- Kategori
- Şiir
Patlıcan İnciri gibi Sevdalar II
Hissiyat dağlarında hancı ağyarım
Dağılmışsın dağlanmışsın ruhum
Ne siyahsın ne de beyazsın
Tüm renklerin anasıyım
Kana kan dünyasında
Yer, zaman korkusu sarmış birilerini
Kapı arkasında kan akçesi verenler
İsketeler de zararlı böcek ve kurtları yerler
Pencereler dışarı açılır
İçeride beni kemirenler
Uçuşan tozlar nabakar
Güneşle yoldaş özlentililer
Ufukta sönmeyen büyük yangınlar
Rüzgar arka sokaklarda perdelere usulca dokunur
Tutuşan eteklerimizde tutuşmuş o güller
Bahara vurgun fidanlar kapımızda bekler
Patlıcan inciri gibi günler patlayan kadim yaralar
Övgü yağmuru boşanır hiç kimse iliğine kadar ıslanmaz
Ey sevgili, yalnızlık alınyazısı mıdır
İpek ipliklerin bükülmesi gibi bükülür mü kader
Arkalıksız sandalyeye dizili mutluluklar düşer
Mercandan takmıştık yüzüklerimizi
Bir şiir, şiir bizi bağlar
Dallarda hep asrî koruklar
Dallarda domurcuklar
Dallarda zümrüt zümrüt yapraklar
Dallarda sallanıyor güzel çocuklar
Dallarda yaşama gelecek de gelecek
Şimdilerde aşklar yaşanmaz, yazılır
Kalbimiz çok acıyor
Gittikçe acıtıyor şiir
Yaz yazıcı
Yaz mirim
Havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz
Aşk denilen bir bataklıktır
Sevgi daima çamura bulanan bir çiçektir...
“ … iyiler gider, nadanlar kalır” A.İlhan
Aklımdan, kalbimden
Sözde şiirlere, sözde aşklara bitmiyor isyannnn!
Nil Alaz
— Eskişehir'de.