ÖSS boş kontenjanları neden dolmuyor?

ÖSS genel yerleştirme ve ek yerleştirme yapıldı. Kontenjanlar dolmayınca, ilk defa ÖSS ikinci ek yerleştirme (3. yerleştirme) yapılacağı duyuruldu… Peki bunca çabaya rağmen bu kontenjanlar neden dolmuyor? Tek neden getirilen yeni ÖSS sistemi mi?...

ÖSYM resmi sitesinde bu yıl ilk defa 2. ek yerleştirme yada diğer bir ifadeyle 3. yerleştirme yapacağını duyurdu. Konuyla ilgili diğer yazılarımda da belirttiğim gibi 2006-ÖSS”de son zamanların en büyük açık kontenjanları oluştu. 2. ek yerleştirme sonucunda da boş kontenjanlar dolmadı ve 33 bin 660 açık kaldı. İşin ilginç tarafı bu rakamın 23 bin 742”sinin lisans programları olması… Zira lisans programlarındaki boş kontenjan ilk defa bu kadar yükselmekte…

Ek yerleştirme sonrası boş kalan bu kontenjanlara bir de, üniversitelerin ek kayıt süreleri dolduğunda, yerleştiği halde kayıt yaptırmayan adayların oluşturduğu boşluklar eklenince 2006-ÖSS 3. yerleştirme (2. ek yerleştirme) rakamları yine arttı. 3. yerleştirmede 24 bin 375”i lisans, 18 bin 880”i de ön lisans programı olmak üzere toplam 43 bin 255 açık kontenjan oluştu.

Peki bu kontenjanlar neden bir türlü doldurulamıyor? Bu konuya değinmeden önce 2006-ÖSS”de oluşan lisans programları boş kontenjanlarında dikkatinizi çekmek istediğim önemli bir konu var. Şöyle ki;

2006-ÖSS genel yerleştirme sonrası (ilk yerleştirme) lisans programları boş kontenjanı 23 bin 934,

2006-ÖSS genel yerleştirme sonrası üniversite kayıtları sonucu oluşan (yerleşip kayıt yaptırmayanların eklenmesi) lisans programları boş kontenjanı 28 bin 770,

2006-ÖSS ek yerleştirme sonrası (ikinci yerleştirme) lisans programları boş kontenjanı 23 bin 742,

2006-ÖSS ek yerleştirme sonrası üniversite ek kayıtları sonucu oluşan (yerleşip kayıt yaptırmayanların eklenmesi) lisans programları boş kontenjanı 24 bin 375…

Bu rakamları incelediğinizde sizin de fark edeceğinize eminim ki, 2006-ÖSS”de lisans programları boş kontenjanlarında anlamlı bir değişiklik yok… Dört değişken sonuçta da rakamlar birbirine oldukça yakın…

Aslında şu haliyle bile baktığımızda, ilk defa yapılacak olan 3. yerleştirmelerde de (2. ek yerleştirme) anlamlı bir değişiklik olmayacak gibi…

Zira değişen yeni sınav sistemi ile lisans programı tercihi yapabilmek için gerekli puan barajını geçen aday sayısı geçen yıllara göre özellikle sayısal alanda oldukça azaldı. Başka bir ifadeyle lisans programlarındaki boş kontenjanları tercih edebilecek çok fazla aday bulunmuyor.

Barajı geçmiş olmasına rağmen düşük puanlı, lisans programı tercih yapabilme hakkına sahip adaylar ise, bu düşük puanlarla gelecek vaat etmeyen programlara yerleşmek yerine bir yıl daha hazırlanıp daha mantıklı seçenekler için şanslarını denemek isteyebilirler… Zira lisans programlarındaki boş kontenjanların neredeyse tamamını ziraat fakülteleri, jeoloji, fizik, maden mühendisliği bölümleri ve su ürünleri fakülteleri oluşturuyor…

Adaylar artık, eğitim harcamaları KDV oranlarının %8 aşağı çekilmesine rağmen fiyatları sürekli artan vakıf üniversitelerine servet akıtarak okumayı tercih etmiyor. Dahası Türkiye gerçeğine baktığımızda vakıf üniversitelerine servet akıtacak kaç aile var… Ve dört yıl boyunca üniversite eğitimine harcanan bütçe, kendisini amorti edebilecek mi, yada kaç yılda amorti edecek… Belki de vakıf ve KKTC üniversitelerine servet akıtmak yerine bu servetin çok az bir kısmını dershaneye vererek bir yıl daha hazırlanıp devlet üniversitelerine yerleşme düşüncesi daha ağır basıyor…

Özetle şahsen ben, 3. yerleştirme sonunda da lisans programları boş kontenjanlarında anlamlı bir değişiklik olmasını beklemiyorum…

Aslında bu rakamlar bazı kesimlere gençlerimizin haykıran mesajlarını seslendiriyor;

“Ey yetkililer!, şu ÖSS sistemini tekrar gözden geçirin ve bizleri mağdur etmeyen bir sistemi ivedilikle oluşturun…”

“Ey YÖK!, özellikle lisans programlarının kontenjanlarını, Türkiye”nin gerçeklerini, program mezunlarının istihdam alanları ve meslek elemanı ihtiyacı koşullarıyla birlikte tekrar gözden geçirerek yeniden yapılandır. Gereksiz, ihtiyaç fazlası mezun veren ve istihdam alanı bulunmayan yada çok az olan programların kontenjanlarını sınırlandır. Bizlerin maddi-manevi çabalarını ve milli servetimizi zayii etme…”

“Ey vakıf üniversiteleri!, öncelikli olarak ücretlerinizi değil KALİTENİZİ artırın. Vereceğiniz eğitimle ödediğimiz servetin karşılığını alabilelim… Fiyatlarınızı Türkiye”ye gerçeğini dikkate alarak, gerçekçi yaklaşımlarla belirleyin…”

Heyyy! Oradakiler… Gençleri duyan var mı ?!...