sizin anlayacağınız. Öpmek deyince….

Hadi çakırkeyf, ya da zoom olmuş birinin “gel abim seni bi öpijem” muhabbetlerini anlarım da… Ya kelli felli adamların? Ya hacı hocaların (?) muhteremlerin ikide bir, “gelin sizi bi öpijem kuzucuklarım” demesine ne demeli?

Kimler mi bunlar. Kimler olacak? Durmadan bizi öpenler.

Bütçe açık verdi, gel halkım seni bi öpiyim. Cari fazla verdi, gel halkım seni bi daha öpiyim. Tüfe tüfledi, küfe küfledi, ayşe gızımız muma üfledi, gün bu gündür öpüjem de, öpüjem.

-Hay Allah. Daha yeni öpmüştük ama başkanım. Bu sefer ne diycez bu halka.

-Ne diyeceğini bilemem gayrı… Onu da mı biz düşüncez. Biz benzine ne zaman zam yapmıştık en son?

-Dün gece başkanım.

-Motorine?

-Bu sabah başkanım.

-Ya gaza?

-Dünden önce yarından sonra…

-İçkiye?

-İki gün önce başkanım.

-Ya sigaraya?

-Yasak başlamadan önce ve sonra başkanım. Bir hayli öptük yani cigara içenleri. Korkarım yalama olacaklar bu gidişle, cıvata tutmayacak. Zaten yasakladınız ateş püskürüyorlar.

-Hah! Buldum! Ehliyet, ehliyetler değişecekti… Hemen ona enflasyon, artı… Hapşuuuu….

-Çok yaşayın başkanım.

-Sen de gör kabinem aslanım, sen de gör… Ne diyorduk?

Ehliyet diyordunuz başkanım. Ehlayetler değişecek. Enflasyon artı, diyordunuz ki… Ne zaman geleceği belli olmaz tabii. Hapşuruğunuz geldi, ben de çok yaşayın dedim, efendim.

-Efendi kadar taş düşsün başına e mi… Bunlar benim düşüneceğim işler mi? Zammı biz koyuyoruz, siz çıkartamıyorsunuz. Ben sizi boşuna mı besliyom sabah akşam hııı boşuna mı?

-Estağfurullah efendim. Sigaraya dediniz koyduk, benzine dediniz, ona durmadan koyuyoruz zaten. İçki desen, “bundan sonra içemiyecekler zıkkımın kökünü içesiceler” koyduk. Geçen gün benzini düşürün dediniz efem. Fena düşürmüşüz. Tutmuş, kolunu bacağını kırmış mübarek. Çabuk hastane masraflarını karşılayın da… nasıl karşılarsanız karşılayın dediniz. Hemen hatamızı telafi ettik ve halkımızdan özür dileyerek, o gün ne büyük gaf yaptığımızı bilmiyorduk. Şeytan mı çarptı bizi, cin mi, yoksa Baykal mı anlayamadık, diyerek halkımızdan özür diledik ve kat be kat telafi ettik hatamızı efem. Ha, biz telafi etmeseydik baronlar, "petrol baronları" telef edecekti hem sizi , hem bizi o ayrı. Şükürler olsun ucuz atlattık, onlardan bile kurtardık sizi. Herkes kat mülkiyetine geçecek dediniz, kat be kat geçirmeye başladık. Gece yatmıyor, gündüz oturmuyor, çözüm üstüne çözüm üretiyoruz ama artık biz de zorlanıyoruz başkanım. Millet yavaştan köpürmeye başladı. Yakalarlarsa öpecekler gibi geliyor ki; şurada fazla değil iki yıl kaldı. İki yıl dediğin nedir ki; göz açıp kapayıncaya kadar gelir geçer. Bence daha fazla zorlamayalım şansımızı. Bu defa yakalarlarsa kötü öpecekler çünkü.

-Hayda…Ondan kolay ne var, hepsini biz mi öğreteceğiz size… atacağım ama hepinizi kabine dışına.

