- Kategori
- Güncel
Duman, is, iz...

Birgün de bu memlekette kötü bir haber olmasın.
Böyle giderse kahırdan öleceğiz.
İş bilmez, ihmalkâr yöneticiler...
Denetimsiz yurtlar...
Hesap sorulmayan, suçu da üstüne almayan vicdan yoksunları...
ve ah şu gözü kör olası yoksulluk!
Her gün çığ gibi artan muhtaç insanlar,
Onların ölen evlatları...
Hiç bitmeyen bir kâbus gibi tekrarlanan, üzerimize çöken bu uğursuzluk...
Aklımızı kullanmadıkça, zulüme ortak oldukça üstümüze pislik, felaket yağıyor !
Her yerden, her yönden...
Siyasete alet edilip elde sallanan Kur'an da yaşadıklarımızın hepsi yazıyor ama doğru okuyup da, okuduğunu anlayan nerede ?
Cehalet! Sen bu toplumun ne korkunç düşmanı, ne tehlikeli katilisin.
Allah yardımcımız olsun ! Allah korusun!
Demiyoruz ki, Allah akıl vermiş, fikir vermiş, görecek göz, işitecek kulak vermiş.
Bunları kullanmadığımıza göre bizi neden korusun?
Nasıl yardım etsin?
"Saçlarım tutuştu önce,
Gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
Külüm havaya savruldu."
Ne göze görünüyor ne de büyüyor ölü çocuklar
Ama vicdan kapılarını çalıyorlar.
Tutuşan saçları, kavrulan gözleri ile orada durup, bize bakıyorlar.
Havaya savrulan külleri üstümüze yağıyor.
Silkeleyip nasıl uyuyoruz?
Hiç mi korkmuyoruz vereceğimiz hesaptan ?
Ben
artık
her gün
bu kara dumandan
nefes alamıyorum.
Sadece yanıyorum !