- Kategori
- Dünya Kadınlar Günü
Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar,

Anneciğim günün kutlu olsun.
Özgürlük, bağımsızlık ve eşit haklar sınırlı kalıyor yurdumun büyük şehirlerinde. Bu saydıklarıma büyük şehirlerimizde ki bazı kadınlarımız sahip sadece. Hâlbuki Anayasamız karşısında hepimiz eşitiz değil mi?
Ama önce biz kendimiz inanmalıyız eşit olduğumuza sevgili kadınlar arkadaşlarım. Çocuğumuzu yetiştirirken bile eşit davranmıyor kız, erkek diye ayırarak ilk eşitsizliği biz kendimiz ekiyoruz yüreğimize. Sonrada nasıl böyle oldu deyip hak aramaya kalkıyoruz.
Haklarımızı öğrenip, özümseyip yaşam biçimimiz yapmalıyız önce. Eğer bunu başara bilir isek işte o zaman özgür ve eşit oluruz.
Doğmalar ile slogan vari sözler ile eşit olunmuyor. Olsa idik şimdiye kadar bunu başarmış olurduk.
Kendimiz için yaşamayı öğrenmeliyiz önce. Birey olmalıyız. Özgür bireyler anca doğru nesli yetiştirir. Anayız, üretkeniz, nesiller bizlerin elerinde yetişiyor. Özgür ve eşit olmayan bir kişi nasıl doğru nesli yetiştirebilir.
8 Mart dünya emekçi kadınlar günü sıradan bir sevgililer gününe dönüştürülmek isteniyor. İndirimler yapılıyor, kampanyalar üretiliyor.
Sahi neydi 8 Mart ?
“Ve kadınlar,
Bizim kadınlarımız:
Korkunç ve mübarek elleri
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, avradımız, yârimiz
Ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
Ve soframızdaki yeri
Öküzümüzden sonra gelen.
Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
Ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
Işıltısında yere saplı bıçakların
Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar,
Bizim kadınlarımız…
Nazım Hikmet Ran”
Kadın olmanın farkına varmamız dileği ile.
Kadınlar günümüz kutlu olsun..
Ama önce biz kendimiz inanmalıyız eşit olduğumuza sevgili kadınlar arkadaşlarım. Çocuğumuzu yetiştirirken bile eşit davranmıyor kız, erkek diye ayırarak ilk eşitsizliği biz kendimiz ekiyoruz yüreğimize. Sonrada nasıl böyle oldu deyip hak aramaya kalkıyoruz.
Haklarımızı öğrenip, özümseyip yaşam biçimimiz yapmalıyız önce. Eğer bunu başara bilir isek işte o zaman özgür ve eşit oluruz.
Doğmalar ile slogan vari sözler ile eşit olunmuyor. Olsa idik şimdiye kadar bunu başarmış olurduk.
Kendimiz için yaşamayı öğrenmeliyiz önce. Birey olmalıyız. Özgür bireyler anca doğru nesli yetiştirir. Anayız, üretkeniz, nesiller bizlerin elerinde yetişiyor. Özgür ve eşit olmayan bir kişi nasıl doğru nesli yetiştirebilir.
8 Mart dünya emekçi kadınlar günü sıradan bir sevgililer gününe dönüştürülmek isteniyor. İndirimler yapılıyor, kampanyalar üretiliyor.
Sahi neydi 8 Mart ?
“Ve kadınlar,
Bizim kadınlarımız:
Korkunç ve mübarek elleri
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, avradımız, yârimiz
Ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
Ve soframızdaki yeri
Öküzümüzden sonra gelen.
Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
Ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
Işıltısında yere saplı bıçakların
Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar,
Bizim kadınlarımız…
Nazım Hikmet Ran”
Kadın olmanın farkına varmamız dileği ile.
Kadınlar günümüz kutlu olsun..