Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '16

 
Kategori
Aile
 

Özgür kelebek

Özgür kelebek
 

Kelebeğin özgürleşmesi

Hayatı boyunca istenmek istedi. farklıydı, diğer çocuklar gibi hiç olmadı  farklı olanı istemezlerdi oysa, bilmiyordu. istediği, sevilmek biraz da onaylanmaktı . Tüm arkadaşlarından çok farklıydı yaştılarından çok daha güzel resim yapıyor öğretemnleri tarafından onaylanıp sergilere katılıyor a , jimlastikte herkezden çok daha vücudu esnek dans edebiliyor ama göz sağlığı nedeniyle  beden derslerine giremiyordu. Her zaman onun engeli vardı . En büyük engeli ise istenmeyen bir  çocuk olmaktı....

Çocukken yapmak istediği ne çok şey vardı. Herşey ona yasaklanmasına ragmen bahane hep hazırdı göz damarları çok zayıf her an kör olmamak adına herşey yasaktı ona kosmak sesli konuşmak uzun süre kitap okumak resim yapmak sokaga çıkıp özgürce zıplamak...

Bir gün  teyzesinin  annesine ‘’bu son 2 çocuğu doğrumasaydın   bak sana ne çok ayak bağı sarhoş adamın çocukları’’   sözlerini  yaş kaç olursa olsun bilinç altına atmış kapısını kapatmış kilidinide uzay boşluğuna atmıştı.Nereden bilecekti 40lı yaşlarda tekrar  yüzleşeceğini  o kapının kendiliğinden açılıp o duygunun temizlenmesi gerektiğini.

Aslında çocukken  sevilmek için ne çok sirinlikler yapardı sevimliydi ama nedense istenmeyen bir çocuk oldugu için kimse ilgilenmezdi kalabalık ailede boşlukta büyüyen bir kelebekti. Babasına  sarhoşda deseler  onu çok severdi hatta sarhoş halini ayık halinden çok daha fazla severdi çünkü babası o an tam bir sevgi yumagı olurdu sevildigini içine sindirerek sımsıkı sarılarak belli ederdi .

çocukken  kendimizle yüzleşemiyoruz  çünkü çocuk saflıgıyla çocuklugumuzu yaşıyoruz.

insan büyüdükce yüzleşiyor kendisiyle

bir çocuk büyüyünce bir anlamı kalmıyorki. .

Resim sergisi açsanda başarılı bir iş kadını olsanda içindeki çocuk hep mutsuzken hiç bir değeri yokki başarının....

O çocuk  büyüdü sonrasında . sevildi, onaylandı da, hatta istendiği, çoğu kez başkasının yerine tercih edildiği bile oldu. ama dilinde, beyninde, kalbinde ve hatta ruhunda sirayet etmiş olan bu 'istenmeme'duygusu peşini bırakmadı.

İstenmemesinin üzerinden çok zaman geçmiş olsada yaşı 45'e varmasına rağmen istenmeyi haketmediğini düşündü. Sevgi, gerçek sevgi artık sorgulanır bir mevhum oldu.. Çocukken sorgulamazdı  oysa, o zaman sevilse, istense ne de güzel olurdu. şimdiyse güzel  gelmiyor insana.

Artık inanç da kalmıyor. Sevildiğine dair sahip olduğu kısa farkındalıklarda içini kocaman bir boşluk kaplıyor. düşündükçe büyüyen bir boşluk. acı veren bir boşluk. eskisi kadar saf olmamanın getirdiği bir boşluk. doldurulamaz, dibi olmayan bir boşluk. 

Çocukken boşluklar olmaz . istenmeye, sevilmeye. isteseler, isterler, severlerdi. karşılığı olmadan, onların istediği gibi olmadan, kendini ötelemeden, olduğundan farklı olmadan istemeyeceklerini düşün

 sonra onu istemeyenlere, istenecek biri gibi davranmaya başla ve onlara istedikleri şeyleri ver  oysa, bunu istemiyorsun ama, istemek zorundaymışsın hissi doğuyor içinde susuzsun aslında  açsın, yalnızsın . istemeye istemeye yap istediklerini, istemediğin biri olmak pahasına. sevsinlerdi keşke, olduğu gibi, onların istedikleri gibi ...

İstenmeyen çocuk olmak...İŞTE BÖYLE BİR ŞEY:

yaş kırkbeş olsada içindeki çocuk sevilmek için  karşılık beklemeden her rolü oynar.

kelebekler gibi tek bir gün  cocukca mutlu olmak için ...

sevgiyle...

emine zaimoğlu

2 şubat 2016

 
Toplam blog
: 63
: 1955
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Emine Zaimoğlu 21/12/1971 doğumlu. Nişantaşı Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesi resim bölümünü okudu. R..