- Kategori
- Güncel
Partilerin Aralarındaki Fark Coca Cola ve Pepsi Farkı mı?

Partiler Windows versiyonları gibi mi?
Coca Cola ve Pepsi farkının tad farkı olduğu, gizli formülü olan Coca Cola’nın “küresel düşün, yerel uygula” yöntemiyle çalıştığı, en iyi reklam gizli olan reklamdır prensibini uyguladığı bilinmektedir. Coca Cola lider, ikisi de yaşıyor ve ortada üçüncü bir marka pek gözükmüyor.
İki marka varlığı, Coca Cola ve Pepsi’de olduğu gibi ABD siyasetinde demokratlar, cumhuriyetçiler ve Türk siyasetinde muhafazakar-dindarlar, karma ekonomici-laikler olarak halkı etkilemeye devam ediyor. Kutuplaşmalar az olursa görüş sahiplerinin halkın refahı, fakirlik, vergiler, eğitim, sağlık, hukuk, savunma ve dış politika gibi temel konularda düşünceleri daha iyi anlaşılıyor. Halk genellikle iki partiden birine oy veriyor. Ancak üçüncü bir yolun çözüm olduğunu hatırlatan partileri de etkin olmaları halinde dikkate alıyor ve yok olsun istemiyor.
İki gruba bölünme çok eskilere dayanıyor. Roma’lılarda Senato’da soylu ailelerin temsilcisi ve zengin tüccarlar ile orta sınıf temsilcisi olarak iki (2) grup bulunuyordu. Bu iki grup Roma İmparatorluğu, MS 476, dağılana kadar devam etti. Avrupa’da 17. Yüzyıl sonuna kadar partiler görülmedi. Başımızda kuvvetli bir kral bulunsun veya halkın, normal insanların kararlarda etkisi olsun görüşü ortaya çıkınca ikili gruplaşma oldu.
ABD’de kuvvetli merkezi hükümet isteyen Cumhuriyetçileri tüccar, banker, işadamları destekledi. Demokratlar ise her şeye karar veren merkezi bir idare yerine yerel idarelerin karar vermesini istediler. Demokratlar devrimci Fransa’ya, Cumhuriyetçiler İngiltere’ye özendi. Devletin yetkileri ve köle politikasında anlayış farkları oluştu. 1929 iktisadi krizi sonrası Demokrat Roosevelt’in işsizliği azaltmak, ekonomiyi harekete geçirmek, fakirlere yardım çabalarını Cumhuriyetçiler ekonomiye aşırı hükümet müdahalesi olarak gördüler.
Günümüzde Trump, Cumhuriyetçi olarak, Devletin sağlık politikası yüküne, regülasyonların çokluğuna ve işadamı, orta tabaka vergi oranlarına karşı. Devlet rolü ve vergiler azalsın diyor. Savunma’yı önemsiyor. “Ekonomi’yi geliştireceğim” diyor. Davos’ta Küresel ticarete karşı değilim ama önce Amerika’nın menfaati gözetilmeli ve damping olmasın diyor. İklim değişikliği politikasını Amerikan sanayiine yük olarak görüyor. İthalata, işsizliğe sebep olduğundan, dışarıda üretilip gelen ucuz ürünlere vergi koyabilirim diyor ve “Made in USA” fikrini işliyor.
Bizde iki parti görüşü zihinlerde yer alıyor. Cumhuriyetin kuruluşunda tek parti iktidarı Cumhuriyet Halk Partisi, CHP olmasına rağmen zamanla muhalefetin gerekli olduğu anlaşıldı. Geç de olsa iktidar Demokrat Partiye geçti. Şimdi partiler köklerini bu iki partiden alıyor.
Günümüz CHP'si muhalefet olarak karma ekonomiyi savunuyor. Girişimciliği destekliyor. Sağlık, eğitim, savunma, hukuk, adalet, dış politika önemli diyor. Sosyal devlet istiyor ve kutuplaşmaya karşı. Adalet kalmadı, ama herkese lazım diyerek CHP Genel başkanı Türkiye’de gündemi değiştirdi. İktidar ise adaletin bağımsız olduğunu söylemekte.
