- Kategori
- Öykü
Öyle bir hikaye işte-5 Son bölüm

Sonra aniden bana,
“Sana bir şey söylemek istiyorum, gözlerin...” dedi.
“Ne olmus gözlerime?” dedim.
“Daha ilk günden beri, kıvranarak, acı çekerek bakıyorlar adeta” dedi.
“Nasıl yani” diye sordum.
“Aslında bir sevgilin yok, ve tüm bunlar senin hayallerin öyle değil mi?”dedi.
“Ne demek istedin?...Anlamadım.” diyerek geçiştirmeye calıştım.
“Hayır çok iyi anlıyorsun, ve sırf anladığın için sesin titremeye, kulakların da kızarmaya başladı” dedi.
İşte yakalamıştı beni...Bu kadar laf söylenince direnmek en büyük salaklık olurdu.
Ben de direnmedim daha fazla.
“Evet” dedim.
“Herşey düzmece idi ortada böyle bir insan yoktu. Ama ortada hem de en ortada gerçek bir sevgi var.” diye ekledim.
“Biliyorum” dedi.
“Peki sana aşık ta oldugumu biliyor musun?”
“Onu da biliyorum.”dedi
“Eee...senin de bilmediğin bir şey yok ama” dedim. Şakayla karışık ama isyan ederek.
“Ne yapayım? Bu kadar bilmek suç mu?” diye sordu, o harika gözlerini kocaman açarak.
“Değil” dedim sadece.
“Ben sana sevgili sen bana dost bu böyle pek yürümeyecek farkındasın değil mi?” diye sorduğunda.
Artık bir daha görüşmek istemediğine sözü getireceğini düşünüyordum ki.
“Bundan sonrasında sevgilin olmak istiyorum.” dedi.
“Eee...ama erkek arkadaşın?!” dedim saflıkla.
“Aptal adam, sana hatırlarsan en son onunla ilgili problemlerimi anlatıyordum.
Sonra sen şu hayal perisini ortaya attın ve bir daha da benim bir şey anlatmama imkan vermedin.
İlişkimiz onunla son derece kötüye gitti. Dahası beni aldattığını da öğrendim.
Ve tüm bunlar senin o harika sevgilini bana anlattığında oluyordu.
Bir ay boyunca sen hayal dünyasında dolaşırken ben de gerçekler ile boğuşuyordum.
Sana en çok ihtiyacım olduğun da. Sen hayalin ile buluşmaya gidiyordun.
Neyse sonunda gecen hafta herşeyi bitirdik onunla.
Bu arada senin aklını kaçırdığını düşünmeme çok az kalmıştı. Ama tüm bunun sebebinin ben olduğumu biliyordum.
Yani senin her zaman aklını başına getirebilirdim. Biraz daha bu hayalle oyalanmana pek sesimi çıkartmadım cunku sonuçta anlattıkların aslında hep bendim.
Tek bir şeye kızdım böyle bir oyuna ya da saçmalığa nasıl kanabileceğimi bekleyebildin. Fakat seni affettim çünkü beni gerçekten de delice seviyordun sen.”
İşte bu hikayenin başından beri 'belki de' onun hiç bir zaman benim sevgilim olmadığını ya da olamayacağını düşündürttüm degil mi?
Aslında çok ta haksız sayılmam. Çünkü bir ilişkide sevgi karşılıklı olamayınca ne yazık ki o ilişki de yürüyemiyor.
Eğer bir taraf öbür taraftan çok daha fazla seviyorsa, sonunda az seven taraf sevginin içinde boğuluyor.
Ve ben de boğdum onu.
Dayanamadı ona olan sevgime.
Çünkü sonrasında da itiraf edeceği gibi benim onu sevdiğim gibi hiç bir zaman beni öyle sevemedi.
Ayrıldık.
Daha fazla boğulmadan ayrıldı.
Fakat tum bunlar ona olan sevgimi hiç değiştirmedi.
Sadece...o ayrıldığımız gün, gözlerinden tüm yıldızlarımı topladım.
Şimdilerde, yıldızlarım gökyüzümde her biri bir tarafa saçılmış halde onun gözlerinin gölgesi gibi ışıldıyorlar.
YAZARIN NOTU:
*************
Bu noktaya kadar okuyan siz sabırlı ve sevgili okurlar! (Eğer hala okuyan kalmışsa tabii ki...)
Kısaca bir “Yüreklere su serpme notu” yazmak istiyorum.
Bu “öylesine bir hikaye işte” ismini verdiğim hikayedeki olaylar tamamen hayal mahsülüdür. Sadece duygular gerçektir...
Gerisini birleştirmek te sizin hayal gücünüze kalmıştır.
Hatta hikayenin sonunu da daha guzel baglayabilirsiniz...ben bilemedim...boyle bitirdim iste. Belki bazilarinin ki mutlu son ile bitiyordur.
Ama hersey bir yana hakikaten böyle insanlar var...çok sevmiş, çok şaşırmış...sonra da hayata tüm güzellikleri ve zorluklarıyla devam etmiştir.