- Kategori
- İlişkiler
Partnerinizi nasıl seversiniz?
Türkçe’de yasaklı pek çok kelime var. Biz de bu yasaklara uyalım.
Türkiye’de yaşayan insanların hayatları genelde yasaklıdır. Bunların en başında da tabiî ki kadın erkek ilişkileri yer alır.
Türkiye’de kadın erkek ilişkilerinin nasıl yaşandığına dair doğru düzgün bir araştırma var mıdır bilmiyorum, nasıl olduğunu ancak tahmin edebiliriz.
Bu tahmin ise pek de iyimser sonuçlanmaz.
Türkiye’de evlilik öncesi kadın erkek ilişkileri son yıllara kadar ve halen bile yasaktır. Yasak olduğu için insanlar cinsellikle ancak evlendiğinde tanışır. Evlendiği kişi de zaten aşağı yukarı yeni tanıştığı kişidir. Bireysel olarak gelişmemiş, okulsal eğitimi, işsel eğitimi, hayatsal eğitimi olmayan, et yığınından başka bir şey haline gelmesi engellenmiş milyonlarca kadın ve erkek var.
Böyle kadın ve erkeklerin kurdukları kadın ve erkek ilişkileri ne düzeyde yaşanabilir?
Belli bir nitelikli kesimi düşünsek bile, çevremizden gördüğümüz kadarıyla, yine bireyselliğini yakalayamamış, -çünkü toplum bu yönde örgütlenmemiş- ve bireysel tercihleri ya da seçimleri yerine, toplumda hakim olan kadın ve erkek modeline göre hareket eden, ya da toplumda hakim olan koca ve eş normlarına göre hareket eden, kendisinin ne yapması gerektiğini değil de, o modellerin ne yapması gerektiğini hesaba katarak hareket eden sayısız kadın ve erkek yok mu?
Daha pek çok kadın ve erkek ilişkilerinin kuruluşuna dair negatif yapılara işaret edilebilir.
Günümüzde politik açıdan baktığımızda kadını daha çok doğurmaya teşvik eden zihniyet de, kadını bir et yığınından başka bir şey olarak görecek kapasiteye sahip olamıyor.
Velhasıl, Türkiye’de ne kadar çift gerçek manada, her türlü toplumsal baskıdan kurtulmuş, bireyselleşmiş, özel ilişkilerini tamamıyla kendi kararlarına göre yürüten, kadın ve erkek hemhalini mekanik bir duhul işleminden daha ötede görüyor merak konusu. Dediğim gibi öyle bir alt yapı var ki bu alt yapı öyle anti-bireyci ki bir şekilde insanlar eğitimli bile olsa, böylesi küt bir yapıdan geldikleri için ve aslında geçmişteki bütün yaşanmamışlıklarının sahip olunan erk ile günceldeki adeta intikam duygusuyla hareket ettikleri çok olası olduğu için cahil de olsa malumatkar da olsa aynı sorunlardan mustarip, bunları duyuyoruz, görüyoruz.
Bu öyle bir yapı ki bundan kurtuluş da yok, siz bireysel aydınlanmanızı yaşasanız ve daha özgür bir insan olmaya karar verseniz bile bunu başaramazsınız. Sevmediğiniz kadın ve erkek ile hayatınızı geçirir, hatta yatarsınız.
Yazının başlığına dönersek, “Partnerinizi nasıl seversiniz?” diye sormuştuk.
Herhalde büyük çoğunluk, “altına yatarak” ya da “üstüne çıkarak” diyecektir. Artık bunun neresi kadın ve erkek birlikteliği ise!
Hayatta cinsellik var ama toplumda ne kadar var, onu sadece Allah bilir!