- Kategori
- Anılar
Öyküler hep aynı
Ahmet Ali Arslan’ın derlediği Kuzey Doğu Anadolu (Kars) Türk ve Kuzey Britanya Halk Edebiyatlarında Masallar II’ yi okudum geçenlerde. Halkların birbirine ne kadar yakın olduklarını, nasıl da aynı duyguları paylaştıklarını, görüyor insan. Birbirine çok benzeyen masalları hepimiz aynı dilde anlatmışız. Aynı dünyaları paylaşmışız. Aynı konular üzerine birebir örtüşen masallar yaratmışız.
Okurken en çok dikkatimi en çok çeken konu ise masalların Türkçede daha bir süslenmiş, nakışlanmış olması. Daha da zenginleşmiş kelimelerle. Bizde üç sayfalık anlatımla ortaya çıkan bir masal İrlanda ve İskoç dünyasında bir- iki paragrafla sınırlanmış. Bir zamanlar şurada şu yaşardı, ya da bir çiftçinin oğlu vardı, ya da günlerden bir gün kurt kuzuyla karşılaştı gibi başlamış masallar Kuzey Britanya da.
Bizde ki masallar;
—Bir vardı bir yoktu, var diyenler azdı, çok diyenler hiç yoktu,
—Bir varmış bir yokmuş Allahın kulu çokmuş,
—Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ben anamın babamın beşiğini
tıngır mıngır sallar iken vakti zamanın birinde bir (padişah, kurt, dev, peri kızı, keloğlan vs..) vardı diyerek daha başlarken kavrar insanı, kendine çeker. Masal dünyasının güzelliğinde kaybolmaya hazırlanır insan bu başlangıçtaki tekerlemelerle.
Masal dünyasının zenginliğini gönlünüzde taşımanız dileklerimle..