OSS sınavı gibi derbi

Hafta sonu oynanacak derbi tarihsel kökleri ve arkasına aldıgı büyük
kalabalıkları açısından çok önemli, bununla birlikte sezonun bitimine
üç hafta kala puan puana girilen ve 2001 yılından sonra ilk defa kazananın
şampiyonluk yolunda avantajlı bir duruma geçeceği ve büyük
ihtimalle şampiyonlukla sonuçlanması beklenebilir.

Dünyada da derbiler oynanıyor, hem de bizimkilerden daha tehlikeli tarihsel,
sosyal ögeler barındırıyorlar. Hatta küreselleşmiş derbilerimiz bile
mevcut! Bunların içerisinde en önemlisi bence Real Madrid-Barcelona derbisi,
Ispanya içerisnde ayrılıkçı bölünmeleri simgeliyor, Katalonya ve Ispanya,
hatta Katalan siyasi tercihleri dis politika uzerinde bile etkili, nasıl mı?
2004 yılı seçimlerini kazanan Katalan lider Zapetero Irak'a gönderilen
askerleri geri çekmiş. Katalan ekibi Barcelona'nin 105 bin uyesi var adeta
bir siyasi parti!

Celtic-Rangers çekismesi ise dinsel tarihe dayanır, Celtic katolik
Irlanda'lıları , Rangers ise birlik yanlılarını temsil eder. Avrupa'nın
göbeğinde din temelli bir futbol maçı hemde saha dışında catışmaya gidecek
kadar ve bu ulkede futbol oynanmaya devam ediyor. Türkiye'de bırakın din
eksenli olmasını geçen sene yasadığımız Gs-FB maçı hazımsızlığın, çekememezliğin, kıskançlığın ve çaresizliğin tavan yapmasıyla savaşa dönüştürülmüştü. Oysaki
Fenerbahçe oraya şampiyon olarak gelmişti, hakederek gelmişti, 29 hafta penaltı
atmadan gelmişti, alkış beklemiyorduk ama binlerce su şişesi de.

Ingiltere'de özellikle Londra'da cok sayıda takım olmasına rağmen her
takımın taraftarı kulübüne gönülden bağlıdır, hatta babadan oğula miras
geçer, bizde Istanbul üç büyük takımın taraftarlarının ağırlığı söz konusudur.
Tutkulu bir Sarıyer, Kasımpaşa, Istanbulspor taraftarı dusunun, hiç bir büyük
kulübe sempati duymadan 15-20 bin kisilik stadları doldurabilsin.

Futbol icinde kendisinin dışında da ögeler barındırsa da, küreselleşmeyi
başarmıs ve tüm dünyada ki insanların konuşabildiği tek ortak dil olmayı
başarmıştır.

Derbiler ise futbol zevkinin, heyecanin tavan yaptigi maclardir. Hatta
bazilarimiz bu olaya ölüm kalım meselesi gibi bakmaktayız, FENERBAHCE
taraftari olarak biz, hedeflediğimiz sampiyonlar ligi icin ilk ikiyi yeterli
bulmalıyız, nihai hedef Avrupa'da oynanacak maçlardır. Türkiye ligi bir
araçtır, tabi ki sampiyon olmayi isteriz ama olamazsak bu dunyanin sonu
degildir. Burdan şampiyonluğa inançsızlık sonucu çıkarmamanızı öneririm,
zira Samiyen'de ki maçı kazanacağımızı ve G.birliği maçında tur atacağımızı
tahmin ediyorum.

Bu maçı OSS sınavına benzetmek mümkün, sene içinde çok iyi çalışırsınız,
ara sınavlarda iyi puanlar alırsınız, oss sınavında ise bir terslik olur ve
hedefinize ulaşamazsınız, futbol içinde de bu riskler vardır, Fenerbahçe
açık ara bu ligin en iyi takımıdır, sezon içinde ufak tefek iş kazaları
yapsada bu maç öncesinde favoridir, ama maçın oynanacağı gün bir çok faktör
işin içine girecektir, en önemli ikisi futbolcularımızın form durumu ve hakem,
hakem bir maçta bütün yılın emeğini sizden alıp rakibe verebilir.

Sonuc olarak sezon toplamında hem ligde hemde Avrupa arenasında başarılı
olmuş bir takımımız var, en önemlisi Zico ligde hiç bir derbi maçı kaybetmedi,
bu maçları oynamayı çok iyi biliyor. Bu ligin sonunda da oluşacak her türlü sonucu
kabullenmek ve 2008 yılının Turkiye'deki en başarılı takımı üstelik Avrupa'nın en iyi
5.takımı olmuş FENERBAHCE'yi ayakta alkişlamak gerekir.

Not: Avrupa'da Chelsea'yi hala yenen tek takimiz.(Liverpool da yenemedi)