Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '20

 
Kategori
Psikoloji
 

Pandemide Psikolojik Sağlamlık

PANDEMİ SÜRECİNDE PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK

 

Covid 19 salgınıyla birlikte tüm insanlık olarak ciddi bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Belki de hiç olmadığımız kadar kaygılı, hiç olmadığımız kadar güvensiz, hiç olmadığımız kadar bir arada ve hiç olmadığımız kadar ayrıyız. Tüm ilişkilerimiz bundan payını fazlasıyla aldı. Çocuklarımızla, eşimizle hiç olmadığımız kadar çok vakit geçirirken; arkadaşlarımızla, akrabalarımızla, sevdiğimiz insanlarla bir araya gelemiyoruz. Ekonomik, sosyal ve siyasal belirsizliklerin üstüne bir de bu şekilde kapanan havalandırma pencerelerimizin yasını tutuyoruz. En sevdiklerimize tahammülümüz sınanıyor. Bu süreçte fiziksel ve ruh sağlığımızı da korumak her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. ‘’Olumsuz yaşantılar karşısında bireyin uyum sağlayabilme ve gelişim sürecini sürdürebilme kapasitesi’’ olarak tanımlanan psikolojik sağlamlık kavramı son zamanlarda çokça söz edilen bir kavram. Psikolojik olarak sağlam olan bireyler olumsuz yaşam olayları ile başa çıkmada birtakım “içsel” ve “dışsal” kaynaklardan yararlanıyorlar. Etkili problem çözme becerisi, öz yeterlik, benlik saygısı, öz-güven, iç kontrol odağı, geleceğe dair olumlu ve iyimser bakış açısı gibi faktörler içsel koruyucu faktörlerini oluştururken ailesel ve çevresel birtakım özellikler ise dışsal koruyucu faktörleri meydana getiriyor.

Psikodrama teorisinde Moreno bu durumu spontanite kavramıyla tanımlamıştır. Bir öznenin yeni bir durumla uygun bir şekilde karşılaşabilme yeteneği olarak tanımlanan spontaniteyi mizaç, içinde bulunulan koşullar ve an belirliyor. Yeni koşullara uygun ve olumlu tepki verebilmek yapıcı spontanite olarak tanımlanıyor. Psikodrama grup terapisi, spontanitenin geliştirilebilmesi için elverişli ortam sağlar.

İçinde bulunduğumuz koşulları da göz önünde bulundurarak neler yapılabilir?

  • Duygularınızı ve düşüncelerinizi paylaşın. Sevdiğiniz insanlarla yüz yüze olamasa da diğer yöntemlerle sık sık görüşün ve duygularınızı paylaşın. Evde sorun yaşadığınız durumlar da, kriz anları geçtikten sonra mutlaka duygularınızı paylaşabileceğiniz ortamlar yaratın.
  • Kendinize ait özel anlar yaratın. Bu anlar günün belli saatlerinde evde veya koşullar çerçevesinde açık alanda bir yerde olabilir.
  • Yaratıcılığınızı sergileyebileceğiniz eylemlerde bulunun. Yazı yazmak, örgü örmek, yemek yapmak, resim yapmak, enstrüman çalmak, çiçek, bitki yetiştirmek bunlardan sadece bir kaçı. Kendinize uygun bir seçiminiz mutlaka olacaktır.
  • Açık alanda düzenli ve tempolu yürüyüşler yapın.
  • Beslenmenize her zamankinden daha fazla dikkat edin. Beslenme ve psikoloji ilişkisine vurgu yapan çalışmalar bir yana, fiziksel bağışıklığınızı da güçlü tutmak için buna ihtiyacınız var. Bu süreçte her türlü işlenmiş, paketlenmiş gıdadan uzak durup, sebze, meyve, yoğurt, turşu, kefir, boza, şalgam gibi yiyecek ve içecekleri daha fazla tüketmeye çalışın.
  • Uyku düzeninizi korumaya çalışın.
  • Meditasyon, nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri yapın. Bununla ilgili internette ulaşabileceğiniz sonsuz sayıda kaynak var. Kendinize uygun bir yolunu bulabilirsiniz.
  • Sosyal medyada geçirdiğiniz vakti azaltın. Özellikle felaket tellallığı yapan paylaşımlardan kendinizi koruyun.
  • Bu süreçte günlük tutmak her zamankinden daha çok işinize yarayabilir.
  • Yalnız olmadığınızı ve tüm insanlığın sizinle benzeri duyguları paylaştığını unutmayın.
  • Yardım istemekten çekinmeyin. Bu süreçte gerek yakınlarınızdan, gerek de profesyonel olarak yardım almaktan çekinmeyin.

 

Esen ACARER KAHYA

 

 

 
Toplam blog
: 17
: 102
Kayıt tarihi
: 08.06.18
 
 

 İlk ve orta öğrenimimi ( Almanca Anadolu Lisesi ) Adana'da tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversit..