- Kategori
- Siyaset
Ört, örtün, örttür!
Blogcular örtündü...
Kadını salt cinsel bir obje, evde oturması gereken ve erkeğinin verdikleri-verebildikleri ile yetinmek durumunda bırakan, yaşamdan dışlayan, erkek egemen bakış açısının geldiği nokta ürkütücü!
Sözüm ona kadını özgürleştirmek adına evinde bile örtünmeyi öne süren erkek egemen bakış bir anlamda kadını aşağılamanın günümüze yansımasıdır.
Selçuk Üniversitesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz Kuran’ın örtünmeye bakışını şöyle ifade ediyor;”Kuran’da örtünme emri vardır. Ama bu emir, türban değil, takvaya uygun örtünmedir.Kuran’da ve sahih Sünnet’te türbanın açık ve kesin bir nassa dayanmaması, onun yasak ve haram olduğunu göstermez. Ancak bir şeyin yasak ve haram olmaması, onun kesin bir farz olduğuna da kanıt olarak gösterilemez. Yüzyıllarca devam eden bir uygulama varsa, bu icmayı değil, kökleşmiş bir geleneği ifade eder. Öyle bir gelenek aranıyorsa, o da Türk kadınının kendine has örtüsü olmalıdır.
Kuran’dan örneklerle örtünme konusunu açıklamaya devam ediyor sayın Filiz; 33 Azhab 59’da geçen “cilbab” İslami bir kıyafeti tanımlamaz. diyor ve ekliyor örtünme ile ilgili en çarpıcı vurgu “takva elbisesi”dir. Yani insan şeref ve haysiyetini, iffet ve namusunu, maddi bir örtüye endekslemediği yüce dinsel ve ahlaksal erdemliliktir…
<ı>“ı><ı>Ey Adem oğulları! Size yücelerden, hem çıplaklığınızı örtesiniz diye, hem de bir görkem-güzellik nesnesi olarak giyim- kuşam (yapma bilgisini) bahşettik; ama Allah’a karşı sorumluluk bilinci örtüsü her şeyin üstündedir.” ı>Bu Ayet, sırf kadınları hedef alan ‘iffet ve namus’ yükümlülüğünü, hiç ayırt etmeden erkeklere de yüklemektedir… “
Arap İran geleneklerinin yansıması olarak siyasal simge haline getirilen türban ile ilgili daha çok tartışma izleyeceğiz. Doç. Dr. Şahin Filiz bu süreçte izlenmesi gereken aydınlık bir bilim adamı olarak sorumlu tavrını sürdürüyor.
Merak etmeyin anayasanın temel maddeleri dururken ve bu güne kadar gerçekleşmiş türban ili ilgili mahkeme kararları içtihat oluşturmuşken AKP de biliyor sürecin nereye varacağını.
Sıkıntıları kamuoyuna da yansıyor.
Türban, Türkiye’de İslam’ın önkoşulu imişçesine öne çıkarken dünya 1920’lerin ekonomik bunalımının benzerini yaşamamak için önlem alıyor.
“İffet ve namus yükümlülüğü” , ”dinsel ahlak ve erdemlilik”in türban ile olmayacağı açık. Kuran, ahlak ve erdem öğütlüyor.
Bu gün yaşananlar kadını ikinci sınıf insan yerine koyarak ötekileştire dursun; ekonomik başarısızlığı, TKİ’nin trilyonluk zararını örter!
Doğalgaz elektrik zammını örter!
Taşeronların elinde her gün ölen tersane işçileri ile ilgili gündemi örter!
Bu günlerin yaşanmasına yol açan 1950’lerden itibaren uygulanan sığ ve sağ politikaları, darbeleri örter! 1980 darbesi ile Türk-İslam sentezi (Günümüzde BOP diye pazarlanıyor!) ‘ne teslim edilen ülkenin şimdiki varisleri varsın “sivil toplum”a havale etsin ihaleyi, ne gam!
Bilim ve aklın out, doğmaların in olduğu bu iklim kolay değişmez. Yıllardır bilinçli politikalar ile ekonomik yılgınlığın umudunu Tanrı’ya bağlayan bireyler yeşerttiği bu süreç anlaşılmaz yıllarca, türban örter!
Bilgi çağında gazetecilerin kurşunlandığı, farklı dine sahip olanların boğazlandığı bu coğrafyayı türban örter!
Depremlerle, sellerle, soğuktan ve açlıktan ölenleri örter türban!
Ankara’nın Meclis’e açılan caddelerinde olağanüstü hal uygulaması var gibi polis ablukasını da örter türban!
Atatürk’ün Meclis’ini halka kapatan bu gaflet daha ne çorap örer zavallı yurttaşın geleceğine ama Çetin Altan’ın deyimi ile “Enseyi karartmayın.” demeye de dilim varmıyor, ne de olsa birincisini adam gibi yaşatamadığımızdan ikincisi türbanlı olacak gibi bu aymazlıkta… İş mahkemelere kaldı ise vay halimize, hele bir bakalım yarın Sıhhıye Abdi İpekçi Meydanı nasıl bir ses verecek…
Evren seyreylesin TV’den türbansız manken resimleri çalışırken; Ankara’yı, Türkiye’yi…
“Öğün”sün!
Türban kadını özgürleştirmez ama erkek kapatır, örter!
***
Ankara 08/02/2008
Kaynak:Cumhuriyet.