- Kategori
- Mizah
Patagonya siyaseti

Uzaklarda bir yerlerde mesela Patagonya' da bir siyasi partinin lideri seçimlere hazırlanmaktadır bakalım neler diyesiymiş?:
Ey ahali (insancıklar), ben Partinin "değişmez" başkanıyım, merhaba! Sizler bir süre sonra sandığa gideceksiniz. Önünüze listeler konulacak. Sakın şaşırmayın. Tümüyle benim evimde hazırlandı. Zaten siz alışıksınız. "Yahu buna seçim denmez buna tasdik etme denir, biz noter miyiz, halk mıyız, nerede demokrasi?" filan gibi bozucu propagandalara kanmayın sakın. Madamlarınızı da yanınıza alarak adam gibi oy verin ha! Yoksa bak darbe filan olur. Hem öteki parti(ler) de valla billa aynısını yaptılar. Birinin listesi başkanın ofisinde, diğerininki başkanın baldızının yazlığında, daha da diğerininki bir lüks otelde koparıldı. Eee ne fark var?.. "Hepimiz bilmem ne bankasıyız yok aslında farkımız değil mi?" Aman ha sakın böyle demeyin! Bak ben gelmezsem sonra iç savaş bilem çıkar ha! Unutmayın. Ben yazdım siz oynayın!
Bana bazıları soruyor: "Planınız, projeniz ne?" Yahu kardeşim plana değil pilava ihtiyaç var amma biz yine de bir planlama bürosu kurduyduk vaktiyle de yeri neredeydi şimdi çıkaramadım. Herneyse, şimdi vaad zamanı. Ben atıyorum siz tutun! Bak ben ıskalamam ha! Attım mı en büyüğünü atarım ona göre. Ne veriyorlarsa iki misli benden size! İki anahtar az size. Birer de kopyasından tam dört anahtar, alın tepe tepe kullanın. Bu iyiliğimi de unutmayın.
Yahu diyorlar ki "dünyanın en pahalı akaryakıtını, bankacılık hizmetlerini, cep telefonunu, elektriğini kullanan vatandaş ve sanayiciyinin derdine gerçekten derman olmadan, mazotla, ÖSS ile oynuyorsunuz bu ne iş?" Siz onlara bakmayın. Bana ve bize bakın! Hele ben dedim mi olacak. Çünkü ben benim, o kadar! Asılmayın garaja gitmez, bu türkü burada bitmez!
"Kıbrıs mı, Irak mı dediniz?." Valla gireriz ve çıkarız icabında... Hatta birinden girer diğerinden de çıkarız evelallah! Avrupa'ya atarım bir posta ve güvenmem Amerika gibi dosta! haydi yallah çayda çıra oynamaya, sade suya tirit karın tokluğuna..
Şehitlerimize en çok yanan benim. Gerçi onların son teçhizatla donanıp donanmadıkları ya da silahlı kuvvetlerimizin siyaseten ve her açıdan desteklenip desteklenmediğini pek irdelemedim.. Nakit pardon vakit yoktu.. ama bir cenaze gördüm mü hemen ön saflardayım. İnanmazsan aç da ekrana bak!
"Açlık, yoksulluk... öyle mi?" Yahu benim yakınlarımın sıkı rejim yaptıklarında ne kadar süzüldüklerini ve TV lerde aç-çıplak insanların sefaletine ne kadar üzüldüklerini ve ağlamaktan kağıt mendil bulamadıklarını kanıtlamak zorunda mıyım be! Ben beş vakit böyle ekonominin içine... daha güzel şeyleri nasıl monte edebiliriz diye uğraşıyorum. Holding merkezi gibi binamdaki lüks arabamdaki raporlar hep açlıkla, sefaletle mücadele üzerine... Bu da böyle biline.
Ben sizlerin sorunlarını biliyorum. Öbürleri bilmez. Bilir gibi görünür. Ben, doğruyum, çalışkanım. Yasam, kapıkulu yetiştirmek, delege devşirmek değildir. Siz asılsız söylentilere inanmayın ha!
Memelektimizin meselerini çözmek için en yetkin kişileri buldum, önünüze koydum. Sekreterimi, şoförümü, koruma müdürünü de elbet değerlendirdim. Onların hizmetlerini karşılıksız bırakamazdım. Ve tabii sizin oylarınızla inşallah parlamentoya taşıyacağız ve engin tercübelerinden orada da yararlanacağım, , pardon yararlanacağız!
Ey ahali, birinici vazifeni unutma. Ben ve yakın dostlarımı bu seçimde de yalnız bırakma. Bak yoksa pişman olursunuz ama iş işten geçer. Benden söylemesi... Dost acı söyler! Haram yemedik ki karnımız guruldasın. Çok şükür alnımız açık. Sizden oy istiyorum. Oy, oy, oy! E hayde hayırlısı ola. Laf ola torba dola! Sonra görüşürüz. Muhabbetle kalın!