Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Ekolojik Yaşam
 

Organik yaşam...

Neden Organik Tarım ve Organik Yaşam?

Günümüz dünyasında yaşanan sanayileşme ve kentleşme olgusu, nüfus yoğunluğunun ağırlıklı olarak kentlere kaymasına neden olmaktadır. Ancak bu durum kendi içerisinde çeşitli çelişkiler ve kaos yaratmaktadır.


Sanayileşme ve kentleşme olgusu, mevcut tarım alanlarının sanayi arazilerine ve yapılaşmaya kaymasına neden olmaktadır. Sanayi bölgelerinin artan nüfusunun, artan ihtiyaçlarını karşılamak için ise daha çok tarım ürününe ihtiyaç duyulmaktadır. Oysa, sanayileşme ve kentleşme olgusu tarım üretimi ile uğraşan nüfusun azalmasına neden olmaktadır.


Mevcut tarım alanları ve tarım ile uğraşan nüfusun azalması, artan tarım ihtiyacını karşılamak için üreticileri her mevsim, her üründen maksimum rekoltede mahsül alabilme arzusuna yöneltmiştir. Bu sebeple de üreticiler GMO tohum, kimyasal koruyucu ve gübre, kimyasal zirai mücadele ilaçları v.b. kullanma yoluna gitmişlerdir. Bu üretimin sonucunda da organik olmayan ve üretimde kullanılan kimyasalların artıklarını beraberinde taşıyan, sağlıksız ürünlerin insanların kullanımına sunulması durumu ile karşı karşıya kalınmıştır. Yaşam kaynaklarımızdan en önemlilerinden biri olan toprak ise bu tür üretim ile kirlenmekte ve verimliliğini zaman içerisinde kaybetmektedir.


Özet olarak şunu söyleyebiliriz ki; GMO tohum ve kimyasallar kullanarak yapılan üretimler, sağlıksız nesiller yetişmesine ve global anlamda bir çevre felaketine doğru hızla ilerlenmesine yol açmaktadır.


Gelecek nesillerin bizden, hesap sormasını istemiyorsak önlemlerimizi bu günden almalıyız. Hatta bu önlemleri “dün” almalıydık. Bu önlemler bütününün en önemli basamaklarından biri de ORGANİK TARIM VE ORGANİK YAŞAM’dır.


Organik tarım ve yaşam, çevrenin ve insan sağlığının bozulan dengesini yeniden kurmak amacıyla, sentetik ve kimyasal ilaç, gübre ile hormon kullanmadan; ekim sahalarında dönüşümlü ekim, organik ve yeşil gübreleme metodları uygulanarak, ürün ve toprak kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan insan ve çevre sağlığına katkı getirmenin yanısıra ekim alanlarını fakirleştirmeden üretim yapma yöntemlerine yöneltir. Katkısız ve kimyasal kullanılmadan üretilen organik ürünler her aşamada uluslararası bağımsız denetleme kuruluşları tarafından kontrolu yapılıp sertifikalandırılmış ve Organik Tarım Prensiplerine uygunluğu onaylanmıştır. Bu bağlamda Organik ürünler en sağlıklı ürünlerdir.


Organik ürünler pazarında yer alan kuruluşlar da, en sağlıklı ürünleri tüketiciye sunmasının yanında; işletmelerin kar amaçlı kuruluş olmalarının yanı sıra, her bir işletmeninde içinde bulundukları topluma karşı sosyal ödevler taşıması gerektiği düşüncesinden hareketle, işletmlerin aynı zamanda da sosyal birer varlık olduklarını savunan teorileri doğrular bir yapı içerisinde olmalıdırlar.


Özetle, Organik Tarım ve Organik Yaşam diyorum. Çünkü, Organik Tarımda;


· GMO tohum kullanılmaz,

· Kimyasal gübre kullanılmaz,

· Kimyasal zirai mücadele ilaçları kullanılmaz

· Kimyasal koruyucu kullanılmaz,

· Dönüşümlü ekim yapılır ve böylece toprağın verimliliği korunur,

· Tarım üretiminde, sermayeden bağımsız üretim yapabilme olanağı tanıması sebebi ile fırsat eşitliği yaratır,

· Üretimden tüketicinin eline ulaşana kadar geçen süreç, uluslararası denetim kuruluşları tarafından denetlenir ve sertifikalandırılır.

 
Toplam blog
: 3
: 1074
Kayıt tarihi
: 15.04.09
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Reklamcılık ve Tanıtım A..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara