Orada bir Mevlana var... Uzakta (!)

Geçtiğimiz 17 Aralık günü bir Şeb-i Arus törenini daha geride bıraktık. Başta Konya olmak üzere bir kaç büyük şehirde düzenlenen gecelerin dışında çokta önemsenmeyen sıradan bir gün gibi geçti, gitti... Oysa 4 yıl önce yani 2007 yılı Unicef tarafından Mevlana yılı seçilmiş, muhteşem bir törenle süslenen gecede tüm hoşgörü dünyası Konya'da toplanmıştı.

Ölümünün üzerinden yaklaşık 800 yıl geçmesine rağmen böylesine güzellikle anılan başka düşünür var mıdır bilmiyorum ama atasını dışarıdan dürtmelerle(!) hatırlayıp, 4 yıl sonra unutan başka bir millet yoktur diye düşünüyorum. Bunu söylerken asla kendimi bu kaygısız çoğunluktan soyutlamıyorum.

Nedendir bilinmez ama biz Yunus'u, Mevlana'yı, Pir Sultan'ı koşulsuz severiz ama hatırlamayız. Hatırlamak şurda dursun, bir kez olsun açıp okumayız. Böyle yetişmişiz işte, ona saygı duymamız gerektiğini öğreten annemize, babamıza yada okuldaki hocamıza tamam der, saygımızı duyarız da devamı nedense gelmez. Herkes bilir onların yüce insan olduğunu, içimizden geldiğini ve yine herkes sahiplenir onları ama ya sonra ?

Evet literatürde bir Yunus bir Mevlana var... Var olmasına var da hiç mi merak edip okumazsın be adam ?

-Mevlana kim ?

- İşte dünyayı hoşgörüyü öğreten büyük bilge.

- Eserlerinden bildiğin var mı ?

- Şey var ıhm... Mesnevi

- Okudun mu ?

- ....kem...küm.

Birçoğumuz böyleyiz ne yazık ki.. Lise yıllarında edebiyat kitabındaki bir kaç örneklemeden başka bildiklerimiz üçü beşi geçmez heralde.

Sonuç olarak belki okurken bana kızdınız ama ben daha satırlarımın başında kendimi de bu gruba dahil ettim. Şimdi sizden bir ricam olacak, lütfen yazımı okuduktan sonra hepimiz açalım internetten bir edebiyat sayfası, geçmişimize mal olmuş büyüklerimizden birine ait birşeyler okuyalım... Okuyalım ki yarın birgün elin oğlu sorarsa cevap verebilelim... En nihayetinde, tıpkı o reklamdaki çocuğun söylediği gibi, " bilinçlenelim..."

Hakan Semih