Otokrasi

Sayın Devlet BAHÇELİ ne diyor; “Mevcut olan fiili durumu, hukuki hale getirmek için bir Anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır.”

Mevcut fiili durum dediği bir şahsın keyfi davranışları ise ve bu şahsın tutumu mevcut Yasalara uymuyorsa, Devletin Kanunlarını çalıştırarak hukukun sağlanması ve Hukuk Devleti olma özelliğinin korunması gerekmiyor mu?

Kanunları değiştirmediğiniz sürece; eğer uygulamalar yasalara uygun değilse, yapılan işlemler Hukuksuzdur ve T. C. Devletinin bu tür davranışlara meydan vermemesi gerekir. Bu durumda da Hukuk devleti olma özelliğinden uzaklaşmış olursunuz.

Siz Anayasada değişiklik yapmayı, yasaları mevcut duruma uydurmayı düşünüyorsunuz. Peki yaptığınız değişikliğe uyulacağı konusunda garantiniz var mı?

Yasalar; şahısların keyfi isteklerine göre değil, bir gereklilik varsa ve Çağdaş uygarlık yolunda Türk Milletinin faydasına olduğu kanaati oluşmuş ise ona göre düzenlenir.

Diktatörlükle yönetilen ülkelerde bile yasalar vardır. Yasaları Diktatör yapar veya yaptırır, Fakat Diktatör yaptığı yasalara uyar.

Yasaların uygulanmadığı, yöneticilerin keyfi uygulamalar yaptığı rejimlere ise Otokrasi deniyor. Yasalara uygun olmayan davranışlar da böyle bir rejimi ifade ediyor.

Başkanlık sistemi; Türkiye Cumhuriyetinin Çağdaş uygarlık seviyesine erişme yolunda yürümesini engelleyen bir baskı rejimidir.

Başkanlık sistemi; otoriter bir baskı rejiminin kurulmasına giden yoldur.

Tek adam yönetimi ve ona bağlılık demokratik sistemin yok edilmesidir.

Demokrasinin gereği olan kuvvetler ayrımının sorunsuz ve baskı olmadan; Yasama, Yürütme ve Yargı görevlerinin bağımsız olarak yapılabilmesidir. Başkanlık sistemi ile bu görevlere müdahale kabul edilemez.

Türkiye Cumhuriyetinin içinde bulunduğu sorunları çözmenin yolu, Türk Milletinin iradesinin tek adama teslim edilmesinde değil, Demokrasinin düzgün şekilde uygulanmasındadır.

Bunca yıl kazanılmış demokratik değerlerin yok edilmesi mümkün değildir.

Şahıslara göre yasa yapılması, Türkiye Cumhuriyetine yapılacak en büyük kötülüktür.

Başkanlık sistemine geçiş, Çağdaş demokrasiler tarafından Türkiye’nin dışlanmasına ve yalnızlaştırılmasına neden olacaktır.

Türk Milleti; hiçbir ayrımcı tahriklere kapılmadan tasada ve kıvançta bir olursa, ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyabilir. Ayrımcı politikalar ülkenin faydasına sonuç vermeyecektir.

Türk Milleti dış destekli FETÖ darbesinde, devletin yanında yer almış ve ülkesini koruma düşüncesiyle hareket etmiştir. Bu demek değildir ki; AKP Hükümeti ne yaparsa herkes onu desteklemek zorundadır. Yanlışlar varsa onu eleştirmek ve bunu yaparken de devletin Milli menfaatlerini koruyarak yol gösterici olmak her Türk vatandaşının görevidir.

Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik, insan haklarına saygılı, hukuk devleti özelliğini koruyarak, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Dil ve Tek Ülkü etrafında bütünleşen Türk Milleti olarak sonsuza kadar yaşayacaktır.Türkiye Cumhuriyetinin niteliğini bu çağdaş, evrensel değerlerden farklı bir şekilde oluşturmak isteyen her türlü girişim, hüsrana uğrayacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti; Atatürk İlke ve Hedefleri ışığında aklın ve bilimin gerektirdiği şartlarda çağdaş uygarlık seviyesine erişecektir.