Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '20

 
Kategori
Kentleşme
 

Otopark

OTOPARK
Sevgili okurlar, çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi “OTOPARK” sorunudur. Sizler için bu hafta çağımızın bu en büyük sorununu kaleme alacağım.
Bugün Türkiye’de bir çok Şehirin Büyükşehir statüsüne sahip olması, küçük kasaba diyeceğimiz yerlerin dahi bir yönü ile gelişmeler göstermesi ve Şehir
Merkezleri haline gelmesi, Taşıt kredilerinin daha kolay alınabilmesi, artık daire ile arabanın aynı fiyatta seyretmemesi kısacası otomobil alım gücünün
artması ile birlikte artık 1 hane de neredeyse 3 araba 4 araba dahi olabilecek düzeyelere gelmesi gibi çeşitli faktörlerle, sadece istanbulun merkezlerinde
değil. Diğer bölgelerde de Vatandaş yeri geliyor işinden 20 dakika da geldiği mahallesine, araba parketmek için 30 dakikalık park çileleri çekmektedir.
Hele hele bakın bazı semtlerde malesef, adamın evinin önüne yada işinin önüne ispark koymuşmuşlar. Yani vatandaş hem araç alırken, kullanırken ve
satarken hemde elektrik, su, doğalgaz gibi faturalarda o yolun vergisini zaten ödemişken, üstüne malesef birde, saatlik günlük ispark masrafları çıkmaktadır.

Bakınız sevgili okurlar, daire alırken mutlaka ama mutlaka asansörü varmı diye baktığınız gibi, otoparkı da varmı? İşte detaylıca buna da bakınız. Çünkü
yeni yasa ile hane sayısına göre araç sayısı belirleniyor ve o sayıda aracın park edebileceği park alanları yapılması isteniyor. Peki buna uyuluyor mu?
Büyük centerlar, towerslar hariç, öyle küçük apartmanlar vs. kimsenin tınladığı yok. Adam çimento, demir, çalışan hesabını düşünüyor ve diyor ki daha fazla
nasıl para kazanabilirim? Arkadaş bencil olma, herkes bu işten nasıl karlı çıkabilir? Bunun hesabını yapsana önce sen. Bakınız çok değil 30 sene önce,
İstanbul nufusu kaçtı? Şimdi kaç? 10 sene önce kaç tane araç vardı istanbulda? Şimdi kaç tane var? Bu trafik biter mi? Bitmez. İstanbul’un bir
kısmının Silivriye, diğer bir kısmının ise Gebzeye kadar uzaması gerekiyor. Cazibe merkezi olarak görünen istanbul’daki imkanların benzerlerinin diğer
şehirlerde yaratılması gerekir. Böylelikle herkes bir tarafa yığılmaz ise hem otopark, hemde trafik sorunu çözülebilir.

Eskiye nazaran alım gücünün artış gösterdiği ülkemiz de, otomobiller bir şekilde hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, bir şekilde de zorlukları vardır. Bunların
en temeli malesef otoparktır. Yanlış anlaşılmasın, park etmesi sorun değil, sorun park edecek yeri bulmaktır. Geçenlerde sanayideyim. Oto Sanayi değil. Orada
bir yere uğramam gerekti ve aracımı yaklaşık 2-3 saat bırakmam gerekiyordu. 1 buçuk saat geçti ve telefonum çaldı. Arayan aracı park ettiğim bina dan birisi
mal getirmişler ve aracı çekmemi rica ediyor. Başka yer buldum orda da benzer vaka yaşadım. Bakınız sanayi kentsel dönüşüm kapsamında yeniden elden geçirilmedir.

Ultra lux yaşam alanı olmayan ve otopark sıkıntısı çekilen bölgelerde, Devlet ücretsiz yer altından bilmem kaç kat yer üstüne çıkan otoparklar yapmalı.
Şahıslar kendi, daire ve dükanı olduğunu ispatlarsa ispark tarafından o şahıslardan para talep edilmemelidir. Yeni projelerde daire başına düşen araç sayısı
çok düşüktür. Bu sayı arttırılmalı ve uygulanmaz ise şayet ruhsat ve tapular verilmemelidir. Bu konuda çok net ve katı olunmalıdır. Düşünebiliyor musunuz?
Kendi evinizin, işinizin önünde araba park edecek yer bulamıyabiliyorsunuz.

Evet sevgili okurlar, bunlar malesef ülkemizin yoğun insan trafiğinin olduğu yerlerde yaşanan önemli bir sıkıntıdır. Sizlere tavsiyem şu ki; bir yer buldunuz
baktınız iki araba sığacak gibi asla ve asla düşünmeyin arabanızı usturuplu park edin, belki sizin sayenizde bir başkası gelip orada aracını park edebilecektir.
Park sıkıntısı yaşamayacağımız günler dileği ile haftaya görüşünceye dek hoşçakalın.

 
Toplam blog
: 97
: 66
Kayıt tarihi
: 21.12.17
 
 

Gazeteci, Yazılımcı, Youtuber, Blogger ve Twitch, Dlive, Podcast Yayıncısı - metinaltincekic.com...