Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '15

 
Kategori
Siyaset
 

Ormanda demokrasi

Ormanda demokrasi
 

Aslan kral, düşünmüş taşınmış, araştırmış, danışmanlarını toplamış onların fikirlerini almış; ormanda demokrasiye geçilmesine karar vermiş.

Seçimler yapılmış aslan başkan seçilmiş. Kendisine hayvanlardan bir meclis oluşturmuş. Kararlar, oy çokluğu ile alınmaya başlanmış. Pek bir hoşlarına gitmiş hayvanların; Hayvanlar Demokrasisi; barış, huzur, refah gelmiş ormana.

Gelin görün ki bunu beğenmeyenler, kurulu düzenin değişmesinden hoşnut kalmayanlar, çıkarları bozulanlar da olmuş.

Zamanla dedikodu, fitne, karalama, nifak, birilerini ötekiler aleyhine kışkırtmalar, rüşvet, hayvan kayırma, idareye fesat karıştırma vb. ayyuka çıkmış.

Aslan başkan, tüm bu olup bitenlerden yorulmuş, usanmış. “Ne haliniz varsa görün, ben artık köşeme çekilip dinlenmek istiyorum” demiş.

Hayvanlar meclisinin önde gelenleri geçici bir süreliğine yönetimi devralmışlar. Hayvanların büyük bir çoğunluğu bu ara dönemden de hoşnut olmamışlar. Yönetime diş bilemeye başlamışlar içten içe.

Seçim zamanı gelip çatmış. Kendisine ve ekibine güvenen hayvanlar adaylıklarını açıklamışlar. Kırgın küskün hayvancıklar da .intikam hırsıyla başka bir aday çıkarma arayışına girmişler. Kolay mı aday bulabilmek. İçlerinden bazıları bir çakal yavrusuna bakmışlar dikkatlice. Kıs kıs gülmüş yavru çakal. “ Hadi kakamı yediniz” diye mırıldanmış kendi kendine. Hayvanların çakallar dışındakileri de gülmüşler çakalın adaylığına.

Seçim günü akşamı kendilerine pek bi güvenen adaylar gidip yatmışlar inlerinde. Ama çakaldan yana olanlar boş durmamışlar gece boyunca. Kapı kapı dolaşmışlar bütün inleri. Bol keseden vaatler, seçim rüşvetleri dağıtmışlar bütün gece.

Çakaldan başkan olur mu demeyin. Olmuş işte. Sandıktan çıkmış yavru çakal.

Ormandaki fidanları köklemekle başlamış işe. “ Bunların yerine kocaman kocaman meyve ağaçları getiriyoruz. Diplerinde yiyip içip yatacaksınız” demiş. “ Dur bakalım nolcek? Bi bildiği var bu çakalın” diye düşünmüş hayvanlar.

Günler geçip gidiyormuş. Ama yapılan hiçbir iş yokmuş. Çakal ve avaneleri boş durmuyorlar, ne kadar kuş, tavuk, horoz, keklik, tavşan vb. yiyebilecekleri hayvan varsa seçilmişliklerinin sağladığı dokunulmazlıkla talan ediyorlarmış.

O günden beri zavallı hayvancıklar ön ayaklarının arasına almışlar başlarını; kara düşünüyorlarmış. Çakal başkan, hiçbir hayvana bakmıyor, yaklaşmıyor, ormanın hiçbir sorunuyla ilgilenmiyor, salt kendi yiyeceğinin peşine düşüyormuş.

Hemen her hayvan bu durumdan öteki hayvanları sorumlu tutuyor, hiçbir hayvan çakal yavrusuna oy verdiğini açıkça söyleyemiyormuş.

Kinle, garezle, öfkeyle, hırsla hareket eden ve rüşvetle, boş vaatlerle kandırılmış  ormanın öteki hayvanları da “ Biz ne poh yedik” diye düşünmekteler ve sabırsızlıkla da çakaldan öç alacaklarını düşündükleri seçimlerin ne zaman yapılacağını merak edip dururlarmış.

 
Toplam blog
: 190
: 3134
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Emekli öğretmenim. Yurdunu, ulusunu seven, her konuda sorumluluk sahibi gençler yetişsin istiyorum. ..