Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Mart '09

 
Kategori
Eğitim
 

Özel dersane fiyatları..

Özel dersane fiyatları..
 

Özel dersanelerde fiyatlar satıcının iki dudağı arasından çıkan sözle öğrenilebiliyor. Acaba neden?


Bugünlerde dersaneler gerek LGS, gerekse ÖSS kursları için seviye belirleme sınavları yapıyorlar. Gelecek sezon için bu günden kayıtlar yapılıyor, öğrenciler sınava daha iyi hazırlanma, dersaneler “müşteri” peşindeler. Eğitim alanındaki kurs faaliyetinin özel sektörde olması maalesef öğrencileri müşteri konumuna getirdi. Bir eğitim hizmeti alınıyor ve bedeli ödeniyor. Yani bir ticari faaliyet haline geldi eğitim.

Peki dersane fiyatlarını bilen var mı? El ilanları dağıtılıyor, gazete ve dergilerde, bazen TV’lerde reklam yapılıyor, sponsör olunuyor da hiç fiyat ilan edeni var mı? Rastlayamazsınız. Böyle olunca serbest piyasa ve rekabet koşulları geçerli olmuyor. Fiyatlar yüzyüze görüşme ile dersane görevlisinin haleti ruhiyesine göre, müşterinin kararlılık derecesine göre ve belki dersanenin taktiklerine göre belirleniyor.

Bazı dersaneler “Bursluluk sınavı” diyorlar ama kaç kişinin ne burs kazandığı belli değil. Bazıları fiyatı şişirip sonra da öğrencilerinin pek çoğuna “Şu oranda indirim kazandınız” deyip, normal fiyata razı etme uğraşına giriyorlar. Mağazaların da başvurduğu bir indirim taktiği.

Özel görüşmede söylenen dersane fiyatları 2000 TL’den başlıyor ve 16 bin TL’ye kadar ulaşabildiği söyleniyor. Bazılarına kurs eğitimi altın tepside sunuluyor sanki. Şüphesiz yer ve ciddiyete, kaliteye göre farklılıklar olabilir ama ilan etmekten, fiyatların rekabette çarpışmasından neden çekiniyorlar. Yoksa verilmeyen faturaların, gerçek vergi rakamlarını ortaya çıkarmasından mı çekiniliyor?

13.06.2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ETİKET, TARİFE VE FİYAT LİSTELERİ YÖNETMELİĞİ, her türlü mal ve hizmetin fiyatının ilan edilmesini zorunlu kılıyor. Buna göre satılan mal ve hizmetin bedelleri tüketicinin kolayca görebileceği bir yerde asılmış olmalı. Satıcının iki dudağı arasından süzülen kelimeler olarak kalmamalı. 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31 inci maddesi ve bu Kanunun 4822 sayılı Kanun ile değişik 12 nci maddesine dayanılarak hazırlanmış bu yönetmelik. Yönetmeliği yürüten, uygulanmasını sağlayacak mercii Sanayi ve Ticaret Bakanlığı.

Ne var ki, yıllardır değişen bir şey yok. İstediklerine istedikleri fiyatı pervasızca uyguluyorlar. Bakanlık fiyat tarifeleri var mı diye bakmıyor. Ya da bakıyor da bizim görmediğimiz tarifeleri onlar görüyor olmalı. Efendim, mecbur musunuz kursa, göndermeyin sizde.. Fakat test tecrübesiyle büyük bir deneyim farkı çıkıyor öğrenciler arasında.. Göndermeyince yaşam boyunca belki bir kez çıkacak fırsata karşı donanımsız olmanın, en acısı da yokluktan mahrum kalmanın acısını çekiyor gençler. Ve veliler de ezikliğini yaşıyorlar. Böyle yaşamsal önemi olan, herkesin edinmesi gereken eğitimde olmamalı bu mahrumiyet ve ikinci sınıflık..

Tamam, onların da giderleri var, bina, malzeme, öğretmen masrafları vs. Fakat sektör gerek yüksek karlılıktan, gerekse kontrolsüzlükten öyle cazip hale geldi ki, mantar gibi bitti, çoğaldı dersaneler.. Bir yerden sonra gerileyecekler, batanlar olacak fakat bu arada olan kurslara mahkum öğrenci velilerine olacak. Bir emekli, memur, işçi nasıl göndersin çocuğunu kursa.. Aylık bedeli için neredeyse maaşının tamamını vermek durumunda kalıyor. Haftada birkaç gün ve o da birkaç saatlik dersin bedelinin de bir ayarı, ölçüsü olmalı. Akıl ve izana ters dinmeyen bir ölçü..

Yoksa eğitimde gizli ve anlaşmış tekel oluşmuş bir sektörün kar hırsıyla sömürü çarklarının artan yoksullaşmaya derin katkısının vebali sorumlularda olacak. Dersaneler kategoriye ayrılmalı ve fiyatlar belirlenip ilan edilmeli. İlan edilmeyen fiyatla rekabet oluşmayacağı çok açık.

 
Toplam blog
: 61
: 25799
Kayıt tarihi
: 09.07.08
 
 

Ankara'da yaşayan Afyon doğumlu, Gazetecilik Halkla İlişkiler Radyo-TV bölümü mezunuyum.. Kamuda ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara