Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Öykü
 

Öyle bir hikaye işte-4

Öyle bir hikaye işte-4
 

Gerçekten de, daha çok sorarsa ben daha çok yalan söylecektim. Ve anlatmaya basladım hayatımın insanını, daha doğrusu onu, ona anlatıyordum.

Sanki biraz hüzünlenmiş gibiydi, sanki ben onun en iyi dostu olsam da kız arkadaşımın olması pek hoşuna gitmemişti.

Belki de tüm bunlar benim kuruntularımdı.

Özlemlerimi anlatıyordum. Kurduğum cümlelere ağzı açık kalıyordu.

Ona her ne kadar onu anlatsam da somut bazı şeyler anlatmamı istiyordu. Mesela dün akşam ne yaptık, ya da ne iş yapar?

İşte tüm bunları sorduğunda yalanlarım devreye giriyordu. Öylesine dikkatli olmalıydım ki yakalanmamalıydım.

İç dünyası olduğu gibi oydu, sevgim de aynen ona olan sevgimdi.

Fakat ne iş yapar neye benzer, ismi nedir?

Tüm bunların bir özetini, tıpkı günlük tutar gibi tutmaya basladım.

Çok tehlikeli bir oyundu bu.

Mesela bu defter kesinlikle ortalarda olmamalıydı.

Bir gün tanışmak isteyecekti, hatta bir gün hep birlikte eğlenmeye, yemeğe gidelim diye de tutturacaktı.

İşte o zaman ne yapacaktım?

Fena halde köşeye sıkıştırmıştım kendimi.

Bu kadar salak bir oyuna ne gerek vardı?

Hem şimdi eskisi gibi ona olan dürüstlüğümde aynı değildi ki. Aramıza tuhaf bir yalanlar zinciri giriyordu.

Sanki ben gerçekten biri ile çıkıyormuşum gibi yaşıyordum. Bazen onunla buluşamayacağımı çünkü sevgilime sözüm olduğunu söylüyordum.

Sonra ondan ayrılınca, ortada buluşacak gerçek bir sevgili olmadığı için tek başıma ya sinemaya gidiyordum ya da eve gidip TV seyrediyordum.

Allahım ben neler yapıyordum?

Keşke o hep anlatsaydı da ben de dinleseydim.

Sizin de ruhunuz sıkıldı degil mi?

Biliyorum.

Bir de benim halimi düşünün.

Tam dört kez meçhul sevgilimle buluşmak, tanışmak için diretti ve elbette bunların hiç biri gerçekleşmedi.

“Tuhaf değil mi? Bu kadar iyi dostuz ve sen hala beni tanıştırmadın” derdi.

“Haklısın” diyordum.

“Bırak onunla ilgili hislerimi anlatayım elbet zamanı geldiğinde tanışacaksın” diye zaman kazanmaya calışıyordum.

Sonra aniden bana,

“Sana bir şey söylemek istiyorum, gözlerin...” dedi.

“Ne olmus gözlerime?” dedim.

(devam edecek...ama neyseki az kaldi bitiyor...)

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..