Özgürlüge uçmak

Yavru Martı

Yaşadığım yer, İstanbul'un ilçelerinden Kadıköy'ün Yeldeğirmeni semti. Ana caddesinden ve sokaklarından her gün binlerce insan geçtiği için, sokaklarda ne var ne yok iyi bilinir. Peki yükseklerde, çatılarda ne öyküler yaşandığı, kaç kişi biliyordur?

Çatılarda yaşanan, belki kimsenin görüp, fark etmediği bir öyküyü anlatacağım. Bitişiğimizdeki binanın çatısında iki martı vardı. Birbirlerini çok sevip koklaşan, gökyüzünde özgürce uçarak, maviliğin tadını çıkartıyorlardı. Gökyüzünde, kendilerinin dışında kanat çırpan hiç kimseden ,bir şikayetleri yoktu ve rahatsızlık da duymuyorlardı... Yumurtalarını çıkarana kadar…

Ve aşk meyve vermekte gecikmedi. Önce iki yumurta, yirmi gün sonra yavruları oldu… Çevre keşfiyle birlikte,kendilerini tehdit eden başka güçlerin olduğunu da fark ettiler.

Binanın çatısında anne martı, küçük yavrularını hayata hazırlarken, hayatın türlü tehlikelerinden habersiz küçük martılar, annenin bütün gayretine rağmen kaplarına sığamadan, bacanın üstünde ve arasında dört dönüyorlar.

Baba Martı eşi ve evlatlarına yönelik gökyüzünden gelecek tehlikelere karşı ,gönüllü koruyucusu olarak nöbet beklemekte,sık sık devriye geziyor. Gergin ve her an tetikte, çünkü son günlerde bu çatıyı ziyaret eden kara bir tehlike var…
İri karga ,yavruları kapmak için fırsat kollamakta. Baba Martı, beklediği kötü niyetli ziyaretçinin tam tepesinde olduğu fark ediyor. Bunu fark eder etmez hemen, süratle baca değiştirerek düşmanını daha kolay görebileceği bir yere uçuyor.

Baba martının, kendisine aman vermeyeceğini fark ederek, uçup gidiyor karga. Sonra tekrar tekrar geliyor ve gidiyor. Dalaşmalar günlerce devam ediyor…
Martı ,onu yok edecek güce sahip değil. Arsız karga ise gerektiğinde kan dökecek kadar vahşi ve uslanacak gibi de değil... Aslında sonuç ortada, ya yavrular büyüyüp kendilerini savunana kadar baba martı tetikte ve kavgayı hazır bekleyecek, ya da masum yavrulardan biri, babanın gaflet bir anında, karganın pençesine takılıp gidecek ...

…..Martılarım büyüdüler, gökyüzünde özgürce uçmaya başladılar bile…