CHP genel başkan adaylarının daima birden fazla olması, yarışılması AK parti tarafından içinde uzlaşma olmayan parti diye karalansa da, halkta olumlu yankı buluyor.
AK Parti özel sektörü savunuyor, demokratım ve muhafazakarım diyor. AK parti cami sayısını (iktidara geldiğinde 75 600) artırdı ve 90 bini aştı. Onbeş bin cami artışı var. Dernekler yaptırsa da camiler bir inşaat yatırımıdır ve ülkeye olan toplam maliyeti, getirisi, ihtiyaç durumu dikkate alınmalıdır.
AK Parti Belediyeleri fakirlerle ilgilenmekte başarılı. Ankara'da fakir kesimlere patates, soğan, pirinç, erzak, kömür yardımı yapılıyor. Fakirler Bizimle ilgilenen var diyor.
AK Parti terörizmle mücadelede, ABD gibi bütün yanlış yolları denedikten sonra, doğruyu buldu ve terörü kaynağında yok etmeye çalışıyor. Partide lidere itaat, halka hizmet esastır görüşü etkin. Fikir farklılıkları törpüleniyor, zenginlik sayılmıyor. Ekonomi üçe katlandı, çok başarılıyız deniliyor ancak son dört yıldır kişi başı yıllık gelir on (10) bin dolar eşiğine takılı kaldı. Ekonominin geleceği aydınlık gözükmüyor.
İkili sistemde genel beklenti iktidar partilerinin zamanla değişmesi. Sırayla iktidara gelebilseler, “Kazananın masadaki her şeyi aldığı ikili sistemde” kusur kalmıyor ancak bir parti hep iktidarda kalırsa fikri yenilik, sorunlara çare bulmada sıkıntı olabiliyor. Yapılan hata birikmiş problem olarak aynı partiye dönüyor. Çözüm güçleşiyor.
Müştereklikler var. Dış politikada AB için, nasıl olsa bizi almayacaklar, görüşü iki partiye de hakim. İki parti de ara sıra birbirlerini beceriksizlikle, devlet idaresini bilmemekle suçluyor. Zeytin dalı harekatı için AKP ve CHP Orduyu destekliyorlar.
Üçüncü partiye gelince, tüm Dünya’da üçüncü parti olmak kolay değil ve rolleri nadiren önem kazanıyor. Üçüncü partilerin ekonomik sıkıntıları ve adaylarını tanıtma güçlüğü var. Ancak tartışılan bir meselede 3. Parti’nin tavrı halkın görüşünü etkiliyor. Bu etkiyi iktidar olan parti dikkate alabiliyor. HDP etnisiteye dayalı demokratik mücadele partisi gözüktü ama Türkiye partisi olamadı ve teröre karşı çıkamadı.
Amerikan örneklerine bakarsak 1996 başkanlık seçimlerinde Ross Perot’un Reform partisi üçüncü parti olarak önemliydi. Bazen üçüncü parti adayının aldığı oylar, yakın siyasi görüşteki adayın kaybetmesine sebep olabiliyor. Örneğin ABD 2000 Başkanlık seçimlerinde Al Gore’un oylarını Ralph Nader’in azaltıp kaybetmesine sebep olduğu söyleniyor.
Türkiye’de üçüncü parti olarak oy alacağını tahmin eden İyi Parti’nin, oynayabileceği rolü incelemesi, 100 günlük performans değerlendirmesi (20 Ekim 2017-1 Şubat 2018) yapması, önemli yeni konularda gerçekçi, samimi değerlendirmelerini halka sunması ve iki partiyi de etkilemesi, eğitim ve ekonomide projeler sunması, potansiyel ittifakların etikliğini irdelemesi, üçüncü bir objektif göz olabilmesi faydalı olabilir.
Partiler “Amacımız Hizmet Etmektir” şemsiyesi altında iktidar olmak istiyor. Amaçlarına kavuşmak için suni farklılık ve kutuplaşmalar yapabiliyorlar. Abartmaların ve görüşlerin gerçek boyutuna gelmesinde, ortada buluşulmasına üçüncü parti samimi katkılarda bulunabilir.
Son söz; sol kanat ve sağ kanat aynı kuşun gövdesinde değil midir?