Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Orhan Gencebay'dan seçmeler! "Kadere Bak"

Orhan Gencebay'dan seçmeler! "Kadere Bak"
 

CHP eski lideri Deniz Baykal’ın kaseti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkan adaylığı derken, iktidar birden bire ülke gündemini elinden kaçırdı. Ardından gelen Karadon Maden Ocağındaki Grizu patlaması ve göçük altında 30 işçinin kalması, AKP’nin elindeki tüm gündem maddelerini bir bir aldı.

Herkes tam sırası diye yeni bir Ergenekon dalgasını boşuna bekledi. Oysa Rusya Devlet Başkanı Medvedev’in gelmesi ve karşılıklı yapılan anlaşmalarla, geçici olarak Vize’nin kaldırılması, Nükleer Enerji ihalesinin sessiz sedasız Ruslara verilmesi, başlı başına birkaç gündem maddesine bedel icraatlardı(!)

Bitmedi; gündem maddesinin en tepesinde yer alması gereken İran’la yapılan Uranyum takası anlaşması, İran’a verdiğimiz kalkan görevini tüm dünya konuşup, Barack Obama bile iktidara ateş püskürürken, bizim bir türlü gündemimize oturamadı!

Gerçi gündeme oturması gereken çok olay var. Ancak her nedense bunları ülke gündemine bir türlü oturtamayan yine iktidar partisi!

Bu arada asayiş olaylarından da söz etmekte fayda var.

Bildiğiniz gibi dünyada en fazla cinayetin işlendiği ülke ABD, Avrupa’ya gelince, eğer biz Avrupalıysak, Avrupa’da da biz birinciliği kapmış durumdayız.

Hani kazaların getirdiği ölümün kader olduğu ülkemiz bu konulardaki birincilikleri kimseye kaptırmıyor.

Bakın bu konudaki birinciliklerimize: İş kazalarında ve Trafik kazalarında, dünya birincisiyiz.

Hırsızlıkta, dünya beşincisi!

Bebek ölümlerinde, ilk beşte kalmayı başarmışız!

Küçük yaştaki erkek çocuklarına tecavüzde ilk üçe girmişiz!

İşsizlikte dünya ikincisi olduk! (Birinci İspanya, ancak orada ben çalışırım diyen nüfusun yüzde 70 çalışıyor, bizde ben çalışırım diyen nüfusun yüzde 47 si iş bulabiliyor.)

İkinci dünya savaşı sırasındaki ekonomik değerler gibi, ekonomimiz yüzde 14 civarında küçüldü!

Son dönemlerdeki suç oranlarında, yüzde 60’a varan artışlar olmasına rağmen, bu artışı önleyemeyen Polisimiz hep başarılı sayıldı ve idarecileri Vali yapıldı!

Ekonomik durumumuz zaten belli:

Eğitimci işadamı İbrahim Arıkan’ın yeni çıkan “Ya Yenilenirsin ya da Yenilirsin” adlı kitabında son altmış yılda Türk halkının yaşadığı krizlerin listesini veriyor: Bakın bu listeye. Krizden bir türlü başımızı kaldıramadığımız nasıl açıkça görülüyor.

1948 Krizi: İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği koşullar.

1954 Krizi: Kore Savaşı ve onun getirdiği fiyat artışları.

1958 Krizi: Gıda başta olmak üzere dünya emtia fiyatlarındaki artışlar.

1969 Krizi: Türk parasının değer kaybının yüksek olması.

1974 Krizi: Petrol fiyatlarının bir önceki yıla göre 4 kat artması.

1978 Krizi: Dış borcumuzun 1.8 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkması.

1979 Krizi: Petrol fiyatlarının yüzde 100 artması.

1986 Krizi: Kamu harcamaları nedeniyle devalüasyon yapılması.

1988 Krizi: Bankaların döviz açığının büyümesi.

1991 Krizi: Körfez krizi nedeniyle riskli ülkeler listesine eklenen Türkiye’den 2.6 milyar dolar yabancı paranın kaçması.

1994 Krizi: Piyasadan 4.2 milyar dolar sermaye çıkışı.

1998 Krizi: Asya’da başlayan Rusya krizinin etkisiyle bir gecede 6 milyar dolar sıcak paranın Türkiye’yi terk etmesi.

2001 Krizi: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Başbakan Ecevit’e Anayasa kitabını atması(!)

2007 Krizi: Amerika’da başlayıp dünyaya yayılan krizin Türkiye’yi etkilemesi…

İçinizde son krizden biz etkilenmedik diyenleriniz olabilir. Hani Başbakan krizin bizi “teğet” geçeceğini söylemişti ya(!) işte o nedenden dolayı…

İşte bu gerçeklerin bilinmesine rağmen, üç paraya muhtaç edilen ve yerin 540 metre altından cesetleri çıkaranların ölümü nasıl kader olabilir? Bu kaderin yazılmasında, o kömür ocağını işletenlerin hiç mi suçu yok? Çelik direkler kullanılması gerekirken, ağaç direkler kullanılması nedeniyle yazılan cezadan sonra, aynı uygulamanın devam etmesi, yani ağaç direklerin kullanılmaya devam etmesi de mi kader?

Başbakan’a göre, Orhan Gencebay’ın “Kadere Bak” isimli şarkısını dinlemeye devam… Tıpkı “Yolmaya” pardon yola devam da olduğu gibi…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..