Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Ekim '16

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Patates oyunları 1 (çiftçi bakışı)

Patates oyunları 1 (çiftçi bakışı)
 

Patates ülkemizde her mutfağın olmazsa olmazlarından. Patates ve soğan kardeşliği mutfağın temel alt yapısını oluşturuyor. Bir de bunlara domatesi eklediğin zaman mutfağın 3’lü kardeşliği ortaya çıkıyor.

Fakat patates maalesef çiftçinin yüzünü güldürmüyor. Geçen yıl 50-60 kuruştan patates satan çiftçi bu yıl tarlada patatesi 30 kuruşa satamıyor.

2 yıl önce kış aylarında fiyatı 5 liraya kadar çıkan patates bu yıl kan ağlatıyor dikim yapan çiftçilere.

Patatesin bu yıl düşük fiyatla satacağı yılın ilk hasatlarının yapıldığı Nisan Mayıs aylarında belliydi. Adana ve Ödemiş’te yapılan turfanda patates hasatlarında üretici 1000 metre kare maliyetini 2000 liraya ürettiği ürünü maalesef 70-80 kuruş maksimum 1 liraya satabildi.

Aslında patateste düşük fiyatları tetikleyen pek çok sebep var.

2 yıl önceki yüksek fiyat tarlası olan ama tarım işi ile uğraşmayan birçok insanımızı patates yetiştirmek konusunda teşvik etti. 1000 metrekareden (1dekar) erkenci dönemde 4 ton patates alsak, 1.5-2 liradan satsak dekara 7000-8000 lira, 2000 lirası masraf temiz 5000-6000 lira kalır hesabı ile işe giriştiler ve normal sezonda 80 kuruş 1 liraya satarak zar zor maliyetlerini kurtardılar. Maliyetlerini de tohumluk yumruyu sertifikalı değil de diğer çiftçilerden 2-3 defa dikilmiş yumru alarak düşürebildiler.

Çünkü Ağustos ayında sonunda Ödemiş’te dikilen patatesler Kasım 15-aralık 20 arasında sökülüp 1. Sınıfları yemeklik olarak tüketilirken ikinci ve üçüncü boy (yumurtadan küçük boy) yumrular tüm Türkiye’de erkenci dikimlerde tohumluk yumru olarak kullanılarak düşük fiyata tohumluk temin edilmiş oluyor. Böylelikle başlangıç tohumluk maliyeti çok düşük olabiliyor. O zaman da herkes patates üreticisi, çiftçisi oluyor. Hasat zamanı gelip yer gök patates olduğunda biz öldük bittik deniyor. Fakat bu sistemde esas kaybeden gerçek patates üreticisi çiftçiler oluyor.

Çünkü herkes patatesçi ama gerçek patates çiftçisi (geçimini patatesten sağlayan ve işi patates üretmek olan çiftçi) araya karışıp gidiyor, zarar ediyor, batıyor ve bir daha patates yetiştirmeye gücü yetmiyor, aç kalıyor.

Patates üreten çiftçi en iyi bildiği işi yapıyor ama para kazanamıyor. Çünkü patates işini bilmeyenler tarafından bütün illerimizde üretim yapılıyor ve ürün bu yıl olduğu gibi para etmiyor.

İşçi bulunamıyor, işçilerin tamamına yakını Urfalı işçiler ve onların akrabaları olan Suriye’den gelenler.

Amele maliyeti yüksek, günlük 40-60 lira arasında değişiyor ve kilosu 30 kuruşa satılan bir patates ile bir işçi kendi yevmiyesini karşılayacak kadar bile çalışmıyor.

Patates üretimi ağır işçilik gerektiren ve yüksek hacimli bir iş. Yeri geldiğinde normal patates üretiminde (Mayıs-Ekim arası) 15-16 defa yağmurlama sulama yapılıyor ve yağmurlama sulamada yüksek elektrik maliyeti var. Sabit bir yağmurlama sulama sistemin yoksa sürekli olarak yağmurlama sistemini değiştirecek işçi ihtiyacın var.

5 ay boyunca yoğun bir iş ve emekten sonra 1 dekardan ortalama 3-4 ton patates üretiyorsun. 30 kuruştan 4 ton olsa 1200 lira kazanıyorsun. Üretim maliyetini hesaba koyduğunda hasat işçiliği, hasatta çuval, ip parası hariç, sertifikalı tohum kullanmadan yapılan bir üretimde maliyetin 1000 liranın altına düşmüyor.

Dolayısıyla 5 aylık emek sonucunda eve giden yemek yok.

 

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara