Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Özgürlüğün ve varoluş savaşının sınırlarını belirlemek

Özgürlüğün ve varoluş savaşının sınırlarını belirlemek
 

Bireysel özgürlüklerimizin sınırlarını olabildiğince genişletme çabası, içimizde, belleğimizin derinliklerinde konumlanmıştır ve bu çaba, herhangi bir anda, belirli bir nedenle aniden açığa çıkarma gereksinimi hissedeceğimiz yoğun bir arzunun eylemidir. Bu kutsal bir amaçtır ve kişiye oldukça garip, tanımlanması zor baskılar yapacaktır. Kişinin ego duygusunun itkisi ile gizliden gizleye açığa çıkan ve onu ele avuca sığmaz bir kişilik durumuna sokan bu görev, alınması gereken bir kale, ele geçirilmesi gereken bir tepe ya da keşfedilmesi gereken ırak topraklar gibi uğraşların emri olarak algılanır. Kişiyi olabildiğince heyecanlandır, onu daraltır, kalp atışlarını hızlandır ve nefesini sıkıştırır. Kırmızı bir yüzle topluma çıkarsınız.

Yeri geldiğinde, aklımıza estiğinde, öyle hissettiğimizde, tüm uğraşlarımızı, bizden yapılması istenenleri, tüm beklentileri öylece ardımızda olduğu gibi bırakabilmek ne kadar zordur. Hepsine boş verip, sisteme, günlük rutin yaşayışlarımıza elimizi bile sallamadan sessizce veda edebilmek; baş kaldırmak, sınır koymadan, engel tanımadan, o anda akla gelenleri, hiç bir sorumluluk duygusu hissetmeden eyleme dökebilmek; bunları yapabilmenin ahlaki sorumluluğunu hiçe sayabilmek.

Çok istediğiniz bir noktaya ulaşabilmek için, toplumdaki pozisyonumuzu bozmayı göze alır mısınız? Dalga ile açığa çıkacak bir kaosu yaşamayı, onların zorluklarına katlanabilmeyi; ıslak tahtanın üstüne basma tercihinde bulunabilmeyi ve ardından tepe taklak düşerek kafamızı gözümü yarmayı!?

Özgürlüğünüzün adına, sizi sevenlere arkanızı dönebilmeyi, onların gözlerine bakmamayı, sevdiklerinizi kucaklamadan durabilmeyi ister misiniz? Özgürlüğünüzün, varoluş savaşınızın sınırlarını çizin bana. Varlığını şeytan denen kötülük elçisine azıcık da olsa teslim edebilmek, davranışlarımızı engelleyen, onları yerine getirmekten alı koyan tüm yargıların, dogmaların, kuralların ve ahlaki sorumlulukların duruş şekline karşı çıkmak, onun seviyesine, sınırlarına, düzeyine neyin karar verdiğini sorgulamak, onları eleştirmek, lastik gibi orasından burasından çekiştirip, gittiği, koptuğu yere kadar uzatmak!

Küçüklükten şimdiki yaşımıza kadar kazandığımız, edindiğimiz tüm değerleri, ahlaki, dini ve toplumsal sorumluluk açısından değerlendirmek zorundayız. Özgürlüğümüzün sınırlarını çizen kurallar silsilesi, içinde yaşadığımız toplumun kanunları ve yasaları ile belirlenmiştir. Geleneksel kurallar ile dini kurallar da sınırlarımızı ayrıca belirler. Kişisel ya da toplumsal bir kaos anında, tüm kuralların, yasaların yitirildiği, hiçe sayıldığı bir anda özgürlük adına yapmak istediklerimizi yapmaktan alı koyacak ne vardır elimizde?

Ahlaki kaygılarımız ile erdemliliklerimizin gücü, özgürlüğe ulaşma yolunda çevremize vereceğimiz rahatsızlığın boyutunu belirler. Özgürlük, kendi kendimize bireysel olarak koyduğumuz sınırlarla belirlenir ve bütünüyle, hepsinin ortalaması oluşarak, toplumsal yaşayışta, bir uyumun, bir uzlaşmanın varlığını ortaya çıkartır.

-
Tablo: Salvador Dali, Female Figure with Head of Flowers, 1937

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..