Parti değildir o, parti olsa duramazdın

Seçimlerin öncesi ve sonrasında dikkatlice gözlemlediğim yegane grup chp seçmeniydi. Çok enteresan ve kendi içinde atom kadar kararsız bir topluluk. Önemli ve tek ortak özellikleri AKP karşıtlığı. Korkarım buluştukları başka bir ortak payda yok. Atatürkçülük mefhumu bile tüm seçmende aynı kertede değil, onu da kesişim kümesi olarak göremiyorum bu yüzden.

Seçimler yaklaşalı beri CHP seçmeninin milliyetçi fraksiyonu HDP karşıtı söylemlerle kendilerini yerden yere atıyorlar. Seçim sonuçlandığından beridir de bela okuyanlar, küfredenler epey fazla. Duruşlarını koruyorlar yani. Daha makul fraksiyonu ise zaten cebir hesabı yapıp HDP'ye oy verdi. Milliyetçi grup öfke kusuyor bu arkadaşlara şu sıra, "oylarımızı böldünüz" diyorlar. Daha ağır laflar da ediyorlar ama gerek yok anlatmaya, biliyorsunuz zaten. Sanırım kendi tezimi de çürüttüm laf arasında. Görünüşe göre AKP düşmanlığı da ortak payda olmaktan çıkmış. Bir kesimin düşmanlık seviyesi HDP'ye mühür vurmasına el vermemiş yine de, bazıları ise gözünü karartmış, "gitsinler de ne olursa olsun" demiş. Yine bu parti içinde başka bir segment olan, "Paşa Nuri" zihniyetli arkadaşlardan Vatan Partisi'ne devede kulak da olsa biraz oy gitti. Nedeni bilinmeyen bir şekilde CHP'nin artık altı okun hakkını vermediğini düşünen ve "biz bir parti kuralım ve altı ok nasıl olurmuş gösterelim" diyerek yola çıkmış bu parti benim hayalimin çok üstünde oy aldı. Oy bölünmesi konusundaki saplantılarıyla tanıdığımız CHP seçmeni bu kadar umutsuz bir vakaya değerli oylarından bir dilim sunmazlar diyordum, yanılmışım. Aydın, seküler ve daha makul bir sol platform bulamadığı için CHP'yi destekleyen önemli bir grup da var seçmen içerisinde. Partiye saygımı muhafaza etmeme vesile olanlar da bu insanlar. Onlar da tüm bu kargaşa ve garipliklerin ortasında görüşlerinin ardında duruyorlar ve umutlarını canlı tutmaya çalışıyorlar. Bu seçim sonrası nasıl bir ruh halinde olduğunu en çok merak ettiğim grup da aslında bu.

Özellikle bir siyasi partiye yüklenmek değil amaç. CHP içindeki karmaşa dolayısıyla dikkat çekiyor, o kadar. Oy oranını tüm proje ve fikir denemelerine rağmen arttıramadığını görünce kendisine daha bir yakından bakma isteği uyandırıyor insanda. Neden CHP halk nezdinde inandırıcılığını ve güvenirliliğini temin edemiyor? Sorunun cevabı yazının içeriğinde gizli. CHP bir ideolojinin, bir fikirler birliğinin partisi değil. Örneğin MHP, milliyetçi duruşu sebebiyle HDP ile koalisyon kelimelerini aynı cümlede bile kullanmaz. Bundan hepimiz adımız kadar eminiz. Zaten bu ön kabul sebebiyle epey oy aldı bu seçimde. Fakat CHP'nin yıllardır hakaretler yağdırdığı, ölümüne muhalafet ettiği AKP ile masaya oturmayacağına dair bir iddia açsam kim neyini koyar? Ben kendi adıma günahımı bile koymam. CHP hangi konuda bir taban siyaset, bir ortak ve tutarlı görüş sürdürebilmiş ki? "Biz buyuz" dediği bir "bu" kavramı olmayan bir topluluk olduğu için halkın kapısını hep boşuna çalmış olacak, bu seçimlerde de olduğu üzere. Fikrimce CHP bir siyasi parti değildir, bir düzen oluşumudur. Siyasal partiler dönemine geçişin ürünüdür. Bir amaç ve dava uğruna omuz omuza vermiş insanların, inançla ve heyecanla kurduğu bir topluluk olmadığı için her daim sönük, ürkek ve ortacı kalmaya mahkumdur. Hiçbir insan, hiçbir siyasetçi arkasını kollayan bir yoldaşı olmadan zaten cesur ve girişken olamaz. CHP genel başkanının patinaj çektiği zeminin açıklaması da bu olsa gerek.

CHP seçmeninin geçmişi çok eski değil. AKP öncesi ve sonrası diye bir tetkik yapıldığı zaman durum kendini ifade ediyor. Bundan sonrası için bekleyip görmek gerekiyor. Tarih kimi nereye konumlandıracak bilemiyoruz. Bu açıdan keyifli bir ülkeyiz, seyreyleyelim bakalım.