-Ne diyorsunuz başkanım. Daha dün siz değil miydiniz, “gülü solana kadar, sizi ölene kadar koklayacağım” diyen.

-Kim, ne, ne zaman? Ben mi demişim onu?

-Evet, başkanım siz dediniz.

-Sarhoştum, hatırlamıyorum.

-Hayda… Zemzem suyunu da mı bozmuşlar.

-Sorma kabinem, bakanım. Avrupa uyum yasalarına uyumlu değilmiş, biraz sulandırmışlar.

-Hastiiiir. Şimdi mıçtık işte… Ne yapacağız peki?

- Unakıtan’ı çağırsanız…

-Olmaz. Onu kovmuştunuz efem. Daha da gelmez.

- Peki, şimdi ne yapmamızı emredersiz efem…

-Ne mi? Unu akıtmayanı çağırın.

-O da kalmadı efem. Bi biskrem versem.

-Yıkıl. Çabuk kaybol. Gözüm görmesin seni. Bakan olacakmış, bulduğu çözüme bak. Öpüjem ama şimdi seni.

-Ayıp oluyor ama efem. Israr ediyorum. Bi biskrem versem, hiç bişeyciğiniz kalmaz. Yarına çakı gibi olursunuz. Oluruz… Bir yolunu buluruz. Hatta buldum bile…

-Ne? …

-Üç çocuk yap demiştiniz ya hani…

-E…

-Ne e… ?

-Efem. Dün dündü, bugün yarından önce. Onun içün derüz. Üç çocuktan eksiği ya da fazlası olanlar hazırlansın, öpmeye geleceğiz hepsini diye haber gönderir, birebir çalışmayla tek tek basaraktan, bade süzerekten, inci dizerekten, evlerinde öperiz hepsini evvelallah, sonra bismillah. Nasıl olur? Ne dersiniz.

-Ne diycem kabinem, bakanım, ne diyecem. Allah(!) derim. Gel seni bi öpüjem…

-Yok efendim üstü kalsın.

-Ne yani… Sen bana karşımı geliyon şimdi. Gel lan buraya öpüjem seni. Gıdığından, mıdığından, heyyerinden hem de…

-Yok efendim sağ olun. Yalama olmak istemiyorum. Karım kızıyor sonra. Ona buna öptürüyon öptürüyon bana kalmıyor diye...

-Haklısın kabinem, bakanım. Benimki de kızıyor. Hadi bize gidelim diycem de… Ona da kızıyor. En iyisi herkes evine, şeytan damına gitsin. Yarın öpecek birilerini buluruz elbet. Bu arada… Biskrem kalmış mıydı?

-Ülker mi olsun eti mi?

-Hay senin etini… Eti de olur, budu da… Yeter ki pipisi olmasın.

-Tamam efem. Pisipisi olmasın. Yarın ola hayrola… Biz de bu kadro, sizde bu kafa oldukça, daha çok öperiz biz, müsterih olunuz siz. Kim benim başkanıma olmaz ki feda. Taşı sıksa şüheda fışkırır göklere şüheda… Kükremesi mi… Onu aklınızdan bile geçirmeyin bence…

-Aferin la feyzo. Sen adam olacanda… ben görmiycem. Git yat dinlen, yarın işe hazırlıklı gel. Öpülecek bi dolu insan var. Karına başım ağrıyor dersin.

-Anlaşıldı efem. Karıma başım ağrıyor diycem, yarın ilk önüme çıkanı öpcem. Öpüjem, öpüjem, öpüjem. Allah rahatlık versin efem. İyi geceler. Bu arada… Sizin de başınız ağrıyacak mı efem bu gece?

-Ne diyon len sen. Öpüjem ama şimdi seni.

-Tamam efem, anlaşıldı… Başı ağrıyan biz, sefayı süren hep siz oluyorsunuz nedense… Ne diyim. Allah daha çok versin. Hayırlı işler. Bol bahşişler…