Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '15

 
Kategori
Sinema
 

Orda bir köy var uzakta..

Orda bir köy var uzakta..
 

Oyunculukların üst düzey olduğu bir mucize..


MUCİZE

Yönetmen ve senaryo : Mahsun Kırmızıgül
Oyuncular: Talat Bulut, Mert Tırak, Mahsun Kırmızıgül, Meral Çetinkaya.

“Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür” mısraları Ahmet Kutsi Tecer’in şiirinden gelir. Osmanlı’dan geri kalan viran Anadolu’nun yükseltilmesi, eğitilmesi cumhuriyet sonrasının en önemli hedefinin mısralara dökülmüş şeklidir. O yıllarda bayrağın dalgalandığı her yerde göreve hazırım diyen öğretmenler vardır. “Mucize” bu hedefin gecikmeli gerçekleştiği, dağların tepesindeki bir Zaza köyünün öyküsünü anlatıyor. İlk öğretmenin buraya geliş tarihi 1960 darbesi sonrasıdır. Okul binası bile yoktur. Mahir öğretmen (Talat Bulut) Foça’daki refah hayatını bırakıp karısının ısrarlarına rağmen elde bavul yollara düşer. Tek hedefi insanları eğitmektir.

Kürt toplumunun sorunlarında devletin ilgisizliğinin büyük payı olduğunu, ikinci filmi “Güneşi Gördüm” de işleyen Mahsun Kırmızıgül, bir kez daha sekiz ay doğanın insafsızlığına esir düşen bir köy resmi çiziyor. İnsanların dışarıdan hiçbir etkileşim alamadan, kendi şartları içinde mücadele verdiği bir yaşam şekli. Mahir Öğretmen’in gelişi, O’nun içindeki insan sevgisi hepsinin hayatını etkiler. İnsanların yine de kendi içlerinde mutluluk yaşayabildikleri, gülebildikleri, düğün dernek yaşayabildikleri bir yerdir.

Kırmızıgül ağır dramatik bir hikayede mizahı doğru yerlerde kullanarak daha kolay seyredilir bir hale dönüştürüyor. Yan karakterlerin çokluğu, sıra gelince odak noktalarına girip çıkmaları yerinde bir seçim olmuş. Filmin esas karakteri doğuştan özürlü Aziz için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Özürlü bir bedeni böylesine oynamak kolay bir performans değil. Mert Turak bu işi fazlasıyla başarıyor. Daniel Day Lewis’in “Sol Ayağım” daki performansını görür gibi oldum.
Oyunculuklar yerinde seçimlerle mükemmel, tek aksayan, yapay duran bir karakter yok.
Diğer bir parantezi de görüntü yönetimine açıyorum. Soykut Turan geniş açılar içinde doğanın görkemini, bu görkem içinde insanların terk edilmişliğini etkileyici karelerle sunuyor. Doğanın içinde olduğu karelerde bir western filminin tadı var. 
Kırmızıgül filmlerinin değişmez kuralı, arkada durmadan çalan ajitasyon, anlarında yükselen müzik bir kez daha tekrarlanıyor. Esasında duygusallığı bu şekilde yakalamaya ihtiyacı olmayan bir hikaye var ortada.

Ege şivesiyle etkileyici bir öğretmen portresi çizen Talat Bulut karakterinin içindeki iyiyi, özveriyi seyirciye geçirmeyi başarıyor. Çok karakterli öyküleri anlatmanın zorluğu olan savrulmalar olsa da hikaye etkileyiciliğini koruyor. Eşkiya gerçeğini ise mitleştiren film, tartışmaya açık bir platform yaratıyor. Osmanlı’dan miras kalan eşkiyalığın işlevi devlete giden para ve silah konvoylarını soymak değil midir ? 
“İki Dil, Bir Bavul” belgeselinin izinden giderken “Ölü Ozanlar Derneği “ ve “Sol Ayağım” sapaklarına kıvrılan bir Kırmızıgül filmi.
Osmanlı’dan geriye kalan eğitimsiz, virane bir Anadolu’nun kalkınmasının, sadece, Cumhuriyet döneminin idealist öğretmenlerinin, olağanüstü mücadelesiyle bir yere kadar varabileceğine bir kez daha tanıklık ediyoruz. Sadece Osmanlı’nın yükseliş devriyle ilgilenenlere duyurulur.

 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..