Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '09

 
Kategori
ÖSYS
 

ÖSYS ve Karar vermek

Yaklaşık 1.3 milyon genç, hayatlarını yönlendirmede etkili olacak üniversite giriş sınavı puanlarını ve başarı sıralamalarını öğrendiler.

Barajı aşamayan gençler gelecek yıl bir kez daha deneyeceklerini, istediği başarı sıralamasını yakalayan gençler ise gelecek yıl istedikleri üniversitenin ve geleceğin kapısını araladıklarını biliyorlar. <ı>Peki ya bir üniversiteye girebilecek sıralamada olan ancak istediği, hayalini kurduğu üniversite ve bölüme giremeyecek olan gençler ne durumda? Onlar ne yapacakları konusunda kararsızlar; hayatlarının en önemli kararını vermek üzereler ve nasıl yapacaklarını, bu karmaşık durumdan nasıl çıkacaklarını düşünüyorlar. Bu konuda karar vermek için 3 Ağustosa kadar zamanları var.

Önlerinde:

a) Bir üniversiteye girip üniversiteli olmak;

b) İstediği üniversiteye girmek ancak istemediği bir bölümde okumak;

c) İstemediği bir üniversitede ancak istediği bir bölümde okumak;

d) İstediği üniversiteye girip, gelecek yıl istediği bölüme dikey geçiş yapmak;

e) İstediği bölüme girip gelecek yıl istediği üniversiteye yatay geçiş yapmak;

f) Bir üniversiteye girip üniversiteli olmak, gelecek yıl yeniden denemek;

g) Bir yıl daha gerginliğe dayanıp istediği üniversitede ve bölümde okumak

gibi çok çeşitli seçenek olabilir.

İşte size çoktan seçmeli, gerçekten ama gerçekten zor bir soru. Üstelik üniversite sınav sorularından daha zor ve daha fazla seçeneği var. Çoktan seçmeli sorularda olduğu gibi aklımıza ilk gelenin doğru olduğunu düşüneceğimiz bir soru da değil üstelik.

Hangisini seçeceğinize nasıl karar vereceksiniz? Vereceğiniz karar sizi yepyeni yerlere ve yepyeni kararlara götürecek. Asıl önemli olan “<ı>Gerçekten ne istiyorum” sorusuna cevap verebilmektir. Öncelikle bunu sormalı ve üzerinde gerçekten iyi düşünerek bu soruya cevap verebilmelisiniz. <ı>Verdiğiniz cevap her ne olursa olsun sizin için doğru olan cevaptır.

Ne yapmak istediğinizi ve nasıl yapmak istediğinizi, neye ve nasıl dayanabileceğinizi sizden başka hiç kimse bilemez. Etrafınızda; şöyle yap…, böyle yap…, en doğrusu şudur… bunu yaparsan yanlış olur, gelecek yıl sınavın ne olacağı belli değil kendini yeni bir belirsizliğe atma gibi bir sürü sesler duyacaksınız. Asıl duymanız gereken ses bugüne kadar bir şekilde susturduğunuz ya da susturulmuş olan içinizden gelen sestir. O size gerçekten ne istediğini söyleyecek olandır.

Böylesine önemli bir kararı verirken nasıl davranmalıyım? diye hala düşünüyorsanız, vereceğiniz karara, kişisel yaşamımızdan devralabileceğiniz ve de size bu konuda yardımcı olabilecek adımları atmak en doğrusu olacaktır.

    Öncelikle hangi kararı almak istiyorsunuz belirleyin; Olası tüm seçeneklerin bir listesini yapın; Seçeneklerinizi kontrol edin; Bazı seçenekleri eleyin; Size en uygun olanı seçin; Harekete geçin.

Unutmayın ki vereceğiniz karar hayatınızın tüm alanlarını belirleyecek: Gelecekteki yeriniz, işiniz, eşiniz, eviniz tümü de bu karardan kaynaklanacak nerdeyse; onun için, gerçekten ne istediğiniz bilmeden, başka deyişle içinizdeki sesi dinlemeden karar vermeyin.

Şimdi düşünmek ve karar verme zamanı; “<ı>bu kararın, sizin kararınız” olması için sonuna kadar mücadele edin.

Seçmek zordur, ama kararsızlık daha da zordur. İnsan her zaman kolay olanı seçmek ister. Ama, kolay olan “<ı>sizi mutlu edecek mi?”

<ı>Elgiz Henden

 
Toplam blog
: 168
: 336
Kayıt tarihi
: 04.05.09
 
 

Elgiz Henden 1968 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini 1989 yılında, yük..